24.11.2006 - Alman basınından özetler...

Alman basını bugün üç konuya ağırlık veriyor. Bunlardan ilki Siemens firmasında yaşanan rüşvet skandal, ikincisi Hollanda’daki seçimler, üçüncüsü ise, Alman içpolitikası için en önemli konulardan biri olan Hartz IV reform paketi.

İlk olarak ele alacağımız konu, Siemens Firması’ndaki rüşvet skandalı. Düsseldorf’dan Westdeutsche Zeitung şu yorumu yapıyor:

“Şirket Genel Başkanı Klaus Kleinfeld tuhaf davranışı ile olayın merkezinde yer alıyor. Şu anki durumda başkan, başkalarının sebep olduğu bu sorunu kendisi çözmek zorunda. Herşeden önce Yönetim Kurulu Başkanı Heinrich von Pierer’nin bazı konulara açıklık getirmesi gerekiyor. Başbakan Merkel’in mevcut danışmanı, kendisinin Şirket Genel Başkanı olduğu dönemde, yolsuzlukla mücadele kurallarını Siemens’de uygulamaya sokmuştu. Rüşvetler de tam bu zamana denk geliyor. Pierer bu yolsuzluktan kendisi haberdar olmadıysa bile, yine de bunda belli bir sorumluluk taşıyor.”

Alman basının ağırlıkla yer ikinci konu ise Hollanda’daki seçimler. Frankfurter Allgemeine Zeitung’un yorumu:

“Sosyal devleti tanımlamaya çalışan seçmenin memnunuyetsizliği Hollanda’da da hissedilir boyutta. Avrupa çapında ortak bir geçerlilik söz konusu sanki. Aynı şey göç ve entegrasyon için de geçerli. Sırf entegrasyon konusu seçim kampanyasının bir parçası olmadığı için, yenilgiye uğranmayacağı düşünülmesi bir yanılgıydı. Seçim sonuçları, Avrupa siyasetine çok umut vermiyor. Anayasa Antlaşması’nı reddeden de yine Hollanda seçmeniydi. Siyasi sahne şimdi daha da komplike hale geldi ve daha da güvenilmez bir hal aldı. Anayasa Antlaşması’nın yeniden canlandırabileceği umudu ise bu seçimlerle daha da keyif kaçıran bir hal aldı.”

Tageszeitung ise Hollanda’daki seçim sonuçlarını şöyle değerlendiriyor:

“Geçtiğimiz otuz sene içerisinde olan şey yeniden kendini tekrarladı ve görevde olan Başbakan yeni seçimlerin galibi oldu. Jan Peter Balkenende’nin Hristiyan Demokrat Partisi, ciddi bir farkla en kuvvetli parti olarak ortaya çıktı. Zaten bu tutartarlılığın bir göstergesi. Aksi taktirde, bir zamanların demokratik oybirliğine örnek teşkil eden bu ülkede kutuplaşmada daha da fazla artış söz konusu olurdu.”

Alman basının yer ayırdığı ve ele alacağımız son konu ise, Hartz IV reform paketi. Financial Times Deutschland şu yorumu yapıyor:

“345 euro artı kira parası. Çok fazla bir hareket alanı bırakmıyor ancak basit bir yaşam tarzı için yeterli bir tutar. İşsizlik parası alanların faydalanabilmesi için resmi düzenlemeler uzun zamandan beri var. Ayrıca piyasada da ikinci el mobilya ve kıyafetler de hesaplı. Ancak sorunun altında yatan faktörler hakkında daha yeni yeni konuşulmaya başlanıyor. Bu da kişilerin bulundukları durumdan kurtulmak için yeterince kabiliyetli ya da istekli olmamaları. Bu kişilere 20 euro daha vermek bu soruna çözüm getirmeyecek.”