1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2211 Presseschau 2

22 Kasım 2010

NATO zirvesi, borç batağındaki İrlanda’nın Euro bölgesindeki ortaklarından yardım istemesi ve Alman Yeşiller Partisi’nin genel kongresi, bugünkü Avrupa basınından derlediğimiz yorum konuları.

https://p.dw.com/p/QFAH

Viyana'da yayımlanan Avusturya gazetesi Der Standard, NATO zirvesinin sonuçlarını yeterli bulmuyor:

“Gürcistan istilasının yol açtığı iki yıllık buz devrinin ardından NATO-Rusya zirvesinin yapılabilmiş olması, başarı hanesine yazılmayı hak etmiştir. Sürekli diyalog hata yapma riskini azaltır. Ama Rusya’nın Gürcistan ve insan hakları konularında geri adım atmaya gönüllü olmadığı da unutulmamalı. Avrupa’nın anti balistik füzesavar sistemiyle donatılmasında da somut ilerleme sağlandığı söylenemez. Bunun için önce Avrupalı müttefiklerin karar vermesi gerekiyor. Medvedev bile, bu konuda somut olarak neyin tartışıldığını merak ediyor.”

Information adlı Danimarka gazetesi NATO’nun yanlış yolda olduğu görüşüne yer verdiği yorumunda şunları yazıyor:

“NATO'nun yeni stratejik konsepti, 27 İttifak üyesinin güvenlik politikasında ABD’nin küresel liderlik talebine uyduklarını gösteriyor. Öncelikle istikrarsız ülkelerden kaynaklanan terör tehlikesine odaklanan Amerikan güvenlik stratejisi, diğer müttefikler tarafından da üstlenildi. NATO’nun Irak ve Afganistan savaşlarından ders aldığı sanılırken karşımıza yine bizi yolumuzdan saptıracak bir stratejik konsept kondu.”

Budapeşte’de yayımlanan muhafazakâr Macar gazetesi Magyar Nemzet’in Rusya ile NATO arasındaki yakınlaşmayı konu alan yorumu özetle şöyle:

“Büyük ölçüde atalete yol açan ve güvenlik dışındaki alanlarda işbirliği yapılmasını önleyen karşılıklı kollamaya dayalı güvensizliği aşmak için yeni bir hamle başlatıldı. Bu stratejik değişikliğin baskı ve zaruretlerin gereği olduğu unutulmamalı. Bu senaryo, tutumlarını uzun vadede sürdüremeyeceklerini bildiklerinden yeni yollar arayan, eskinin hakim güçleri Kuzey Amerika, Avrupa ve Rusya arasında sahneleniyor. Önemli olan aktörlerin imkanlarını doğru kestirmeleri. İş harekete geçmeye geldiğinde, münferit NATO ve Avrupa Birliği üyelerinin milli çıkarlarının uyuşmadığı ortaya çıkıyor. ABD-Rusya ilişkilerindeki değişikliğin meyve verip vermeyeceğini ise çok çabuk değişebilen güncel iç politik dengeler tayin edecek.”

Fransız gazetesi Le Progres du Lyon, İrlanda’nın borç krizine ayırdığı yorumunda, Dublin’in Atina’dan yakın olduğunu hatırlatıyor:

“Yeşil İrlanda’nın ufku karardı. Rugby milli takımı Yeni Zelanda’ya yenilmekten kurtulamadı. Ekonomisi ise tam anlamıyla kaosa sürükleniyor. ‘İyi de, uzaklardaki İrlanda’dan bana ne?’, diyenler çıkacaktır. Ama aynı parayı paylaştıkları için İrlanda aynı zamanda bir Fransa ya da Almanya’dır da. İrlanda’daki bela bizim başımıza da gelebilir. İrlanda uzakta ama, krizin ilk kurbanı olan Yunanistan’dan çok daha yakında. Diğer domino taşlarını da, Portekiz, İspanya ve Fransa olarak sıralayabiliriz. Avrupa Birliği Konseyi daimi başkanı Herman von Rompuy ‘ölüm kalım mücadelesinden’ söz etmekle aslında hiç de abartmamıştı.”

İtalyan La Repubblica gazetesi de mali spekülasyon tehlikesinin geçmediğini dile getiriyor:

“İrlanda sonunda havlu atarak Avrupa’dan ve Uluslararası Para Fonu’ndan yardım istemek zorunda kaldı. İrlanda düşük faizli kurtuluş sermayesinden yararlanan ilk ülke olacak. Ama istikrar paktı finans piyasalarındaki spekülasyonu önleme hedefini şaşacak. Kurtarma mekanizmasının devreye girmesiyle sakinleşen piyasaların kötü durumdaki diğer Euro ülkelerinin soluklanmasına izin mi vereceği, yoksa zincirin zayıf halkalarına mı saldıracağı, yakında belli olur. Spekülatör azarsa, AB’nin ve bu arada İtalya’nın da işi zor demektir.”

Son özetimiz İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung’dan. Gazete Alman Yeşiller Partisi’nin hafta sonunda yapılan kongresini şöyle değerlendiriyor:

“Partinin yeniden kazandığı parlamento dışı özelliklerine nasıl çözüm bulacağı, sorusu kongrede yanıtsız kaldı. Anti nükleer gösteriler sırasında anket değerlerinin cüzi oranda da olsa düşmesi, hukuk devleti ilkeleri açısından tartışmalı olan protesto türüyle flörtleşmenin faturası hakkında fikir verebilir. Yeşillerin gösteriler sırasında sergilenen kanun dışı eylemlere hoşgörüyle yaklaşması birçok sempatizanını ürküttü. Aklı başındaki partililerin bu durumun farkına vardıkları anlaşılıyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa