TÜR 2403 Presseschau II

Amerikan yönetiminin küresel ekonomik krizle mücadele kapsamında açıkladığı 1 trilyon dolarlık muazzam kurtarma paketi İsviçre’de yayımlanan Neue Züricher Zeitung gazetesinde şöyle yorumlanıyor:

“Kurtarma paketleri değişiyor, değişmeyen tek şey kriz. Amerikan Hazine Bakanı Timothy Geithner’ın planı geçen ekim ayında açıklanan kurtarma planına benziyor. Likidite sıkıntısı çoktandır kendisine daha pek çok kurban seçecek bir “iflas krizine” dönüşmüş durumda. Bu açıdan bakıldığında son paket kamu fonlarıyla istikrarlı yapılar oluşturamama ve Amerikan bankacılık dünyasının kapasite fazlasını giderememe tehlikesini de beraberinde getiriyor. Bu da krizi gereksiz yere uzatmış olur. Şimdi asıl gereken, devlet yardımlarından çok, pek rağbet edilmeyen yapılandırma çalışmalarına ağırlık vermektir.”

İngiliz The Independent gazetesi ise Amerikan yönetiminin yeni teşvik planının iki ayrı tehlikeyi barındırdığı görüşünü savunuyor:

“Uluslararası borsalar pakete olumlu yanıt verdi ancak ABD’nin yeni teşvik planı iki önemli tehlikeyi de beraberinde getiriyor: Birinci tehlike, banka bilançolarında yer alan “zehirli” yani büyük riskli varlıklar gerçekten de o kadar kötü durumda olabilir ki, vergi mükellefi bu zararı da omuzlamak durumunda kalabilir. İkinci tehlikeyse, batık kredilerin satın alınarak kredi piyasasını canlandırma planının beklendiği gibi işlememesi, Obama yönetiminin kabul etmekten kaçındığı; bankaların durumunun aslında sanıldığından daha kötü bir konumda olması tehlikesidir. Hazine Bakanı Geithner’ın planı, büyük bankaların yere sağlam bastığından ve sadece güvenin yeniden tesisi için yardıma ihtiyaç duyduğundan yola çıkıyor. Bazı ekonomi uzmanlarıysa bu bankaların aslında iflas durumunda olduğunu ve kredi verme işine ancak devletleştirildikten sonra geri dönebileceklerini öne sürüyor.”

İspanyol El Pais gazetesiyse ABD Başkanı Barack Obama’nın yeni Afganistan stratejini taşımış yorum sütunlarına:

“ABD, Afganistan’da demokrasinin silah gücüyle sağlanamayacağını kavramışa benziyor. Başkan Obama büyük bir strateji değişikliğine giderek, Afganistan’daki yabancı birliklerin sonsuza kadar ülkede kalamayacaklarını söyledi. Ancak Afganistan misyonun sona ereceği tarihi saptamak hiç de kolay olamayacaktır. Gündemdeki diğer sorunsa, bölgedeki askeri birliklerin komutasının üstlenecek yeni bir yapının oluşturulması. Şimdiye kadar bölgede ABD ve NATO’dan oluşan iki ayrı komuta mevcuttu. İki ayrı komuta yapısının varlığı direnişçilerin çıkarına oldu. ABD NATO’yu komuta zincirinde ikinci sıraya itme düşüncesinden uzak durmalı. Aksi takdirde ittifak ciddi bir güven sorunuyla karşı karşıya kalır.”

Belgrad’da yayımlanan Sırp Pres gazetesiyse, 10 yıl önce NATO birliklerinin eski Yugoslavya topraklarına düzenlediği hava saldırısıyla birlikte başlayan Kosova Savaşı’nı değerlendiriyor yorum sütunlarında:

“Medya tarafından cani ilan edilen Sırpların bombalanmasıyla, dünyanın Sırplara kabul ettirmek istediği prensiplerin hepsi yok edildi. Dünyanın en güçlülerinin dile getirdiği; eski Yugoslavya’nın sınırlarının değişmeyeceği yönündeki tüm hükümler görmezden gelindi. Batı’daysa hala birçokları Sırpların kötünün de kötüsü olduğunu düşünüyor. Sırbistan, aslında gerçeklerin daha farklı olduğunu göstermeyi başaramadı.”