26.07.2006 - Alman basınından özetler...

Alman basınında bugün Ortadoğu’daki gelişmeler yine ön planda. Köln’de yayımlanan “Kölnische Rundschau” bugün yapılacak Roma Konferansı’nın gündeminin yetersiz olduğuna ve düzenli barış için daha temel konuların ele alınması gerektiğine dikkat çekiyor:

“Gazze Şeridi ya da Lübnan’da yaşananlar birbirinden bağımsız ele alındığı ve barış için gerekli koşullar, örneğin İsrail’in işgal ettiği Golan tepelerinin geri verilmesi uluslararası barış arayışlarında göz önünde bulundurulmazsa, Ortadoğu’da istikrarlı bir barıştan söz etmek mümkün olmayacaktır. Bu yüzdan Roma’da toplanan konferansın gündemi eksik. Amerikan hükümeti, Suriye ve İran’la sorunlar üzerine konuşmayı reddettikçe, şiddetin dili geçerli olacaktır. Şam ve Tahran, Ortadoğu’da çıkarlarına uygun çatışmalar yaratmak için yeterince imkana sahipler.”

Berlin’de yayımlanan “Die Welt” gazetesi ise İsrail’i savunuyor ve Olmert’in politikasının Avrupalıların çıkarına olduğunu yazıyor:

“Savaş halinde bunu söylemek garip gelse de, Olmert’in yaptığı BM’in 1559 sayılı kararını uygulamaktan başka bir şey değil. Hizbullah’ı silahsızlandırıyor. Bu Avrupalılar’ın da çıkarına. AB dünyanın en kanlı bölgesine asker gönderecek kadar cesur ve kararlı ise, Hizbullah’ın zayıflamasını istemelidir. Aksi takdirde, Amerikalılar ve Fransızlar’ın akıbetine uğrar. Bu iki ülke de 1983’de intihar saldırıları sonucu Lübnan’ı terk etmek zorunda kalmıştı.”

Berlin’den bir başka gazete “Tageszeitung”, İsrail’in misket bombası kullanmasına değiniyor ve bu silahın askerlerden çok sivilleri hedef aldığına dikkat çekiyor:

“İnsan Hakları İzleme Örgütü, (Human Rights Watch) insan hakları ihlalleri konusundaki açıklamalarını iyice araştırmadan yapmaz, bu konuda ciddi, hatta çekimserdir. İsrail’in misket bombaları kullandığı açıklamasını yapıyorsa, bunun doğru olduğu bilinmelidir. Misket bombası, yüzlerce küçük bombadan oluşuyor. En büyük tehlikesi ise bombaların tamamının yere düştüğünde değil, üzerlerine basılınca patlaması. Bu da daha çok siviller için tehlike anlamına geliyor, askeri hedefler için değil. İsrail’in bu bombaları kullanmasının amacı Lübnan halkının moralini bozmak, başka bir işe yaramazlar. İsraille dayanışma adına bu savaşa karşı çıkmayanların işi misket bombaları ile daha da zorlaştı.

Münih’te yayımlanan “Süddeutsche Zeitung” ise Güney Lübnan’a yerleştirilmesi düşünülen uluslararası birliğe Alman askerlerinin katılması konusunu ele alınıyor:

“Güney Lübnan’a yerleştirilecek uluslararası birliği Alman askerlerinin katılmasının tek nedeni, Almanya’nın İsrail’in devlet olma hakkına verdiği önemdir. Ama bu devlet politikası, gerçekten de İsrail’in silahla savunulması anlamına mı geliyor? Çünkü, İsrail’in istediği müdahale hakkına sahip uluslararası gücün gerektiğinde Hizbullah milislerine ateş açması gerekecek. Bir de madalyonun öteki yüzü var: İsrail komandolarını Hizbullan milislerine karşı eylemlerini engellemek. Karar vereceklerin genç Alman askerlerini, bu tür kararlar karşısında korumak zorunda olduklarını unutmamaları gerek.”