1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

23 Nisan 2013

Sırbistan ile Kosova arasında varılan anlaşma, İtalya'daki hükümet krizi ve Bayern Münih futbol kulübünün başkanı Uli Hoeness’in adının karıştığı vergi skandalı, bugünkü Avrupa basınından seçtiğimiz yorum konuları.

https://p.dw.com/p/18LIJ
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Belçika'da yayımlanan De Standaard gazetesi, “Kosova Gerginliği Giderildi” başlığıyla yayımladığı yorumda, Sırbistan ile Kosova arasında varılan anlaşmaya değiniyor:

“Müşkül durumdan çıkılmasını başaran kişi AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’dır. Ashton, bu hedef uğrunda Sırbistan ile Kosova’nın AB’ye üye olma arzularını da değerlendirdi. Bu sayede Sırbistan Cumhurbaşkanı da nihayet gerçekleri görebildi. Belgrad açısından Kosova’nın bağımsızlığını tanımak hâlâ çok güç bir adım. Ancak mevcut gerginlik giderildi. Eski Yugoslavya topraklarında 20 yıl süren ve AB’nin diplomatik bir cüce gibi algılanmasına yol açan savaşlardan sonra talih, bölgeyi istikrara kavuşturma konusunda Brüksel ile NATO’nun yüzüne güldü. Ama bu konuda ekonomi sonuçta yine en önemli rolü oynuyor. AB'nin, yoksul Balkan devletlerini üye kabul etmeye gücü gerçekten el verir mi? Bunun ötesinde Avrupa halkları acaba buna ne ölçüde destek olur?”

Aynı konuda sol liberal İngiliz gazetesi Independent şu görüşlere yer veriyor:

“Balkanlar’da nihayet büyük bir başarı sağlandı. Ama oraya giden yol çok meşakkatli oldu. Sırplarla Kosovalılar arasındaki gerginlikler Avrupa’nın en zor sorunlarından birini oluşturuyordu. İlişkilerin normalleştirilmesine katkılarından dolayı -önceleri alaya alınan- asil unvanlı Catherine Ashton da bu defa büyük alkış topladı. Ashton, kimi zaman çok zor geçen görüşmeler sırasında kişisel ağırlığını koydu, arabuluculuk yaptı. Şimdi varılan bu uzlaşma sadece kalıcı barış yönünde atılmış, çok şey vaat eden bir adım değil, aynı zamanda AB üyeliğine ilişkin ümitlerin önemli diplomatik dinamikler doğurabileceğinin de göstergesi niteliğinde.”

Fransız Le Monde’dan seçtiğimiz yorum ise İtalya’da devam etmekte olan hükümet krizine odaklı:

“İtalya’daki siyasî sistem, köhnemiş kurumlar ve özellikle ilerlemeyi frenleyen iki kanatlı parlamenter sistem nedeniyle hasta durumda. Ve tüm partilere mensup politikacılar küçük ve kendilerine yakışmayan iktidar oyunlarından vazgeçmeyi bir türlü başaramıyorlar. İtalya eğer Euro Bölgesi’nin üçüncü büyük ekonomik gücü olmasaydı, tüm bunlar o kadar trajik olmazdı. Avrupa’nın geleceği açısından en önemli ülkelerden biri olan İtalya, yaşlı kıtanın refah lokomotiflerinden de biri konumunda. Solcular, Romano Prodi’yi aday gösterselerdi, ayakları yere basan, ne yaptığını bilen bir politikacıyı iktidara getirmiş olurlardı. Bu da tüm Avrupa açısından olumlu bir işaret olurdu. Ama solcular bölündükleri için başarılı olamadılar. Böylece Berlusconi’nin partisinin iktidara gelmesine çanak tutmuş oluyorlar… Bu da çok moral bozucu bir perspektif!”

Liberal Avusturya gazetesi Der Standart, Bayern Münih futbol kulübünün başkanı Uli Hoeness’in adının karıştığı vergi skandalını, hükümetin “seçim armağanı” başlığıyla okuyucusuna aktarıyor:  

“Almanya'da muhalefetin, Uli Hoeness’in attığı kötü pası çok iyi değerlendireceği açıktı. Bayern Münih yöneticisi Hoeness’in sadece vergi kaçırdığını itiraf etmesi değil, neden şimdi kendisini ihbar ettiği de muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti ile Yeşiller için bir seçim armağanı oldu. Hoeness, aslında Bern ile Berlin arasında vergi anlaşması konusunda uzlaşmaya varılacağını ümit ettiğini, ne var ki muhalefet partilerinin geçen Aralık ayında anlaşmanın suya düşmesine sebep olduğunu açıkladı. Şu anki durum da apaçık gözler önüne seriyor: Almanya’nın İsviçre ile vergi anlaşmaları, haklı olarak başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Dürüst vergi mükellefleri kandırıldıklarını düşünüyor. Söz konusu anlaşmanın iki ülke arasında yeniden ele alınması gerekiyor. O tarihe kadar Hoeness olayı ve vergi kaçıranların adlarının yer aldığı diskler, vergi kaçakçılarının kendilerini ihbar etmeleri için üzerlerindeki baskıyı artırmış olacaktır.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen Çelik Akpınar

Editör: Ayhan Şimşek