1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

27.09.2010 - Alman basınından özetler

27 Eylül 2010

Ortadoğu barış süreci, Fransa’nın Roman politikası, Alman Sosyal Demokrat Parti’nin parti kongresi ve Almanya’da hükümetin sosyal yardım alanlara yönelik yeni düzenlemesi, bugünkü Alman basınından yorum konularından.

https://p.dw.com/p/PNMW
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Frankfurter Rundschau gazetesi, Ortadoğu barış görüşmelerinde Filistin ve İsraillilerin önündeki seçenekleri değerlendiriyor yorumunda:

“ABD Başkanı Obama yerleşim inşaatlarının durdurulmasını öngören moratoryumun uzatılmasını istiyor, İsrail'deki solcu politikacılar da moratoryumun uzatılmasından yana. Ancak Filistinliler buna rağmen tutum değiştirmek için bir neden görmüyor. İsrail Başbakanı Netanyahu ise yerleşimcilere verdiği sözü tutmak durumunda. Ama yerleşimcilere boyun eğmesi barış görüşmelerinde muhatap alınan biri için arzulanır bir durum değil ve onu siyasî açıdan zayıflatacaktır. Aynısı Filistin lideri Abbas için de geçerli. Sonuçta iki tarafın da kabul edebileceği ya da kabul etmek zorunda olduğu sihirli bir formül aranıyor. Çünkü bu konuda son sözü ABD söyleyecektir. Amerikan yönetimi, Yahudi yerleşimleri konusundaki gerilimi yatıştırmayı başarırsa, barış süreci belki de gerçekten ciddiye binecektir.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung ise Fransa’nın Roman politikasıyla ilgili AB içindeki tartışmaları ele alıyor:

“Sarkozy'nin son liderler zirvesindeki yaygaraları, AB Komisyonu’nda nefsi müdafaa dürtüsünü uyandırmış görünüyor. Romanları sınır dışı uygulamaları nedeniyle Fransa’ya karşı cezai yaptırım isteyen Komisyon üyelerinin sayısı giderek artıyor. Söz konusu olan, Komisyon'un otoritesidir. Brüksel'de herkes bunu biliyor olsa gerek. Komisyon Fransa’nın yarattığı sansasyona boyun eğecek olursa gelecekte üye ülkelere sözünü dinletebilmesi zorlaşacaktır.”

Almanya'da anamuhalefet partisi Sosyal Demokratlar hafta sonunda düzenlenen parti kongresinde partiyi içinde bulunduğu zor durumdan kurtaracak bir yön belirlemeye çalıştı. Augsburger Allgemeine gazetesi partinin mevcut durumunu şöyle değerlendiriyor:

“Sosyal Demokrat Parti içinde seçimlerden bir yıl sonra hissedilen hava, partinin mevcut durumundan daha iyi. Çünkü iktidardaki Hrıstiyan Birlik Partileri-Liberaller koalisyonunun kan kaybı, Sosyal Demokratlardan çok Yeşiller’in işine yarıyor. Yeşiller, Sosyal Demokratlarda olmayan her şeye sahip: Net bir profil, kararlı bir program, oturmuş bir yönetim ve faal bir taban. Sosyal Demokrat Parti’nin bu duruma gelebilmesi için parti lideri Gabriel’in önünde yapacak daha çok iş var.”

Alman hükümetinin sosyal yardım alanlara yönelik kararlaştırdığı yeni düzenlemeler tepkiyle karşılandı. Yeni düzenleme kapsamında sosyal yardım parasının ayda sadece beş euro artırılması muhalefetin sert eleştirilerine neden oldu. Westfaelische Rundschau gazetesinin yorumu şöyle:

“İnsan onuru dokunulmazdır. Tabii eğer Hrıstiyan Birlik-Liberal koalisyon iktidarda değilse! Çünkü artık Anayasa Mahkemesi'nin sözü bile geçmiyor. Mahkeme sosyal yardım alanlara yapılan ödeneklerin, asgarî yaşam standartlarını karşılamaya yeterli, şeffaf bir şekilde hesaplanması uyarısında bulunmuştu. Çalışma Bakanı ise bunun yerine soğuk ve hatta alaycı bir öneride bulunuyor, yetişkinler için sosyal yardım parasını ayda beş euro artırıyor. Çocuklar ve gençler içinse artış yok. Böyle bir politikanın sonucu, insanların dışlanması, kenara itilmesidir ki bu da milyonlarca insanı adil bir katılım ve gelecek perspektifinden yoksun bırakır. Milyarlarca euronun batık bankalara akıtıldığı bir dönemde bu öneri acı bir şaka gibi. Ve ülkedeki iç barışı tehdit eder nitelikte.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ahmet Günaltay