26.09.2006 - Alman basınından özetler...

Almanya’da yıllardır üzerinde uzlaşmaya varılamayan sağlık reformu, bu kez de Berlin’deki koalisyonu salladı. Şimdi Başbakan Angela Merkel’in partisi Hıristiyan Demokrat Birlik ve koalisyon ortağı sosyal demokratlar, tartışmalardan en az zararla sıyrılmaya çalışıyor. Fakat Financial Times Almanya gazetesi, koalisyonun artık ömrünü tükettiği kanısında: “Fakat maalesef bu kısa bir acıyla vuku bulan değil, uzun sürecek bir son” diye yazan gazete şöyle devam ediyor: “Çünkü şu anda meclisteki ve seçmenler arasındaki güçler dengesi başka bir koalisyona izin vermiyor. Bu nedenle konuya taraf olan herkesten, şimdi bu tür seçenekleri oluşturmakta acele etmesinin beklenmesi doğru olur.”

Berlin’de yayımlanan ve muhafazakar eğilimiyle tanınan Berliner Morgenpost ise seçmenlerin hayal kırıklığına uğradığını ve bu nedenle koalisyon ortaklarının sessizce, sağlık reformuna uygulanabilir bir çözüm bulması gerektiğini savunuyor.

Ülkenin en büyük gazetesi Bild ise Hıristiyan Demokrat Birlik partisinin seçmen desteğinin yüzde 30’ların altına düştüğünü hatırlatarak, muhafazakarları sorumlu davranmaya çağırıyor. Bild, bu partinin zarar gördüğünü anlatarak, şu ifadeyi kullanıyor: “Başbakanın partisinin çökmesi kimseyi sevindiremez. Sosyal demokratları bile.”

Geçtiğimiz hafta meydana gelen bir kazada 23 kişinin yaşamını kaybetmesine yolaçan Almanya’nın hızlı tren sistemi Transrapid, Alman basınında hararetli tartışmalara neden oluyor. Berliner Zeitung, bu teknolojinin Almanya’da şansı kalmadığını savunarak, şunları yazıyor: “Eğer bu teknolojinin herhangi bir şansı varsa, o da, yakın gelecekte binlerce kilometrelik hızlı tren yolları oluşturacak olan Çin gibi ülkelerdedir ancak. Transrapid üreticileri ThyssenKrupp ve Siemens’in, bilgilerini Çinlilerle ortak bir şirkette birleştirmesi ve bu tekniği geliştirerek tüm dünyaya satmayı Çin’de denemesi gereklidir.”

Süddeutsche Zeitung da, Transrapid projesinin bu noktada bitebileceğine işaret ediyor: “Transrapid’i bu ülkede bitirebilecek olan psikolojik bir unsurdur. Bunun eşi benzeri olmayan güvenlikte bir araç olduğu o kadar uzun bir süre öne sürüldü ki, artık bundan kuşku duyan pek kimse kalmamıştı. Bu tür bir kazada doğan şok da o zaman o denli büyük oluyor.”

Muhafazakar Frankfurter Allgemeine Zeitung ise bugün de, Papa 16. Benedikt’in İslam hakkındaki sözlerini tartışmaya devam ediyor. Papa’nın sözlerinde ciddi olduğunu vurgulayan gazete, zamanında Bizans’ın İslam’ın yayılmasına karşı koyduğunu anlattıktan sonra, bugün de Batı’daki Hıristiyanlığın benzer bir tehditle karşı karşıya olduğunu savunuyor. “Fakat onun rakipleri silahlarla savaşmaktan çok, ateizmin ve materyalizmin toplumun kendi kendisini yok etmesine yolaçan eğilimlerine güveniyor“, diye yazıyor gazete.