Avrupa basınından özetler

Hollanda gazetesi De Telegraaf, AB Maliye Bakanları’nın Yunanistan’a verilecek üçüncü mali yardım dilimine ilişkin görüşmeler öncesinde şu yoruma yer veriyor:

“Yunanlar, ‘para yardımı olmazsa ülke iflâs eder’ diye tehdit ediyorlar. Bu tür tehditlere rağmen yeni malî yardımlar konusunda çok iyi düşünmek gerekiyor. Önceki hükümetler ve maliye bakanları (örneğin Hollanda’da), Yunanistan’a her kuruşu geri ödetme konusunda yemin etmişlerdi, ama görünen o ki, bu, iyi bir dilek ötesine geçmedi. Prensip olarak, para musluğunun kapatılıp kapatılmaması tartışılmalı. Öte yandan, borçlu olan biri borcunu ödeyemeyecek durumda ise bunun çözümü, ona -körü körüne- sürekli para pompalamak olamaz. Atina’ya malî yardımların devam ettirilmesi isteniyorsa, bunun gerekçelerinin çok inandırıcı olması gerekir; zira Yunanlara daha fazla hibe yapılmasına toplumun verdiği destek -anlaşılacağı üzere- çok hızlı bir biçimde çözülecektir.”    

Sol liberal İspanyol gazetesi El Pais, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurtarılmasına ilişkin AB’nin malî planlarını yorum sütunlarına taşımış:

“Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yardımların detayları henüz sabitleştirilmedi, ancak üzerinde tartışılan meblağ 14 ile 17 milyar Euro civarında. Bu ise Kıbrıs Cumhuriyeti’nin gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 80’ine denk düşüyor. Ülkenin ekonomik gücüne oranla bu, AB’nin şimdiye kadar giriştiği en büyük kurtarma faaliyeti olarak görülebilir. Yatırımcıların Kıbrıs Cumhuriyeti’nin böyle bir meblağı nasıl geri ödeyeceğini bilmeye hakları var. Lefkoşa için aynı İrlanda’ya, Portekiz’e ve Yunanistan’a uygulandığı üzere sıkı bir tasarruf politikası reçetesi yazılacaktır. Ancak tecrübeler, katı tasarruf politikalarının ekonomik büyümeyi boğduğunu da ortaya koyuyor. Ne var ki bir devletin kalıcı ödeme gücünü ancak ekonomik büyümesi garanti edebiliyor.”

Muhafazakar Norveç gazetesi Aftenposten, bugün Katar'ın başkenti Doha kentinde başlayan BM İklim Konferansı’na ilişkin yorumunda şu görüşlere yer veriyor:  

“Durban, Cancun ve özellikle 2009 yılında Kopenhag’ta yapılan dramatik iklim konferanslarına kıyasla bu yılki konferans bir geçiş dönemini oluşturuyor. Bundan sonraki en önemli çıta, şayet planlar zamanında uygulamaya konursa bu sözleşmenin imzalanacağı 2015 yılı olacak. Sözleşme 2020 yılında ise yürürlüğe girecek. Burada önemli olan sözleşmenin ne ölçüde bağlayıcı olacağı ve dünyanın bu sözleşme üzerinde ne şekilde uzlaşma sağlayacağıdır. Şimdilerde en azından iklime ilişkin konuların gündemin en aşağısına kaymasının önüne geçilmesi gerekmekte.”    

Rus gazetesi Nesawissimaja Gaseta, “Gazze İsrail için zafer değildir” başlığı altındaki yorumunda Ortadoğu’daki son durumu mercek altına yatırıyor:

“Son operasyonlardan sonra İsrail'in sorunları büyüdü. Sadece askerî açıdan bakıldığında bile İsrail’in başarıları son derece alçak gönüllü boyutlarda. Hamas hiçbir biçimde yok edilmedi. Örgütün Filistin halkının gözündeki itibarı da azalmadı, daha ziyade arttı. Hamas hareketi, İsrail Ordusu’nun güçlü askerî birliklerine karşı koyabileceğini de sergiledi. İsrail ise başta medya olmak üzere uluslararası eleştirilere maruz kaldı. Ayrıca İsrail açısından Gazze Şeridi’ndeki terör tehlikesi de ortadan kalkmış olmadı.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Başak Özay