1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

25 Ekim 2012

Yunanistan krizi, Alman ve Fransız ekonomisindeki gelişmeler öne çıkıyor.

https://p.dw.com/p/16WGs
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Hollanda gazetesi De Telegraaf, Yunanistan’a verilmesi planlanan yeni milyarlık kredilerle ilgili tartışmalara şu yorumu ayırmış:

“Görünen o ki, Yunanlar kredi almışlar, ama daha önce tasarruf önlemleri konusunda üzerinde varılan anlaşmaları kenara itmişler. Bu doğrultudaki hedeflere 2014’te değil, 2016 yılında varılması bekleniyor. Yunanistan hedeflere ulaşılacağından emin görünürken, AB ile Uluslararası Para Fonu gibi kreditörler ziyadesiyle temkinli davranıyor. Bunda da haklılar. Çünkü Yunan hükümeti çoktan olması gereken yerde değil. Bütçe açıkları hâlâ yüksek düzeyde ve işletmelerin hareket serbestisini kısıtlayan bürokratik engelleri ortadan kaldıracak reformlar şimdiye kadar bir türlü uygulamaya girememiş. Yunanların işte bu sorunların üstesinden gelebilmeleri için üzerlerindeki baskının artırılması gerekiyor. Aksi takdirde onlara ödünç verilmiş olan milyarların geri ödenme şansı sıfıra düşmüş oluyor.”

Almanya’da ekonomik büyümeye ilişkin tahminlerin çok iç açıcı olmamasını, İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung yorum sütunlarına taşımış:

“Burada üç senaryo ön plana çıkıyor. İlk senaryonun, Euro borç krizi tırmanışa geçtiğinde ortaya çıkması olası. Öyle bir durumda Almanya’nın ekonomik ufkunu karartan bulutlar, ülkeye sağanak yağış şeklinde düşebilir, ekonomi resesyona girer. Euro Bölgesi’nde durum yumuşamaya yüz tutarsa, o zaman Alman ekonomisi yapısal kozlarını kullanabilir ve hızlı bir biçimde canlanmaya başlar. Kulak ardı edilmemesi gereken bir senaryo daha var: Euro borç krizinin temelden çözümünde politikacılar yetersiz kalabilir. O durumda da Euro Bölgesi uzun yıllar krizde kalır ve para birliğinde anı kurtarmaya yönelik tamir hamleleri ile yalpalayarak zaman kaybeder.”

Fransız Le Figaro, Fransız otomobil üreticisi Peugeot-Citroen şirketinin içinde bulunduğu krize ilişkin yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Peugeot-Citroen, Fransız hükümetinin söylediği gibi hastalık hastası değil. Otomobil üreticisinin durumu gerçekten de kötü, hatta çok kötü. Eğer hükümet, Fransız otomotiv sanayinin büyük bir bölümünün bağımlı olduğu bu işletmelerin geleceğini güvence altına almak istiyorsa, yolun tam ortasında imdat frenini çekmemelidir. Hükümetin asıl yapması gereken şey, işletmelerin devasa üretim kapasitelerinin yeniden yapılandırılmasının bir zorunluluk olduğunu anlamasıdır. Paris yakınlarındaki Peugeot-Citroen fabrikasının kapatılması, hissedarların keyfi istedi diye değil, işletmelerin sağlığına yeniden kavuşması doğrultusunda alınmış bir ön tedbirdir.”

ABD Anti-Doping Ajansı’nın ünlü bisikletçi Lance Armstrong’un doping yaptığının kesin kanıtlarla belli olduğu gerekçesiyle yarışlardan ömür boyu men ve 7 Fransa Bisiklet turu şampiyonluğunun geri alınması yönünde aldığı ceza kararı Uluslararası Bisiklet Birliği tarafından da onaylandı.

Fransız gazetesi La Croix, konuya ilişkin yorumunda, doping skandalının gölgesindeki Fransa Bisiklet Turu’nun geleceğini mercek altına yatırıyor:

“Tour de France”/Fransa Bisiklet Turu, milyonlarca sporsever tarafından hep çok ilginç ve parlak bir spor müsabakası olarak görülürdü. Aynı zamanda devasa boyutlardaki bir eğlence etkinliği olarak algılanırdı. Dopingli bisikletçiler ve onlara yardım edenler bu rüyayı yıktılar. Bisiklet sporunda, tıpkı diğer spor türlerinde olduğu gibi, sıkı kontroller sayesinde skandal su yüzüne çıktı. Ne var ki Fransa Bisiklet Turu’nun devam edebilmesi için Armstrong skandalında ortaya çıkan faturanın da ödetilmesi gerekiyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay