Avrupa basınından özetler

Muhafazakâr İspanyol gazetesi La Razon, ülkede iki İslamcı terör zanlısının gözaltına alınması kapsamında şunları yazıyor:

“İspanya’daki her iki gözaltı da münferit olaylardan sayılmıyor. İspanyol güvenlik güçleri 2011 yılının sonundan bu yana El Kaide terör örgütü ile bağlantıları olduğu şüphesiyle 13 zanlıyı gözaltına almıştı. Bunlar, ‘şehit mertebesine erişmeye' gönüllü olan ve batılı toplumlara karşı suikast eylemlerine kolayca itilebilen kişiler; ayrıca sabıkalı olmadıkları için ortaya çıkartılmaları da güç. Bu ‘tek başına dolaşan kurtlara karşı korunmanın tek yolu, İslamcı internet sitelerinin daha sıkı denetlenmesinden geçiyor. Bunun için de İslam Dünyası’ndaki güvenlik güçleriyle yakın işbirliğine ihtiyaç bulunuyor. Nitekim, İspanya’daki son gözaltılar Fas'taki güvenlik güçlerinin yardımıyla mümkün oldu.”

İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung’dan seçtiğimiz yorumda da Boston’daki terör saldırısının sonuçlarına değiniliyor:

“Amerika’nın ‘kendi içindeki’ İslamcı terör ile yaşamayı öğrenmesi mi gerekiyor? Boston’daki olay, polisin Tamerlan Çarnayev’in radikal eğilimlerine ilişkin işaretlerin üzerine çok ısrarlı bir biçimde gitmemesi nedeniyle başarısız kalması, bu yöndeki soruları da gündeme getirdi. FBI, onu uzun süre gözetim altında bulundurmaya yetkisi olmadığını söylüyor. Burada sistemden kaynaklanan bazı pürüzlerin giderilmesi gerekebilir. Ancak, şiddete başvurulmadığı sürece, radikal görüşlere sahip olmanın da anayasanın düşünce özgürlüğünü garanti eden maddelerine dâhil olduğu dikkate alınmalıdır. O nedenle gelecekte de terörle mücadele bir yandan soruşturmalar, diğer yandan vatandaşlık haklarının korunması arasında denge kurulmasını gerektirecektir.”

Sol liberal İngiliz gazetesi Independent, “Boston'dan Guantanamo”ya başlıklı yorumunda ise Boston saldırısında ağır yaralı ele geçirilen terör zanlısının yargılanmasına ilişkin şu görüşleri savunuyor:

“Boston Maratonu'ndaki bombalı suikastta sağ olarak ele geçirilen terör zanlısı Cevher Çarnayev'in El Kaide ya da başka bir terör örgütü ile bağlantısı bulunduğuna ilişkin şimdiye kadar bir ipucuna rastlanmadı. Böyle bir bağlantı, Çarnayev'in askerî mahkemece yargılanmasının ve belki de adı kötüye çıkan Küba'daki Amerikan esir kampı Guantanamo'ya gönderilmesinin tek ön şartı olabilirdi. Guantanamo'daki 166 tutukludan yarısının serbest bırakılmasına izin verilmişti, buna rağmen söz konusu tutuklular orada çürümeye devam ediyor. Cevher Çarnayev'in gözaltı hali devam ederken CIA ve askeri makamlar ifadesini alabilirler. Öte yandan Çarnayev Amerikan vatandaşı olduğundan, sivil mahkemede yargılanması gerekir.”

Fransa’nın Katolik gazetesi La Croix, batılı ülkelerin Suriye’de devam eden iç savaştaki tavrını yorum sütununa taşımış:

“Suriye’deki dehşet verici olaylar devam ederken batılı ülkeler ve Fransa hâlâ çekimser tavırdalar. Batılı ülkeler Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın hızlı bir biçimde devrileceğini hesap ediyordu, ama Esad hâlâ iş başında. İsyancılara destek verdiler, ancak onlar da hâlâ bölünmüş durumdalar ve organize de değiller. Batılı ülkelerin önünde üç seçenek var. Ya yardım yapacak durumda olmadıklarını itiraf ederek, savaşı pasif bir biçimde uzaktan izleyecekler, ya da savaşı bir an önce bitirmek için isyancılara askerî destek verecekler. Görüşmeler yoluyla neticeye varmayı denemek de başka bir olasılık. BM Suriye Özel Görevlisi Lakdar İbrahimi işte bu seçenek üzerinde yoğunlaşıyor. Ne var ki, kendini barışa adamış olan İbrahimi'ye yeterince yardımcı olunmuyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay