1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

23.11.2009 - Avrupa basınından özetler

23 Kasım 2009

Ortadoğu sorunu, İran'ın nükleer programı, ABD Başkanı Obama'nın sağlık reformu ve futboldaki bahis skandalı, bugünkü Avrupa gazetelerinde öne çıkan en önemli yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/KdNg
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Avrupa gazetelerinden derlediğimiz basın özetlerine muhafazakâr İngiliz gazetesi The Times’in, Filistin topraklarında İsrail yerleşim birimleri kurulmasına devam edilmesini konu alan yorumuyla başlıyoruz:

“İsrail’in Kudüs çevresinde yeni yerleşimler kurma kararı, Washington’u kızdırdı ve barış müzakerelerine yeniden başlanması ümidini söndürdü. Başkan Obama, Filistinlilerin öfkesini azdıran yeni inşaat projelerinin son derece tehlikeli olduğunu söyledi. Başbakan Netanyahu’nun diyalogsuzluğu, Batı Şeria’daki inşaat faaliyetlerini sınırlandırma görüşmelerine tercih ettiği anlaşılıyor. Yerleşimlerine yer açmak için Filistinlilere ait binaları yıkıp Filistin tarafını görüşmeleri ret etmekle suçlamak İsrail’in güvenliğini artırmaz.”

Amsterdam’da yayımlanan Trouw adlı Hollanda gazetesi, Filistinlilerin yeni bir ayaklanma hareketi başlatabileceği uyarısında bulunuyor:

“Mahmud Abbas, Filistin devletinin resmen tanınmasını sağlamak için ısrarını boşuna sürdürüyor. Dünya devletleri, böyle bir adımın Ortadoğu’da büyük huzursuzluğa yol açmasından endişe ediyor. İsrail ile Filistinliler arasındaki barış görüşmelerinin yeniden başlamasına bel bağlanıyor. Bu umutlar yeniden boşa gider ve üçüncü Filistin ayaklanması patlak verirse Obama ve Avrupa Birliği buna şaşırmasın.”

Norveç gazetelerinden Aftenposten'den aktaracağımız yorumun konusu İran. Tahran yönetiminin nükleer programıyla ilgili anlaşmazlığın ele alındığı yorumda şu satırları okuyoruz:

“İran’ın mollalar rejimi, nükleer anlaşmazlıkta geciktirme taktiğinin erbabı olduğunu gösterdi. Dünya kamuoyunu atlatma girişimleri, İran’ın nihaî hedefinin atom bombasına kavuşmak olduğu izlenimine güç kazandırıyor. İran, nükleer silah geliştirmeye çalıştığı şüphesinden ancak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile gerçek ve açık işbirliği yaparsa, kurtulabilir. Büyük ve vakur bir milletin, zorlamalara direnme hakkı inkar edilemez ama İran için bundan başka çıkar yol yoktur.”

Viyana’da yayımlanan Avusturya gazetelerinden Der Standard, nükleer programıyla ilgili işbirliğini köstekleyen Tahran yönetimiyle diyalogun koparılmamasını tavsiye ediyor:

“Mahmud Ahmedinejad sertleştikçe, varılacak nükleer uzlaşmayı kamuoyuna benimsetme şansı artıyor. Ama bu sertleşme onun uluslararası muhataplarını sandığından daha çabuk kaybetmesine de yol açabilir. Görüşmelerin kesilmesi İran’ı daha sert bir strateji izlemeye itebilir. Uzmanlara göre, nükleer programını eksiksiz tamamlamadaki ısrarı, İran’ın gerçek amacının atom bombasına kavuşmak olduğunu gösteriyor.”

İtalyan gazetesi Corriere della Sera, ABD Başkanı Barack Obama’nın sağlık reformuyla ilgili çekişmenin bir etabından daha galip çıkmasını şöyle değerlendiriyor:

“Senato’nun sağlık reformunu görüşmeyi kabul etmesi bile Obama’nın yakın çevresi tarafından büyük bir zafer olarak nitelendiriliyor ama, çoğu Demokrat Kongre üyesinin, öncelikle kürtaj konusunda uzlaşamaması nedeniyle, ABD Başkanı’nın bu mücadeleyi kazanma şansı yok denecek kadar az. Başkan Obama, şaşmadan yolunda ilerliyor. Ancak dış politikada olduğu gibi iç politikada da muhataplarının diyaloga hazır olması şart. Cumhuriyetçiler ise daha fazla barikat örmekte kararlı görünüyor.”

Avusturya gazetelerinden Salzburger Nachrichten’in futbol bahis skandalına ayırdığı satırlarla basın özetlerine son veriyoruz:

“Alman amatör küme maçlarına Hong Kong’da bahse girmek ne kadar anlamsızsa, her türlü hile ve sahtekârlık için de o kadar elverişli. Asıl yadırganacak olan, çoğu kulübün bunu bilmezden gelmesi. Şampiyonlar Ligi maçlarında bile şike yapılabildiği ortaya çıkarsa, taraftar futboldan soğur ve profesyonel kulüplerin başı derde girer. Kulüpler, kendi selametleri adına, omuz silkmek ya da yontulmamış basın bildirileri yayınlamak yerine ciddi çareler bulmalılar.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa