23.09.2010 - Alman basınından özetler

Dünya çapında yoksulluk, açlık ve hastalıklarla mücadeleyi hedefleyen BM Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi sona erdi. Zirve neticesinde 2015 yılına kadar dünya üzerinde açlık çeken insanların sayısını yarıya indirme hedefine ulaşmanın oldukça güç olduğu konusunda mutabık kalınırken, bu hedefe yönelik somut yardım sözleri verilemedi. ABD Başkanı Barack Obama, yeni bir kalkınma politikasının önünün açılması gerektiğini belirtirken, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon konuyla ilgili kapsamlı bir kampanya başlatılacağını duyurdu. Berliner Zeitung’un zirveyle ilgili yorumu şöyle:

“Üç gündür 140’tan fazla devlet ve hükümet liderlerini bir araya getiren BM Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi'nde yoksulluk sorunu tartışıldı. Ancak zirve sonucunda hiç kimsenin eleştirilmediği; yardım sözlerini yerine getirmeyen donör ülkeler ve reform vaatlerini uygulamaya geçirmeyen alıcı ülkelere herhangi bir suçlamada bulunulmayan, sert ifadeler içermeyen bir açıklamayla yetinildi. Yani Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi deklarasyonunun neredeyse BM uyum standartlarını bile aştığını söyleyebiliriz. Çünkü bu kadar farklı ülkenin, bir açıklamanın içeriği üzerinde bu denli az tartışıp mutabık kalmasına oldukça nadir rastlanıyor.”

Münih merkezli Süddeutsche Zeitung ise Almanya Başbakanı Angela Merkel’in zirvedeki konuşmasını mercek altına alıyor:

“BM'deki konuşmalar her zaman özel olmuştur. Merkel’inki de öyle oldu. Almanya Başbakanı belki de bu yüzden konuşmasında özellikli öneriler getirmeye özen gösterdi. Kürsüde sadece konuşmakla kalmadı. Yoksul ülkelerin vicdanına seslendi. Mesajını yumuşak ancak açık bir söylemle iletti. Bu performansı ilk bakışta cesurca diye nitelemek mümkün olabilir. Ama keşke açlıkla mücadelede kendi eksiklerini ve yerine getirmediklerini de dile getirmiş olsaydı. Ancak bunu yapmadı. Bu yüzden bu yaklaşım duyarlılık olarak tanımlanamaz ve sadece öfke sebebi olabilir.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung ise bugünkü yorum sütunlarına Rusya’nın İran’a yönelik füze savunma sistemi satışından vazgeçmesini taşımış:

“Rusya bunun için oldukça uzun süre düşündü ve İran’a S-300 tipi hava savunma füzeleri satmamaya karar verdi. 2005 yılında İran’la imzalanan silah ticareti antlaşması ya da Tahran’ın nükleer programı nedeniyle BM’nin uygulamaya koyduğu yeni yaptırımlar nedeniyle konuyla ilgili aylarca farklı açıklamalar yapıldı, yoğun tartışmalar yaşandı. Ancak konuya son noktayı koyan Rusya Genelkurmay Başkanı Nikolay Makarov’un ‘füze sistemi sevkiyatı durdurulmuştur’ yönündeki açıklaması oldu. Moskova yönetimi -resmî olarak Kremlin lideri Medvedev’e ait olan- bu kararı almakta oldukça zorlandı.”

Berlin’de yayımlanan Tageszeitung ise Fransa ve Romanya arasında Fransa’daki Romanların sınırdışı edilmesi ile başlayan krizi herhangi bir arabulucuya başvurmadan çözme kararını eleştiriyor:

“Romanya Devlet Başkanı Basescu daha Bükreş Belediye Başkanıyken, 2003 yılında Romanları merkezden uzaklaştırarak, şehir dışındaki özel alanlara taşıma yönündeki garip önerisiyle şimşekleri üzerine çekmişti. Basescu’nun, Roman haklarını savunan sivil toplum örgütlerine AB’den kaynak aktarılmasının tercih edilmediğini belirttiği şimdiki açıklamalarının yegâne anlamıysa, bu örgütlerin kendilerine aktarılan fonlardan para kaçırdığı, çarçur ettiği ve Romanya devletinin resmî uyum politikalarına iftira ettiğidir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Murat Çelikkafa