26.05.2010 - Alman basınından özetler

Avrupa Birliği’nde yaşanan borçlanma krizine dikkat çeken Tageszeitung’un kriz yönetimiyle ilgili eleştirileri var. Gazetede yer alan değerlendirme şöyle:

“Avrupa Birliği ülkeleri, özellikle de Euro Bölgesi’nde yer alanlar, devasa bir sorunla karşı karşıya. Bu nedenle de herhangi bir bahaneye başvurmadan üzerinde inat ettikleri çıkarlarını artık bir kenara bırakmalılar. Öte yandan hükümetler, en başta da Alman hükümeti, kriz yönetiminde uzmanlarla, Uluslararası Para Fonu (IMF) ekonomistleri ile birlikte hareket ediyor. Bu da AB sözleşmelerinin sunamadığı bir çerçeve sunuyor. IMF uzmanları, kredilerle ilgili sıkı kurallar uygulanmasında deneyimliler, ancak onların kızdıracağı seçmenleri yok. IMF kriterleri şu anda siyasi tartışmaların yerine geçmiş durumda. Ancak AB, IMF’nin denetçi olduğu bu krizden hiçbir şey öğrenemeyecek.”

Kuzey ve Güney Kore arasındaki gerginliğin tırmanması savaş endişesine yol açıyor. Süddeutsche Zeitung da gelinen aşamayı Kuzey Kore’deki rejim açısından analiz ediyor:

“Gerginliği tırmandırıncaya dek kışkırtma, tehdit… Ardından masa başında ABD ve Güney Kore’ye verilen tavizler ve sonra yine tehdit ve yine kışkırtma… Kuzey Kore diktatörü Kim Jong Il, Sovyet Bloku’nun yıkılmasından beri işte bu döngü ile acil mali yardımları ülkesine getiriyor. Ancak artık bu döngünün işlemediği görülüyor. Kim’in bu konuda strateji değişikliğine gitmesi için geçerli nedenler var: Rejimin karşısında değişen bir nesil duruyor, ekonomi, hayata geçirilen saçma sapan para reformundan sonra çökmüş halde ve ayrıca Kuzey Koreliler bugün artık dış dünyayla ilgili çok daha fazla şey biliyor. Görünen o ki; Kim, Kuzey Kore’yi bir arada tutmak için savaş durumunu son şans olarak görüyor.”

Alman siyasetinin önemli figürlerinden biri olan Hessen Eyaleti Başbakanı Roland Koch dün siyasete veda etme kararı aldığını açıklamıştı. Eyalet başbakanlığı görevinden istifa ederek özel sektörde çalışacağını açıklayan Koch’un bu kararı Alman basınında manşetlerde yer alıyor. Düsseldorf kentinde yayımlanan Westdeutsche Zeitung’da konu Başbakan Angela Merkel açısından değerlendiriliyor. Gazete, Merkel’in partisi içindeki rakiplerinden artık korkmasına gerek olmadığına dikkat çekiyor:

“Hrıstiyan Demokrat Birlik, CDU, rahatsız edici, ama aynı zamanda büyük bir potensiyele sahip önemli bir lider figürünü kaybetti. Ancak Başbakan Merkel ise içten içe bundan memnun olacaktır: Friedrich Merz’ten zaten uzun zamandır korkmuyordu, Christian Wullf kendini geri çekmişti, Jürgen Rüttgers’in de bambaşka sorunları vardı. Ve şimdi parti içinde geriye kalan tek rakip Roland Koch da artık kulvarda değil…”

Neue Presse gazetesinde yer alan yorum da aynı noktaya işaret ediyor:

“Merkel, Koch’un istifasına az üzülecektir. Hrıstiyan Demokrat Birlik kan kaybediyor olsa da onun aklına başka şeyler geliyor olabilir: Koch ve Oettinger gitti, Rüttgers sorunu halledildi, Schaeuble de zaten gücünü kaybetti. Birçok siyasi yetenek artık tablonun içinde değil. Birlik içinde giderek daha fazla anlam kazanan iki Aşağı Saksonyalı, Ursula von der Leyen ve Christian Wullf kalıyor. Ancak Wullf da sürekli Aşağı Saksonya’da kalmak istediğini vurguluyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Beklan Kulaksızoğlu