27.04.2005 - Avrupa basınından özetler...

Bugünkü basın turumuzda AB’nin Türkiye’ye üyelik konusunda yaptığı uyarı, Suriye’nin Lübnan’daki askerlerini çekme işlemini tamamlaması, Fransa’da yapılacak AB Anayasası referandumu, Teksas’taki petrol zirvesi, Almanya’da ekonomik araştırma enstitülerinin büyüme tahmin raporu ve Airbus A 380’nin bugün test uçuşunu yapacak olmasına ilişkin haber ve yorumlar göze çarpıyor.

Avusturya’nın Kurier gazetesi dün Lüksemburg’da yapılan
-Türkiye-Avrupa Birliği Ortaklık Konseyi toplantısını konu ediniyor. Gazete Avrupa Birliği’nin genişlemeden Sorumlu üyesi Olli Rehn’in toplantıda Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’den reformlara devam edilmesini istediğini vurguluyor.

Belçika’nın De Morgen gazetesi ise Suriye’nin Lübnan’daki askeri varlığını tamamen sona erdirmesine değiniyor. Yorum şöyle:

„Suriye birliklerini beklenenden daha kısa bir süre içinde çekti. Çekilme işlemi sırasında şiddet olaylarının meydana gelmemesi de iyi oldu. Lübnan muhalefetinin istediği gerçekleşti. Şimdi sıra Lübnan’da. Lübnan ülkedeki bu değişiklikle başadedebileceğini ispat etmeli.

Alman Süddeutsche Zeitung gazetesinin bugün manşetten verdiği haber-yorumun başlığı ise “Schröder Paris’te AB Anayasası’nın reklamını yaptı.” Haber-yorumda şu satırları okuyoruz:

“Schröder ve Chirac Paris’te yaptıkları açıklamada, AB Anayasası’nın başarısız olma ihtimali konusunda uyarıda bulundular. Fransa’da yapılacak AB Anayasası’nın oylanacağı referandumuna bir ay kala Fransa’da Avrupa karşıtı eğilimin giderek güçlendiğini gören Schröder, Fransızlara bu tarihi şansı değerlendirmeleri çağrsında bulundu. Yapılan son kamuoyu anketleri Fransızların yüzde 52’si referandumda Anayasa’ya hayır oyu verecek. Bu oran daha önce yüzde 62’ydi.”

Gazetede yer alan bir başka önemli haberse ABD Başkanı George Bush ile Suudi Arabistan Prensi Abdullah’ın Teksas’ta yaptığı petrol zirvesi. Bush’la Abdullah’ın el ele tutuştukları bir fotoğrafa da yer verilen haber-yorumda şu satırları okuyoruz:

“Bush’la Suudi Prensin yaptığı, ham petrolün fiyatının konuşulduğu zirve zor geçmedi. Bush ve Abdullah bu konuda çok sıkı bir işbirliği yapmayı kararlaştırdı. Dışişleri Bakanı Rice’ın açıklamasına göre, Suudi Arabistan stratejik konularda düzenli olarak ilişkinin yürütüleceği ilk Müslüman-Arap ülkesi olacak. Bush’un güvenlikten sorumlu danışmanı Stephan Hadley’in açıklaması da bunu doğruluyor. Hadley, Suudiler’in 2010 yılına kadar petrol üretimini günde günde 12.5 milyon varile çıkaracağını duyurdu.Yani Abdullah Bush’a petrol konusunda gelecekte de ABD’nin tüm isteklerini yerine getirme garantisi verdi.”

Almanya’da altı ekonomik araştırma enstitisünün ekonomik büyüme ile ilgili tahmin raporuyla ilgili yorumlara geçiyoruz. Enstitüler yüzde 1.5 olarak tahmin ettikleri ekonomik büyüme oranını yüzde 0.7’ye çektiler. Frankfurter Rundschau gazetesinin konuyla ilgili yorumu:

“Almanya’nın konjunktür ve yapısal sorunları var. Sadece arz-talep politikasının kombine edileceği bir politika ekonomiyi krizden çıkarabilir. Böylesine bir pragmatizm ABD ve İngiltere’de doğal karşılanırken Almanya’da bu konu ne yazık ki hala tabu.”

Aynı konuyla ilgili olarak Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde ise şu satırları okuyoruz:

“Başbakan Schröder ilkbahar tahmin raporunda neden ekonomi ile ilgili çabalarının sonuç vermediğini görebilir. Rapora göre geç kalındı, katı davranıldı ve çelişkili hareket edildi. Tabii buna ek olarak politikacıların verdiği iyileşme sözleri de güvensizliği körükledi. Hükümet bu eleştiriyi görmek yerine yan çiziyor. Ancak insanların yaşamını zorlaştıran ekonomideki bu icraatlar sonuçsuz kalmayacak.”

Hamburg’da yayımlanan Bild gazetesi ise bugün uçmaya başlayacak Airbus’un yeni modeli A380’e ayırmış yorum sütunlarını:

“Dünyanın gözü bugün Fransa’da olacak. Fransa’nın Toulouse kentinden bugün dünyanın en büyük uçağı Airbus 380 havalanacak. Bu model gerçek bir Avrupa ürünü. Başbakan Schröder Airbus’un reklamını ‘Bu model eski Avrupa’nın sansasyonu’ sözleriyle yapıyor. Başbakan haklı. Biz Avrupalılar artık teknoloji konusunda ABD, Japonya ya da Kore’nin arkasına saklanmak zorunda değiliz.”