1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

21 Ekim 2013

AB dışişleri bakanları toplantısı, Fransa’daki tele kulak skandalı ve Almanya’da fiyat artışları, bugünkü Alman basınında yer alan yorum konuları arasında.

https://p.dw.com/p/1A3mk
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Berlin’de yayımlanan “junge Welt” gazetesi, AB’nin Ukrayna ile ortaklık anlaşması imzalamak için hapisteki eski başbakan Yulya Timoşenko’nun serbest bırakılması koşulu getirmesini eleştiriyor.

“Ukraynalı muhalif politikacı Timoşenko’nun serbest bırakılması için bastıran AB dışişleri bakanları bu hakkı nereden buluyor, sadece kendilerine malum olsa gerek. Bu bayan Ukrayna’nın çıkarlarına aykırı bir şekilde Rusya ile doğalgaz anlaşması yaparak görevi kötüye kullanmaktan hukuka uygun bir şekilde hüküm giydi ve şimdi cezasını çekiyor. Bunun adil bir hüküm olup olmadığı, AB dışişleri bakanlarının bilgisi dâhilinde değil. Onlar, Ukrayna eski başbakanının suçsuz olması gerektiği yönünde siyasî hükümlerini çoktan vermişlerdi. Bu, egemen bir ülkenin yargısını uygulamada geçersiz ilan eden, hiçbir hukukî temeli olmayan bir hukukî varsayımdır.”

Fransız Le Monde gazetesinin, Amerikan istihbaratının Fransız vatandaşlarını da dinlediği yönünde yayımladığı haber Avrupa’yı yeniden ayağa kaldırdı. Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu NSA’nın diğer Avrupa ülkelerindeki internet ve telefon bağlantılarını izlediği yönünde eski ajan Edward Snowden kaynaklı haberler aylardır Avrupa’yı karıştırmıştı. Le Monde’un haberine göre NSA sadece Aralık 2012-Ocak 2013 arasında Fransa’daki 70 milyon 300 bin telefon görüşmesini dinledi.

Süddeutsche Zeitung’un konuyla ilgili yorumu şöyle:

“Fransa’daki sert protestoları, ülkenin zaten Amerika’ya karşı ezelî nefret-sevgi ilişkisine bağlayanlar yanılıyor. NSA’nın yaptıkları, Fransızlar gibi Avrupalı vatandaşların da haklarını ihlâl ediyor. Dış istihbarat birimi BND yoluyla, Amerikan istihbaratıyla Fransa’dan daha yakın ilişkiler içinde bulunan Alman hükümetinden de özel alanın korunması konusunda daha açık ve net ifadeleri daha sık dile getirmesi beklenir. En azından son olayın ortaya çıkarılmasının zamanlaması Paris’in işine geliyor. Cumhurbaşkanı François Hollande ve hükümeti haftalardır ülke içinde bir krizden diğerine sürükleniyor. Bu sefer suçlu nihayet dışarıdan geldi.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung'un konuyla ilgili yorumunda ise şu satırlar yer alıyor:

“Veri kayıtları dışında kimin ve neyin tam olarak dinlendiği belli değil. Aralarında ABD’de iş yapan hatta hükümet çevreleriyle bağlantısı olan Fransız girişimcilerin de bulunduğu şüphesi her halükârda geçerliliğini koruyor. NSA skandalı, kendisi de dinleme işlerinde oldukça çalışkan istihbarat birimlerine sahip olan Fransa’da şimdiye kadar çok büyük bir fırtınaya yol açmamıştı. Ama muhtemelen şimdi iş değişti. Konunun sadece terörle ya da suç örgütleri ile mücadele olduğu, normal uslu vatandaşın korkmasına gerek olmadığı yönündeki iyimserlik, toplanıp kaydedilmiş veri kitleleri karşısında neredeyse hayal gibi kalıyor.”

Westdeutsche Allgemeine Zeitung ise Almanya'da artan gıda fiyatlarını konu alıyor:

“Gıda maddelerinin pahalanması özellikle düşük gelirlileri vuruyor. Ancak Avrupalı komşularımıza baktığımızda artan pahalılık karşısındaki öfkemizin yatışması gerek. Almanlar harcamalarının sadece yüzde 11.5’unu yeme içmeye yaparken Fransa’da bu oran yüzde 13.5 ve hatta Romanya’da yüzde 29. Almanya’da gıda fiyatları 1996-2012 yılları arasında yüzde 25 oranında artarken bu oran AB genelinde yüzde 42. Gıda fiyatları şu an artsa da, nispeten uygun bir seviyede kalıyor. Buna tüketicinin kaliteye daha fazla dikkat etmesi ve bunun için daha fazla ödemeye hazır olması da ekleniyor. Tabii parası varsa. Genel fiyatlarda daha hızlı artış kaydedildiği için 2013’ün ilk çeyreğinde gerçek ücretlerde ilk kez hafif düşüş yaşandı. Üreticilerin fiyatları artırması durumunda hızla bir sosyal patlama yaşanması tehlikesi var.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ahmet Günaltay