23.07.2009 - Alman basınından özetler

Alman ordusunun Afganistan’daki görevinin giderek karmaşık hale geldiğini yazan Neue Osnabrücker Zeitung, bunda Berlin yönetimine büyük hata payı düştüğünü öne sürüyor:

“Almanya hükümeti, Taliban’ın güney Afganistan’daki ilerleyişini durdurmak için NATO’nun yaptığı yardım talebini geri çevirerek müttefiklerini kızdırmıştı. Yeniden imar ve Afgan polisinin eğitimini de yüzüne gözüne bulaştırdı. Taliban şimdi de ülkenin kuzeyine sızmaya başladı. Birkaç yüz Alman askeri mini taarruzuyla bu ilerleyişi durduramayacaktır. Alman ordusunun bu terör ve gerilla savaşını kazanması mümkün değil. Almanya Savunma Bakanı yurtdışı görevindeki askerlerinin hukuk güvenliğini sağlamak yerine, çöplerin nizami bir şekilde tasfiye edilip, zırhlı araçların fenni muayeneden geçirilmesiyle uğraşıyor.”

Berlin'in Tageszeitung gazetesinde ise konuyla ilgili şu satırları okuyoruz:

“Alman ordusu şimdi savaşıyor. Kara muharebesinde düşman öldürüyor. Alman askeri yanlışlıkla sivillere ateş ediyor. Almanya Savunma Bakanı ise basın toplantısında kışla ziyaretleri ve madalya törenlerinden bahsediyor. Afganistan’ın kuzeyinde cereyan eden olaylar hakkında konuşmak istemiyor. Savunma Bakanı Jung kamuoyunun ordunun durumunu ciddiye almamasından şikayet etmekteydi. Halbuki ortaya ordunun durumuyla ilgili birkaç gerçek koysa, daha iyi ederdi.”

Bonn’da yayımlanan General-Anzeiger gazetesi Afganistan’ı karanlık bir geleceğin beklediği görüşünde:

“Afganistan’daki Alman askerleri, gözü kararmış din savaşçılarının cepheye sürdüğü Taliban militanlarıyla çarpışıyor. Alman birlikleri ilk kez Afganistan’da ağır silah kullanıyor. Bu harekâtın savaş sayılıp sayılamayacağı tartışması fuzulidir. Afganların 30 gün sonra güven içinde oy kullanabilmesi için Alman askeri hayatını tehlikeye atıyor. Aynı zamanda da Taliban’ı Kunduz’dan çıkarma mücadelesi veriyor. Bunu ne kadar çabuk başarırsa o kadar iyi. Çünkü Afgan ordusu günün birinde bu görevi tek başına yerine getirmek zorunda kalacak. Alman ordusunun çekilmesinden sonra, geleceğini kimsenin kestiremeyeceği bu ülkeyi koruma görevi milli kuvvetlere düşecek.”

Basın özetlerine Rheinische Post gazetesinin, ABD Barack Obama’nın itibarını konu alan yorumuyla devam ediyoruz:

“Bir kamuoyu araştırmasının gösterdiği gibi gerçekten Amerikalılar’ın Obama sempatisi azalıyor mu? Barack Obama şimdiden başarısızlığa mı uğradı yoksa Amerikalılar, Beyaz Saray’a bütün dertlerine deva bulacak bir ‘harika hekim’ gönderdikleri şeklindeki safça düşüncelerinden vaz mı geçiyor? Obama altı ay önce göreve başladı. Mali ve ekonomik krizin sorumlusu o değildi. Amerika’nın dünyadaki itibarını beş paralık eden de. Selefinden çok ağır bir ipotek devraldı. Sorumlusu olmadığı problemleri çözmek durumunda. Bunun altı ayda başarılabileceğine inanmak, saflığın da ötesinde küstahlık olur.”

Alman basınından derlediğimiz yorum özetlerine Würzburg’da yayımlanan Tagespost gazetesinin ekonomik krizi konu alan satırlarıyla son veriyoruz:

“Kimse duymak istemese de, uzun zulümler listesinin sonu hala gelmedi. Bu krizin en akıl almaz özelliği, bir sonraki ve çok daha ağır krizin habercisi olmasıydı. Krizi yol açan bankalar hemen eskiye döndüler. Yine riskli kumar oynuyorlar. Bu kez de gözlerini hammaddelere diktiler. Spekülasyon için yeterli paraları var. New York, Londra ve Frankfurt’taki bankerlerin en sevdikleri cümle şu: “Para uçup gitmedi, sadece el değiştirdi.”

Derleyen: Ahmet Günaltay


Editör: Hülya Köylü