1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2107 Presseschau 2

21 Temmuz 2010

Avrupa basını bugün ağırlıklı olarak Uluslararası Afganistan Konferansı’na yer veriyor. Gazeteler yorumlarında konferansın başarısını sorguluyor.

https://p.dw.com/p/OQfJ
Fotoğraf: AP

Paris’te yayımlanan sol liberal Liberation gazetesi Afganistan Konferansı vesilesiyle ülkedeki durumu mercek altına alıyor:

“Washington ve Batılı ülkeler yeni bir ulus inşa edebilmek için milyarlarca dolar harcadı. Boşuna. Yöneticiler kendilerini kalkınma yardımları ile zenginleştirmeye devam ettirirken, Afganlar halâ yoksul. Halk Batılı askerleri ülkeye savaşı getiren işgalciler olarak görmüyor. Ancak yabancılar ve kelimenin anlamı nedeniyle de yabancı kalmaya devam edecekler. Afganlar tıpkı Sovyetler ve İngilizler gibi yabancı birliklerin de çekilmesini bekliyor. Batılılara da ‘önceden planlanmış bir çekilme’ ile ‘aşağılanarak zorlanan bir çekilme' arasında tercih yapmak kalıyor.”

Bir başka Fransız gazetesi Le Monde ise yorumunda, Afganistan'la ilgili gerçeklerin gizlendiği görüşünü dile getiriyor:

“Fransızlar Afganistan'la ilgili bütün gerçekleri öğrenmedi. Onlara hep gerçeklerin bir kısmı sunuldu. Fransa kendisinden çok uzakta olan, BM'nin haklı bulduğu, ilk hedefi El Kaide'nin ülkeden temizlenmesi olan bu savaşa katılıyor. 2002 yılından bu yana hiçbir uzman Suudi Usama Bin Ladin'in örgütünün Afganistan'da hâlâ çok güçlü olduğunu dile getirmiyor. Ardından savaşın amacı birdenbire değişiyor. Amerikalılar ve Avrupalılar birkaç yıldır Taliban isyanıyla yüzleştiler. Batılılara yeni bir misyon verildi. Misyonun adı ‘ulus inşa etmek.' Afganistan'da devlet inşa edilmesi mümkün olmazsa, bir ulusun inşa edilmesi amaçlanıyor. Bu da kalkınma yardımından çok daha fazla anlama geliyor.”

İtalya’nın liberal La Stampa gazetesinin aynı konuyla ilgili yorumu şöyle:

“Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ve uluslararası toplumun çekilme tarihiyle ilgili önerisi, güvenlikle ilgili belirsizliği daha da zora sokuyor. Bunu NATO’ya bağlı birliklerden Haziran ayında 60’ı Amerikalı 103 askerin ölmesi de gösteriyor. Konferansın yapıldığı gün Taliban’ın Kâbil Havaalanı’na yağdırdığı füzelerin BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un ülkeye ulaşmasını geciktirmesi de bunu ispatlıyor. Gerillalar Kâbil’deki konferanstan çıkan haberleri, özellikle güvenliğin Afganlara devredilmesini, NATO’nun Karzai’ye verdiği desteğin zayıflayacağı şeklinde yorumladı ve El Kaide’nin iki numaralı adamı dün zaferin eşiğinde olunduğu açıklamasını yapabildi.”

Avusturya'dan Der Standard’ın aynı konuyla ilgili yorumu ise şöyle:

“Afganistan’daki konferansta Afgan hükümetinin 2014 yılından itibaren ülkenin güvenliğini devralabilecek durumda olduğu mesajının verilmesi sembolik önem taşıyordu. Taliban'ın yaptığı da aynı şekilde sembolik bir hareketti. Konferans öncesinde Taliban Kâbil Havaalanı’nı hedef alarak geçici de olsa uluslararası konukların konferansa gelmesini engelledi. Mesaj bundan daha anlamlı olamazdı. Kâbil yönetiminin dört yıl sonra şiddet sarmalındaki ülkeyi kontrol edip edemeyeceği, kuşkulu. NATO ülkelerinin bu konudaki iyimserliği, hedeflerinin iyimser olmasından kaynaklanıyor. Çünkü Afganistan’dan artık çekilmek istiyorlar. Ayrıca onurlu bir biçimde çekilme de ancak Afganistan Ordusu’nun 10 bin yabancı askerin yardımı olmaksızın Taliban’ı kontrol altında tutmasıyla mümkün olur.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay