1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

22.12.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Cem Sey22 Aralık 2006

Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’in Rusya gezisi nedeniyle bugünkü basın turumuzun ilk konusu Alman-Rus ilişkileri. Ardından Türkmenistan’da Devlet Başkanı Saparmurat Niyazov’un ölümü ve Alman ekonomisinin durumu hakkında yorumlar dinleyeceksiniz. Turumuzun son yorumu ise, dinlerin dünyada oynadığı rol hakkında.

https://p.dw.com/p/Abjv

Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’in Rusya ziyareti nedeniyle yayımladığı bir yorumda Frankfurter Allgemeine Zeitung, Alman bakanın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşmesi sırasında, Rusya’nın hukuk devletinden uzaklaşma eğilimi taşıdığı uyarısını yapacağını belirtiyor. Fakat gazeteye göre, uluslararası krizlerin çözümünde Moskova’nın yardımcı olabileceği gözönünde tutularak, bu uyarı diplomatik bir dille yapılacak. “Yani Moskova’nın elindeki kartlar arasında çok sayıda koz olduğundan ve Batı’nın ana oyuncusu Amerika şu sırada bir zayıflık yaşadığından, Rusya, küstürülmek istenmeyen bir oyuncu. Fakat Putin’in oyunun kurallarını belirlemesine izin verilmemeli” diyor Frankfurter Allgemeine.

Şimdi Almanya’dan eleştiriler gelmesinin Putin’i hayal kırıklığına uğrattığını yazan Handelsblatt gazetesi de şu yorumu yapıyor: “Gerçekten Putin, yakın ortaklığın, hatta siyasi dostluğun, gerektiği zaman karşılıklı eleştirme hakkına da sahip olmak anlamına geldiğini bugün bile anlamış değil. Avrupa Birliği içinde de arada sırada üyeler birbirini hallaç pamuğu gibi atıyor. Ama Avrupa’nın dostlukla birleştiğinden kimse kuşku duymuyor.”

Ekonomi gazetesi Financial Times Deutschland, Türkmenistan Devlet Başkanı Niyazov’un ölümünü ele alarak, bu gelişmenin olası etkilerini şöyle açıklıyor: “Bir iktidar devri gerektiğinde diktatörlüklerin bunalıma girmesi eski bir sorun. Türkmenistan’ın durumunda belirsizlik bir dizi başka devletin de sıkıntıya girmesine yolaçabilir. Şu anda bu Orta Asya devleti dünyanın altıncı büyük doğal gaz üreticisi ve kayda değer rezervlere sahip.”

Alman ekonomisinin 2006 yılında büyük başarı göstermesinin tamamen bir tesadüf olduğunu savunan Tagesspiegel gazetesiyse, Başbakan Angela Merkel ve Alman hükümetinin ekonomi sorumlularına, önümüzdeki yıl herşeyin daha güç olacağını hatırlatıyor ve 2007 hedeflerini fazla iyimser koydukları için onları eleştiriyor: “Dünya ekonomisi belirgin şekilde durgunlaşıyor, Amerika Birleşik Devletleri büyümenin lokomotifi olma rolünü daha geçtiğimiz aylarda yitirdi. Euro yükseliyor, dolar düşüyor. İhracatçıların mallarını yurt dışında satmaları daha zor olacak.” Gazete, bu koşullarda ne olabileceğinin 90’lı yıllarda bir kere görüldüğünü yazıyor: “Alman Markı hızla değer kazandı. Alman ekonomisi dört yıl süreyle dramatik şekilde zayıfladı ve bu zayıflıktan ancak 1999-2000 yıllarında geçici olarak kurtulabildi.”

Financial Times Deutschland bugünkü sayısında oldukça felsefi bir yoruma da yer veriyor. Din unsurunun ne kadar güçlü olduğunu geçtiğimiz yıl bir kez daha gösterdiğini ifade eden gazete, bunun böyle kalacağını ifade ederek şu yorumu yapıyor: “Modernitenin, dinin, geçmiş zamanlardan arta kalan birşey olarak zamanla tarihe karışacağı şeklindeki eski teorisinin, şimdilik ‘hatalı değerlendirmeler’ dosyasına kaldırılması gerekiyor. Bugün dünyayı anlamak isteyenlerin, kişisel inançlarından tamamen bağımsız olarak, onu etkileyen dini güçleri de kavraması gerekli.”