22.11.2006 - Alman basınından özetler...

Alman basını bugün iki konuya, Almanya’nın Emsdetten şehrinde bir okula yaptığı saldırıdan sonra ölen gençin motivasyonuna ve Alman koalisyon hükümetinin birinci yıl bilançosuna ağırlıklı olarak yer veriyor.

Emsdetten şehrindeki saldırı hakkında Frankfurter Allgemeine Zeitung şu yorumu yapıyor:

“Ortalamanın üzerinde zeki olarak tanımlanan bir çocuk nasıl oluyor da önce tuhaf bir karaktere bürünüyor, sonra da bir saatli bombaya dönüşüyor? Elbette sadece, şiddet fantazilerini tetikleyen bilgisayar oyunlarıyla değil. Bu tarz bir hobi, başarısızlığa mahkumiyet hissi ile birleştiğinde daha tehlikeli bir hal alıyor. Dalga geçilme, yalnızlık ve gelecek için duyulan endişe gibi birkaç madde daha eklendiğinde bileşim tamamlanıyor ve Emsdetten’de yaşanan, ülkeyi sarsan bu olay ortaya çıkıyor. Bu gencin, yetkililer tarafından silahla yakalanması yeterince büyük bir uyarı değil miydi? Biraz hayalgücü ile bu gencin, eskiden Robert Steinhäuser vakasında olduğu gibi, mahkeme kararıyla kendini kenara sıkıştırılmış hissedeceği ve benzer şekilde davranacağı tahmin edilebilirdi.”

Tagesspiegel gazetesi ise şunları yazıyor:

“Kimse şiddet içeren oyunların iyi olduğunu iddia edemez. Bu oyunlar bununla meşgul olan kişiyi bir adım daha ileri götürüyor. Heyecan verici olabilir. Bu oyunlara hastalık derecesinde bağlı olan ve boş zamanlarını bunlar olmaksızın geçiremeyen kişiler, bu oyunların ekip ruhunu geliştirdiğini iddia ediyorlar ve bir strateji oyunu olan ‘Counter Strike’ın zarar vermeyen makinalı tüfeklerle oynanan bir santranç oyunundan farksız olduğunu söylüyorlar. Diğer bir deyişle, satranç gibi oyunların geliştirilmiş bir versiyonu olarak algılıyorlar. Ancak satranç silahsız da oynanıyor. Ayrıca futbol ve rugby gibi oyunlar takım ruhunu geliştiriyor, agresiflikle nasıl baş edilmesini öğretiyor ve bunun kontrolden çıkmasını engelliyor. Ama bu elbette kendini sanal ortam yerine gerçek hayatta rahat hissedebilenler için geçerli.”

Financial Times Deutschland ise şu yoruma yer veriyor:

“Zamanlarını şiddet içeren bilgisayar oyunlarıyla geçiren gençlerin gerçeği algılayış tarzı diğerlerinden farklı oluyor. Aslında gençler hakkında bu yorumu yapan siyasetçilerin, gerçeği algılama tarzlarının çok daha çarpık olduğunu söylemek mümkün. Çünkü böylece Almanya’da milyonlarca bu oyunu oynayan kişinin günlük hayatlarında agresif olmadıkları bilinen bir gerçek. Saldırganın bu tarz oyunları sevdiğinin ortaya çıkmasının akabinde şiddet içeren bu bilgisayar oyunlarının yasaklanması gerektiği, popülist bir söylem. Bu korkunç olayın gerçekleştiği ilk yer Emsdetten değil. Bu oyunların yasaklanmasıyla bu tarz saldırıların önüne geçilmesi mümkün değil.”

Dikkat çeken ikinci konu ise Almanya’da birinci yılını dolduran koalisyon hükümeti hakkında çıkarılan bilançolar. Tageszeitung şunları yazıyor:

“Demokrasi teorileri bakış açısından ele alındığında, tercih edilmeyen bu büyük koalisyon, sadece var olan duruma adapte olunması halinde kabul edilebilirdi. Diğer bir deyişle, federalizm reformunu başarılı bir şekilde gerçekleştirmesi halinde. Ancak büyük koalisyon bu alanda başarısız oldu ve mevcut yönetim dönemi içerisinde de bu durum artık değistirilemeyecek. Bu yüzden, her ne kadar kulağa polpülist gelse de tüm hayalkırıkları haklı çıkarılabilir.”