27.08.2009 - Avrupa basınından özetler

Hollanda’da yayımlanan de Volkskrant gazetesi, bazı CIA çalışanları hakkında soruşturma başlatılacak olmasının siyasi bir hesaplaşmaya dönüşmemesi gerektiğini dile getiriyor:

"Kurulacak özel soruşturma birimi, belki de Obama hükümetini büyük bir zarardan kurtarmak için, bu mayın tarlasından çıkmanın bir yolunu bulmayı başaracak. Bu büyük olasılıkla, hayal kırıklığı ve öfkeye neden olacak. Kongre’nin, Bush hükümeti döneminde izlenen ve yasaları ihlal eden tutumların araştırılması yönündeki baskısı da kuşkusuz devam edecek. Zira Obama’nın uzlaşma arayan sözleri, bazı Demokratlar tarafından çoktandır destek görmüyor. Bu araştırmaların yaygınlaştırılması yerinde olur. Çünkü işlenen ağır suçların ve tüm gerçeğin açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Ancak Obama da uyarısında haklı. Zira gerçeğin ortaya çıkarılması için yapılan çalışmalar eğer siyasi açıdan bir hesaplaşmaya dönüşmüyorsa işe yarar."

Basın turumuza, Amerikalı ünlü senatör ve Demokrat Parti'nin önde gelen isimlerinden olan Edward Kennedy'nin ölümüne ilişkin bir yorumla devam ediyoruz. Avusturya'nın başkenti Viyana'da yayımlanan muhafazakâr eğilimli Die Presse, Kennedy'nin ölümünün, Kongre'nin üst kanadı Senato'dan sadece bir sandalye eksilmesi anlamına gelmediğine işaret ediyor.

"60'ıncı sandalye yine Demokrat bir siyasetçi tarafından doldurulacak olsa da Kennedy’nin yokluğunda Obama’nın hükümeti idare etmesi zorlaşacak. Zira Obama'nın senatörler ve konular hakkında karar vermek için gereken siyasi ağırlığı artık eksik kalacak. ABD Başkanı, en geç, sağlık reformu oylaması sırasında, 'Obama’yı iktidara taşımak hayattaki en önemli gâyem' diyen Kennedy’nin yokluğunu hissedecek. Belki de Kennedy’nin, Obama’nın başarısızlığını görmemesi iyiye işaret."

Son olarak sırada, etkisi hâlâ devam eden mali krizle ilgili bir yorum var. Almanya’nın ulusal gazetelerinden Süddeutsche Zeitung'da şu satırlar göze çarpıyor:

“Avrupa’da bankaların yeniden istikrar kazanması için çaba sarf ediliyor. Ancak finans sektörüne taze sermaye aktarılması konusunda Avrupalılar, özellikle de Almanlar, Amerikalıların oldukça gerisinde kaldı. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bankaların yaşadığı stres belki de çok büyük değildi, fakat yine de bu stres yaşandı ve halk bunun sonuçları ile karşı karşıya kalabildi. Bankacılık sektörünün zayıflaması orta ölçekli firmalar için daha az kredi ve daha az istihdam anlamına gelir; bu nedenle de bankalar konusunda duyulan güvensizlik, risk faktörünü de artırır.”

Derleyen: Jülide Danışman

Editör: Murat Çelikkafa