22.03.2010 - Alman basınından özetler

Süddeutsche Zeitung Alman hükümetinin Yunanistan’a olası yardımlar konusundaki tutumunu ele alıyor yorumunda:

“Başbakan Merkel’in önünde, kariyerinin en zorlu sınavlarından biri duruyor. Diğer AB ülkelerine, bir yandan Birlik’in yararına hareket ettiğini, diğer yandan Almanya’nın açık çek vermeyeceğini anlatması gerekiyor. Tam da, Almanya’nın AB'ye dolaylı olarak hükmettiği korkularının her yerde hissedildiği bir dönemde. Bazı Birlik ülkeleri, Almanya’nın yeniden birleşmenin maliyetini büyük ölçüde karşıladığı ve şimdi diğerlerine kendi politikalarını dayatmaya çalıştığı kuşkusu duyuyor. Yunanistan konusundaki görevin zorluğu ve Merkel’in AB içinde sallantıdaki pozisyonu gözönüne alındığında onu bir de ülke içinde zayıflatmanın anlamı yok.”

Berliner Morgenpost gazetesi ise Alman hükümetinin Yunanistan’a yardımı bloke etmesini eleştiriyor:

“Aslında Yunanistan olayında, bankalar konusunda yaşananlar tekerrür ediyor. Zayıf şirketleri kurtarmak nasıl piyasa ekonomisinin temel ilkelerine aykırıysa, Yunanistan’ın kurtarılması da Euro Bölgesi kurallarına aykırıdır. Ama daha da büyük bir krizle karşılaşma riskini göze almak istemeyen, eninde sonunda müdahale etmek zorunda kalacaktır. Berlin ne kadar beklerse Yunanistan vakası o kadar pahalıya mal olacaktır. Bu da ne Almanya’nın dış politik çıkarlarına ne de Alman vergi mükellefinin yararınadır. Berlin'in Avrupa'daki blokaj politikasını bırakıp ortaklarıyla birlikte, herkesin kabul edebileceği bir çözüm bulmasının zamanı geldi.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung ise Irak’taki seçimlerin meşruiyetiyle ilgili tartışmaları ele alıyor:

“Usulsüzlük ve hile suçlamaları şimdi de Başbakan Maliki cephesinden geliyor. Maliki’nin, oy pusulalarının yeniden elle sayılması talebi şüphesiz sadece bir devlet adamının ülkesinin istikrarından duyduğu endişeyi yansıtmıyor. Maliki’nin sinirleri giderek geriliyor. Seçimlerden kılpayı bir sonuç çıkacağı ortada. Ve her halükârda güçlü bir muhalefet. Maliki'nin, koltuğunu rakibi Allavi’ye bırakmak zorunda kalması da olasılık dahilinde. Ülkenin en büyük iki siyasi cephesi arasında bir büyük koalisyon kurulması da karşılıklı güvensizlik ve nefretten dolayı imkansız. Uzlaşmacılık iki liderin de güçlü yanları arasında sayılmaz. Iraklı seçmeni zorlu bir dönem bekliyor.”

Lausitzer Rundschau gazetesi Papa 16’ncı Benedikt’in çocuk taciz skandallarıyla ilgili İrlanda Katolik Kilisesi’ne hitaben yayımladığı mektubu konu alıyor. Mektubun, sorunun temellerine inmediği eleştirisinde bulunan gazete, Kilise’nin modern toplumdaki yerini irdeliyor:

“Güya ezelî ve ebedî bir kurum olan Kilise, toplumsal gelişme sürecine ve bu süreçle gelen yeni sorulara ayak uydurmayı beceremiyor. Kilise’ye bağlı çocuk yurtları ve manastırlarda birbiri ardına gelen cinsel taciz haberlerinin derininde yatan nedenlerden biri bu. Kilise’nin iç işleyişini bilen, gelen haberlere şaşırıyor olamaz. Kilise’nin cinsel etik anlayışı, kadının toplumsal eşitliğine mesafeli yaklaşışı ve hiyerarşik yapılara sıkı sıkıya bağlı kalması, suçluların işini kolaylaştırdı ve vakaların aydınlatılmasının önünde engel oluşturdu. Katolik inancını modern bir şekilde yaşayan pek çok kişi şu an çaresiz ve öfkeli. Onlar için İsa’nın mesajıyla kilise yetkililerinin hareketleri arasındaki tezat artık katlanılamayacak hale geldi.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Murat Çelikkafa