1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

25.05.2009 - Alman basınından özetler

25 Mayıs 2009

Almanya Cumhurbaşkanı Köhler’in bu göreve ikinci dönem için seçilmesi, basında farklı yorumlarla karşılandı. Dikkat çeken diğer yorum konuları ise Afganistan ve Lübnan.

https://p.dw.com/p/HwqW
Fotoğraf: AP

Basın özetlerine Almanya’nın önde gelen siyasi gazetelerinden Süddeutsche Zeitung’un, Horst Köhler’in yeniden Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesini konu alan yorumuyla başlıyoruz:

“Köhler sadece seçimi kazanmadı, aynı zamanda neo liberal ekonomik anlayıştan temkinli uzaklaşmasıyla da başkan olarak prestij kazandı. Bunu halkın beğendiği neşeli çekingen tavrıyla başardı. Köhler’i aday gösteren Hristiyan Birlik Partleri ve Hür Demokratlar durumdan yararlanmaya ve Köhler’in ikinci dönem Cumhurbaşkanlığını seçmene verilmiş bir sinyal olarak değerlendirmeye çalışacaklardır. Oysa Köhler sadece bu iki partinin oylarıyla seçilmedi. Bavyera eyaletindeki hür seçmenlerle bazı Yeşiller de ona oy verdi. Horst Köhler’in ilk turda gerekli asgari oy sayısıyla seçilmiş olması, hiçbir şeyin garantisinin olmadığını ve eskisi gibi kalmayacağını gösterir.”

Düsseldorf'ta yayımlanan Westdeutsche Zeitung adlı gazetenin Cumhurbaşkanlığı seçimini konu alan yorumu ise şöyle:

“Horst Köhler görevin ikinci dönemiyle birlikte halkın Cumhurbaşkanı olduğunu daha fazla gösterme özgürlüğünü de kazandı. Almanya Cumhurbaşkanı kendini, siyasi zümre ile arasına daha fazla mesafe koyma düşüncesine kaptırmamalıdır. Kriz döneminin başkanı olarak hem halkı cesaretlendirmeli hem de devlet gücünün sınırlarıyla ilgili popüler olmayan ama siyasi partilerin söylemeye çekindikleri gerçekleri dile getirebilmelidir.”

Almanya’daki Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili son yorumu Koblenz’in Rhein-Zeitung gazetesinden aktarıyoruz:

“Siyasi partilere bağımlı olmaması, küresel ekonomiyle ilgili tecrübeleri ve Üçüncü Dünya’ya olan tutkusu, Almanya Cumhurbaşkanı’na, krizden alınması gereken derslerle ilgili tartışmalarda sesini daha da yükseltme imkânını tanımaktadır. Bireylerin güvenebileceği akıllı ve bağımsız öncü düşünürlere ihtiyacımız var. Horst Köhler gibi. Yeniden seçilmesi onu aynı zamanda ilham vermekle ve yeri geldiğinde kibar değil, rahatsızlık verici olmakla da yükümlendiriyor.”

Basın özetlerimize, Frankfurter Allgemeine Zeitung’un, Pakistan'ın Svat Vadisi’ndeki hükümet kuvvetleri ile Taliban arasındaki çarpışmaları konu alan yorumuyla devam ediyoruz:

“Taliban’ı bölgeden sürme hedefine ulaşsa da, yüksek sivil can kaybıyla kazanılacak askeri başarının fazla değeri olmaz. Çarpışmaların patlak vermesinden sonra bir ila bir buçuk milyon kişi evini barkını terk edip bölgeden kaçmak zorunda kaldı. 300 binlik Mingora nüfusunun yüzde onunun kentte mahsur kaldığı ve açlık çektiği bildiriliyor. Halka son derece gaddar davranan Taliban’ın bu bölgede fazla destek bulmadığı anlaşılıyor. Ama bu, hükümetin bölge halkını şimdiden kazandığı anlamına da gelmez.”

Frankfurter Rundschau gazetesinin, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri’nin katillerinin aranmasını konu alan yorumuyla basın özetlerine son veriyoruz:

“Lübnan yeniden terör batağına saplanmamasını, eski Genelkurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanı Süleyman kadar Hizbullah lideri Nasrallah’ın da basiretine borçlu. Suriye’nin askeri gücünden kendini kurtaran Lübnan’ın görünürdeki egemenliği uzun sürmedi. Şam ve Tahran yönetimleri, müttefikleri Hizbullah üzerinden Batı ve İsrail ile mücadeledeki üstünlüklerini korumaya çalışıyorlar. Uluslararası mahkemeler bile Hariri’nin katilini ortaya çıkaramayacaktır. Suriye’deki rejim şimdiden baş zanlılıktan kurtuldu. Hariri’nin Lübnan’da da düşmanları vardı. Ama artık ilk planda katiller ve adalet değil, jeopolitik avantajları korumanın yolları aranıyor.”


Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa