1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

22.09.2010 - Avrupa basınından özetler

22 Eylül 2010

İsveç'teki seçimlerde aşırı sağın ilk kez parlamentoya girmesi, Avrupalı politikacılardan yabancılara karşı yükselen söylemler ve ara seçim öncesi Amerikan siyasetinin durumu, Avrupa gazetelerinde öne çıkan konular.

https://p.dw.com/p/PJ5e

İsveç’te pazar günü yapılan parlamento seçimlerinde birinci çıkan merkez sağ partiler, hükümeti kuracak çoğunluğu sağlayamazken aşırı sağ ilk kez parlamentoya girmeyi başardı. Fransız Le Monde gazetesinin “İsveç’te çifte deprem” başlığıyla yayımladığı yorumu şöyle:

“Avrupa solunun tamamı İsveç’e doğru yola koyulmalı. Modern demokrasinin mucidi bu küçük İskandinav ülkesi çifte siyasi depremle sarsıldı. Pazar günkü seçimlerin başlıca sonucu ülke tarihinde ilk kez aşırı sağcıların parlamentoya girmeye hak kazanmasıdır. Çıkarılacak -belki de bir o kadar önemli olan- ikinci dersse Sosyal Demokrat Parti'nin 1914'ten beri en kötü seçim sonucunu almasıdır. Politik üsluba pek uygun olmamakla beraber sorulması gereken asıl soru, İsveç’te sosyal demokratların aldığı tarihi yenilgi ile aşırı sağın yükselişi arasında bir bağlantı olup olmadığıdır.”

Avusturya’da yayımlanan Salzburger Nachrichten gazetesi de bugünkü yorum sütunlarına ‘yabancı göçmenler' ve ‘siyaset' ilişkisini taşımış:

“Avrupa'nın herhangi bir yerinde ne zaman seçimler yapılacak olsa siyasi partilerin bir kısmı, seçmenlerden, göçmenler aleyhine yaptıkları açıklamalarla oy toplamaya girişiyor. Şimdiye kadarki politikalarda göçmenlerin topluma uyumuna ağırlık verilmemesinin meyvesini şimdi popülist partiler topluyor. Bu noktada sadece iki ülkenin geçmişini bile hatırlamakta fayda var. Her iki ülkeye de yabancı göçmenler, şimdi yeni göçmenlerden çekinen Avrupa’dan gidip yerleşmişler. Bununla birlikte ABD ve Avustralya da hala yeni göçmen akınlarından ürküyor.”

ABD'deki siyasi durum ve Amerikan Temsilciler Meclisi ile Senato üyelerinin kısmen yenileneceği kasım ayındaki ara seçimler ise İsviçreli Basler Zeitung’un yorum konusu:

“Zavallı Obama! Deyim yerindeyse bir enkaz devraldı. Elinden geldiğince sapla-samanı birbirinden ayırmaya çalıştıysa da mucize yaratacak konuda da değil. Ancak bu seçmeni pek ilgilendirmiyor. Zira seçmen için her daim yönetim suçludur. Obama asıl sınavı iki yıl sonra yapılacak başkanlık seçimlerinde verecek. O zamana kadar da Amerikan ekonomisinin düzlüğe çıkması gerekiyor. Aksi takdirde seçmenin Amerikan tarihinin ilk siyah başkanını 'evine geri gönderme' ihtimali var.”

İspanya’nın başkenti Madrid’de yayımlanan sol liberal eğilimli El Pais gazetesiyse El Kaide gruplarının Kuzey Afrika’daki artışına dikkat çekiyor:

“Fransa ve Moritanya askerlerinin temmuz ayında Mali’deki terör kampına düzenlediği operasyonun ardından Fransa, Sahel Kuşağı’ndaki El Kaide odaklarının hedefi haline geldi. Paris yönetimi bu bölgedeki artan terör yuvalanmalarını kaygı verici buluyor. Çünkü Fransa buralarla ilgili farklı stratejik çıkarlar güdüyor. Ancak Fransa’nın bu devasa topraklarda tek başına El Kaide’nin üstesinden gelmesi mümkün değil. AB’nin bu soruna eğilmesinin vakti geldi. Çünkü Sahel Kuşağı’nda AB’nin de dâhil olduğu enerji projeleri mevcut.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Murat Çelikkafa