27.06.2011 - Alman basınından özetler

Neue Osnabrücker Zeitung, Afganistan'da bir hastaneye düzenlenen intihar saldırısı ışığında ülkedeki durumu ele alıyor:

“Radikal İslamcıların sözcüsü, saldırının yabancı istihbarat servislerinin işi olduğunu, Taliban'ın halkın gözünden düşmesini hedeflediklerini söylüyor. Bu, şeytani derecede küstah bir yalan. Ama bu tür komplo teorileri, sadece azınlığın okuma yazma bildiği bir ülkede destek de buluyor. Terör ve katil komandolarla halkta korku yaymak, Taliban'ın Afganistan'da istikrarı bozma stratejisinin önemli bir parçası. Batılı birliklerin ülkeden çekilme zamanı yaklaştıkça, radikallerden korkup çekinen Afganlar'ın sayısı da hızla artacaktır.”

Almanya'da giderek siyasî gücünü artıran ve bir sonraki seçimlerde büyük şans tanınan Yeşiller'in haftasonundaki parti kongresi, bugünün Alman basınında geniş yer buluyor. Kongre'den çıkan en önemli karar, Yeşiller'in, Merkel hükümetinin nükleer enerjiden çıkış planına verdiği destek oldu.

Süddeutsche Zeitung, Yeşiller'in bu karar sürecinde önemli risklere girdiğini, ancak sonuçta kongreden güçlenerek çıktığını belirtiyor.

“Yeşiller beş yıl daha nükleer enerji konusunda hararetli tartışmalar yürütebilirdi. Bunun yerine açık, net ve ciddi bir tartışmayla Merkel'in nükleerden çıkış planını temelli olarak bağırlarına bastılar. Parti yönetimi bu kararla büyük risklere girdi. Yıllarca bir numaralı konuları olan bir konuda kavga etmek parti için çok büyük, yıkıcı bir potansiyel taşıyordu. Ama bölünmek yerine saatlerce tutkulu bir şekilde tartıştılar, ama birbirlerini incitmediler. Bu, parti için bir olgunluk sınavıydı. Ancak bu durum, siyasi rakiplerine de yarayacak. Yeşiller'in de katkısıyla Angela Merkel, birleştiren, uzlaştıran Başbakan olarak görülecek. Merkel'in hesabı tuttu. Böylece sorunlu bir seçim kampanyası konusunu başından savmakla kalmayıp, aynı zamanda mevcut koalisyon ortağı Hür Demokratlar'ın giderek kan kaybettiği düşünüldüğünde kendine yeni perspektifler yaratmış oluyor.”

Berlin'de yayımlanan Tageszeitung'un yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Yeşiller'in kararının arkasında, nükleer enerjiden daha çabuk çıkılmasının siyasi açıdan mümkün olmadığını ve küçük adımların hiç adım atmamaktan daha iyi olduğunu anlamaları yatıyor. Bu pragmatik, soğukkanlı ve çok siyasî bir karar. Parti yönetiminin bunu bu kadar çabuk görmesi ve tabanın onayını alması, Yeşiller'in hükümet sorumluluğu üstlenmeye hazırlandığını gösteriyor. 2013 yılında Yeşiller'in hükümete girmesi oldukça mümkün. Sonuçta Hrıstiyan Demokrat Birlik ve Sosyal Demokrat Parti yanında ülkenin en büyük üçüncü siyasî partisi konumuna yükseldiler.”

Hamburg'da yayımlanan Financial Times Deutschland gazetesinin yorumu ise şöyle:

“Yeşiller, iktidardaki koalisyonun nükleer enerjiden çıkış planına ‘evet' diyerek, parti kongresinden güçlenerek çıktılar. Ama aynı zamanda bir uçurumun da eşiğine geldiler. Bunun nedeni, seçmenin bu fikrin Hrıstiyan Birlik partilerinden çıktığını düşünmeleri değil tabii ki. O kadar aptal değiller. Konu, çevre de değil. Bu karar, nükleer enerji sanayisine karşı yürüttükleri savaşta olduğu gibi bir düşman figürünü, güçlü mesajlar verme imkanını ellerinden aldı. Yeşiller parti programlarını acilen geliştirmezlerse şu an koalisyondaki Hür Demokratlar ile aynı kaderi paylaşırlar. Yani seçmenin yoğun desteğini kaybedip anlamsızlığa sürüklenirler.”


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ahmet Günaltay