1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

21.07.2009 - Avrupa basınından özetler

21 Temmuz 2009

ABD-İsrail ilişkileri, uzay araştırmalarının durumu, kalkınmakta olan ülkelere yönelik Aids ile mücadele yardımları ve Honduras’taki siyasi krizin çözümünde ABD’nin rolü bugünkü Avrupa basının başlıca yorum konularından.

https://p.dw.com/p/Itno

Avusturya’nın başkenti Viyana’da yayımlanan liberal eğilimli Der Standart gazetesi bugünkü yorumunda İsrail’in işgal altındaki bölgelerde yeni yerleşim birimleri inşasına izin vermesi nedeniyle ABD ile İsrail arasında artan gerginliği değerlendiriyor:

“ABD’nin müttefikleriyle ilişkilerindeki en büyük kozu kredi güvencelerinde kesintiye gitmesi. İsrail Amerikan kredilerine acil ihtiyaç duymuyor olsa bile halk bunu en yakın müttefiki ABD’nin dayanışma göstergesi olarak görüyor. (…) Baba Bush’un başkanlığı döneminde, İsrail’in yerleşim birimleri inşasına tepki olarak kredileri askıya alması, ona Yahudi ve Protestanların oylarını kaybettirdi. Seçimde belki de bu yüzden Bill Clinton'a yenildi. Ancak ABD’nin İsrail’in yerleşim politikasıyla ilgili görüşleri değişti. Artık Kongre’deki İsrail sempatizanları bile İsrail’in yasa dışı ve siyasi çıkmazı tetikleyen Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki yeni yerleşim birimi projelerine seyirci kalmak istemiyor. Netanyahu da artık Obama’nın bindiği dalın oldukça uzun olduğunun farkında.”

İsviçre’nin Zürih kentinde yayımlanan Tages Anzeiger gazetesiyse yorumunda Ay’a yolculuğun 40. yılında uzay araştırmalarının durumunu ele alıyor:

“ABD Ay’a insan indirmekle soğuk savaş dönemindeki üstünlüğünü sergilemek istiyordu. Ancak yedi ay yolculuğuyla olay kapandı. Son üç yolculuk bütçenin kesilmesi yüzünden iptal edildi. Appollo projesi 25 milyar dolara mal oldu. Bu güç gösterisinin sonu aynı zamanda yeni bir dönemin de başlangıcıydı. Aya yolculuk projesi için yapılan muazzam harcamalar, bir sonraki yolculukların tek bir ülke tarafından karşılanmasının mümkün olamayacağını gösterdi. Bu denli kapsamlı projeler için uluslararası işbirliği gerekiyor. Bu anlayış da başka hiçbir alanda olmadığı kadar benimseniyor. (…)”

Sol liberal eğilimli Fransız Libération gazetesiyse kalınmakta olan ülkelere yönelik Aids ile mücadele yardımlarına değiniyor:

“Günümüzde Afrikalı Aids hastalarının yüzde 96’sının tedavisi zengin ülkelerin yardımlarına bağlı. Güney Afrika’da düzenlenen uluslararası Aids’le mücadele kongresinde mali kriz yüzünden Aids’le mücadele yardımlarının azalmasından duyulan endişeler dile getirildi. Aids’le mücadele için ayrılan küresel fonlar 2010 yılı için belirlenen hedeflerin 3 milyar dolar altında kalıyor. Gelişmiş Sekizler Grubu ülkelerinin de -özellikle domuz gribi yayılmaya devam ederse- gelecek yıla ilişkin verdikleri yardım taahhütlerini yerine getirememe tehlikesi söz konusu. Gelişmelerin bu yönde ilerlemesi halinde, kalkınmakta olan ülkelerdeki 3 milyon 400 bin Aids hastasının binlercesi ölümle burun buruna gelecek.”

Honduras'taki siyasi krizi sona erdirme çabalarının başarısızlığa uğramasından sonra geçici hükümet üzerindeki uluslararası baskı artmaya başladı. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton darbeciler tarafından geçici hükümetin başına getirilen Roberto Micheletti'yi, diplomatik çözüm yollarını tıkamaya devam etmesinin sonuçlarına katlanmak zorunda kalacağı hususunda uyardı. Avrupa Birliği de Honduras'a yapacağı 65 milyon Euro'luk kalkınma yardımını askıya aldı. Almanya'nın Münih kentinde yayımlanan Süddeutsche Zeitung yorumunda, Honduras’taki siyasi krizin çözümünde ABD’nin olası rolüne dikkat çekiyor:

“Darbeyle iktidara gelen geçici yönetim hukuk ve anayasaya bağlı olsaydı, uluslararası skandala yol açacak darbe yapmaz, devlet başkanı Zelaya’yı itham ettikleri suçlar yüzünden tutuklar ve kendi ülkesinde yargılardı. ABD’nin konuyla ilgili tavrı ve baskısıysa belirleyici olabilir. (…) Şayet Nobel Barış ödülü sahibi Oscar Arias'ın arabuluculuğundaki barış görüşmelerinden sonuç alınamazsa silah zengini Honduras’ta şiddetin dozu artar ve ülke iç savaşa kadar sürüklenebilir. Hali hazırda kutuplaşmaların olduğu bölgenin bu gibi örneklere aslında hiç ihtiyacı yok.”




Derleyen: Meltem Karagöz


Editör: Ahmet Günaltay