1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2801 Presseschau 1

28 Ocak 2010

Bugün Londra’da düzenlenecek Uluslararası Afganistan Konferansı, İran’ın nükleer programı ve Almanya’da açıklanan ekonomik büyüme tahminleri bugünkü Alman gazetelerinde ele alınan yorum konularından.

https://p.dw.com/p/LiZs
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Münih kentinde yayımlanan Süddeutsche Zeitung, yorum sütunlarında Afganistan’ın geleceğiyle ilgili öngörülerde bulunuyor:

“Kâbil yönetimi Taliban’a karşı nasıl bir tutum izleyeceğine karar vermeye çalışıyor. Bu Devlet Başkanı Karzai’nin görevi. Zira ülke uzun süre uluslararası güçlerin koruması altında bulunmayacak. Bu yüzden içeride barışı sağlamanın yollarını araması gerekiyor. En azından kendi can güvenliği açısından da bu şart. Şansı yaver gidip Taliban’ı El Kaide’den ayırmayı başarırsa, ülke yönetimine Taliban’ı da katıp, Afganistan’ı dinin daha ağır bastığı bir ülke haline getirecektir.”

Heidelberg’de yayımlanan Rhein-Neckar Zeitung da Londra Konferansı’nın Afganistan’da istikararın sağlanmasına katkı sağlayamayacağı görüşünde:

“Afganistan Konferansı ülkeyi barışa yaklaştırmayacaktır. Konferans, daha çok Batılı ülkelerin Afganistan'dan düzenli biçimde çekilmesi için yaratılan bir kulis ortamı niteliğinde. Aylarca süren suskunluğun ardından Alman hükümeti de strateji değişikliğine gidiyor. Hem de yaratıcılıktan uzak ve ABD’nin önceden aldığı kararları tesciller biçimde. ABD, Afganistan’da düzenin sağlanması ve iktidara eski işgalcileri de dâhil edip, yönetimi Afganların kendisine devretme hedefinden vazgeçti. Bu işi zaten Kâbil’i işgalcilerden kurtarıp ikinci bir savaşa Irak’ta giriştiklerinde batırdıklarını söylemek mümkün.”

Nasyonal Sosyalizm Kurbanlarını Anma Günü dolayısıyla Almanya’ya gelen İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Berlin'de bir araya geldi. Görüşmede öne çıkan konuları İran ve Ortadoğu sorunu oluşturdu. Frankfurter Allgemeine Zeitung, yorumunda “İran’dan kaynaklanan nükleer tehdidin hafife alınmaması gerektiği görüşünde:

“Yok etme, eşkıyalık ve baskılara dayalı bir yapıya sahip olan, her şeyden önce atom bombası geliştirme yolunda ilerleyen İran rejimi, sadece İsrail için bir tehdit oluşturmuyor. BM Güvenlik Konseyi’nde Rusya ve Çin’in bu tehlikeyi hâlâ hafife alması, hatta reddetmesi üzücü bir durum. Bu tutum, Alman hükümetinin üzerinde önemle durduğu ve uluslararası toplumun İran karşısında atacağı kararlı adımları engelledi. İran’ın Washington’un diyalog önerilerini de kulak ardı etmesi üzücü. Başbakan Merkel, zamanın daraldığı kanaatinde. İsrail, en azından Almanya’nın bu konudaki söyleminde samimi olduğunu ümit ediyor. İran’ın nükleer programı, özel bir yapıya sahip olan İsrail-Almanya ilişkileri açısından da bir sınav niteliği taşıyor.”

Neue Osnabrücker Zeitung da bugünkü yorumunda Almanya Ekonomi Bakanlığının açıkladığı ekonomik büyüme tahminlerini ele alıyor:

“Federal hükümetin yıllık ekonomik büyüme beklentisini içeren raporunda ihtiyat ağır basıyor. Hükümet, %1,4 büyüme hızı öngörüsüyle öncesinde diğer kurumlar tarafından açıklanan daha iyimser beklentilerin gerisinde kaldı. Almanya Merkez Bankası, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ayrıca büyük meslek kuruluşları ile ekonomik araştırma enstitüleri, %1,6 ile % 2,1'lik büyüme beklentisindeler. Görünen o ki, hükümet, açıkladığı tahminlerle işini sağlama almaya çalışıyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Murat Çelikkafa