1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

21.06.2011 - Avrupa basınından özetler

21 Haziran 2011

Avrupa gazetelerinden seçtiğimiz yorumlar ,Yunanistan krizi, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın halka hitaben yaptığı konuşma ve Libya’da sivillerin ölümüyle sonuçlanan son NATO operasyonunu konu alıyor.

https://p.dw.com/p/11g32

Fransız Le Progres gazetesi, tek başına mali krizle başedemeyecek olan Yunanistan’ın kaderine terkedilmemesi gerektiği görüşünde. Yorumda özetle şu satırlar yer alıyor:

“Atina düştüğü takdirde, Roma da hızla sallanmaya başlar. Tabii Paris'i de titreme tutar. Çünkü Portekiz, İrlanda ve İspanya’nın durumu Yunanistan’ınkinden farksız. Ancak, şu sıralarda Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu’ya karşı biraz merhametsiz davransa da, Avrupa’nın Yunanistan’ı acı sonda tek başına bırakmaya hakkı yok. AB bu krizin oluşmasında en büyük paya sahip. AB, para birliği sürecine paralel olarak ortak ekonomi, vergi ve bütçe yönetimini oluşturamadığı içindir ki, herkesin temelinden, duvarından, sütunundan kendine pay çıkardığı bir para birliği binası inşa etti.”

Liberal İsveç gazetesi Dagens Nyheter, Yunanistan dramının devam etmesine ve krizin sonuçlarının tüm Avrupa’da hissedilecek sonuçlar doğurması ihtimaline rağmen, Avrupa’nın para birliğine hala ihtiyaç duyduğunu, hatta bu krizin para birliğini güçlendirme olasılığının da bulunduğunu vurguluyor. Yorumun devamını okuyoruz:

“Eğer birliğe üye ülkeler siyasi sorumululuktan kaçıyor ve para birliğini sadece kendi kısa vadeli kârları için kullanmak istiyorlarsa, o takdirde değişen bir şey olmaz. Bu ortak yolculuğu diğerlerinin sırtından bedavaya getirmek isteyenler, boşluklardan yararlanmaya devam edeceklerdir. Ama burada gerekli olan şey, krize ulusal açıdan bakılması, büyük sorunları olan ülkenin bu konu ile bizzat ilgilenmesidir. Aksi takdirde kurtarma paketleri bir işe yaramaz.”

Avusturya gazetesi Der Standart’ın yorumu ise Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın dün halka hitaben yaptğı konuşması ile ilgili.

“Suriye devlet Başkanı Beşar Esad’ın yaptığı bu üçüncü konuşma, herkesin beklediği bir konuşmaydı. Sadece Suriye’de hızlı ve temelden değişimin gerçekleşebileceğini halâ mümkün gören Esad’ın Türkiye’deki dostları burada bir istisna oluşturdu. Konuşmanın ilginç olan tek yanı, Esad’ın, kişilerin hangi pozisyonda olduklarına bakılmaksızın yolsuzlukların üzerine gidileceği şeklindeki açıklamasıydı. Suriye Devlet Başkanı bu eleştirinin özellikle kendi aile fertlerine yönelttiğini anlamayacak kadar kendini beğenen ve dış dünyaya kapalı bir kişilik olmasa gerek! Mülti milyarder kuzeni Rami Makluf'un bir anda ticaret dünyasından çekilme kararı almasının sebebini belki önümüzdeki günlerde öğreniriz.”

İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung’un yorumu, Suriye’deki gelişmeler üzerine AB’nin bu ülkeye karşı yaptırımları arttırma kararına ilişkin:

“Daha önce Irak ve Libya’da da görüldüğü üzere böyle rejimlerin sadece yaptırımlarla dize getirilmesi mümkün olmuyor. Esad yaptırımlara rağmen, elindeki sınırlı araçları kullanarak önemli pozisyonlardaki kişileri desteklemeye devam edecektir. Bunun faturası da Esad’ı zaten protesto etmekte olan yoksul kesimlere çıkacaktır. Esad ile doğrudan bağı olmayan ama onu desteklemeye devam edenler arasında ise yaptırımların dozunun artırılmasıyla birlikte Esad’ın, ‘olayların ardında yabancı güçler var’ tezinin doğrulandığını görenler çıkabilecektir. Bu kitleler, ülkedeki ekonomik çöküntünün sorumluluğunu Esad’da mı, yoksa batılı ülkelerde mi arayacaklar, bu henüz belli değil.”

Hollanda’nın de Volkskrant gazetesinden seçtiğimiz yorum ise Libya’daki son NATO bombardımanında sivillerin de yaşamını yitirmesi olayı ile ilgili:

“NATO istediği kadar hava operasyonlarında çok titiz ve dikkatli davrandığını söylesin. Başarı kaydedemediği ve Kaddafi’yi koltuğundan oynatamadığı sürece son olaydaki gibi hatalı bombardımanlar, ittifakın kendi operasyonlarını sabote etmesi anlamına gelir. NATO’nun sivillere de zarar vermiş olduğunu itiraf etmesinden Kaddafi rejimi kendi adına pay çıkartıyor. Böylece NATO girişimlerine verilen desteğin de altı oyulmuş oluyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay