1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Presseschau 1

28 Nisan 2010

Bugünkü Alman gazetelerinde Almanya'nın Türk kökenli ilk bakanı Aygül Özkan'ın yemin ederek görevine başlaması ile Alman Deutsche Bank'la Daimler'in ekonomik krizin ardından kâra geçmesiyle ilgili yorumlar ön planda.

https://p.dw.com/p/N8MC
Fotoğraf: AP

Devlet okullarında haç ve başörtüsü gibi dinî sembollerin yasaklanması gerektiğini dile getirerek, partisi Hrıstiyan Demokrat Birlik içinde eleştirilere maruz kalan Aygül Özkan, dün yemin ederek görevine resmen başladı. Aşağı Saksonya Eşaleti'nin Sosyal İşler, Sağlık, Kadın ve Aile Bakanı Özkan açıklamaları nedeniyle özür dilemesine rağmen, tartışmalar sürüyor. Badisches Tagblatt Özkan'ın bakan olmasının entegrasyon açısından önemine değiniyor:

"Özkan'ın bakan olması, burada yaşayan, ancak Almanya'yı memleketleri olarak değil, yabancı bir ülke olarak gören iki milyon Türk açısından önemli bir etki yapacaktır. Bu adımla Almanya'da büyü bozuldu, bu toplumun küçük bir bölümüne önemli bir mesaj verilmiş oldu. Gerçi Özkan'ın devlet okullarında dinî sembollerin yasaklanması yönündeki açıklamalarınden korkarak geri adım atması, onun parlayan imajının biraz çizilmesine neden oldu. Ancak onun bu göreve gelmesiyle Federal Almanya Cumhuriyeti ileriye doğru bir adım daha atmış etmiş oldu. Bu da iyi bir işaret."

Hessische/Niedersächsische Allgemeine'nin aynı konuyla ilgili yorumu şöyle:

"Aşağı Saksonya Eyaleti yeni Sosyal İşler Bakanı'nın yemin etmesi, güçlü bir mesaj. Almanya kurulduktan 60 yıl, ülkeye ilk misafir işçi gelişinin üzerinden ise 50 yıl geçtikten sonra Almanya'da ilk kez bir Müslüman önemli bir politik göreve seçildi. Bu, Almanya'da yaşayan 3.5 milyondan fazla Müslüman'a, 'Biz bu konuda ciddiyiz. Sizler de çaba göstermeli, bizlerle birlikte hareket etmeli, bu toplumun şekillendirilmesine katkı sağlamalı ve önemli şahsiyetler haline gelmelisiniz. Tıpkı Alman milli fubol takımında oynayan Mesut Özil ya da gösteri sanatları gibi farklı bir alanda başarı gösteren, komedyen Kaya Yanar gibi. Biz Almanlar, buraya göç eden Türkler için sadece imtiyazlı ortaklık istemiyoruz' demek suretiyle göçmenlerin topluma uyumu açısından önemli bir mesaj vermek anlamına geliyor."

Konuyla ilgili aktaracağımız son yorum, Wetzlarer Neue Zeitung'dan:

"Aygül Özkan 38 yaşında, Müslüman ve dünden beri de Bakan. Bu iyi de oldu. Türk kökenli bakan, Aşağı Saksonya Eyaleti'nde politikada sadece taze bir rüzgar estirmekle kalmayacak, aynı zamanda Almanya'da yaşayan 3.5 milyon Müslüman için de örnek bir şahsiyet olacak. Muhafazakâr genç politikacı, Almanya'da göçmenlerin de yükselmesinin mümkün olduğunu, çalışmanın ve çabalamanın, etnik köken, cinsiyet ya da din faktörlerinden bağımsız olarak ödüllendirildiğini gösteriyor. Hatta bundan daha da fazlasını. Özkan Almanya'nın, bir göç ülkesi olduğu gerçeğini kabul etmeye başladığının da göstergesi."

Bugünkü gazetelerde yer bulan bir başka konu ise ekonomik krizin etkileri sona ermeden Alman Deutsche Bank ile otomotiv şirketi Daimler'in kâra geçtiklerini gösteren dün açıklanan rakamlar. Heilbronner Stimme, rakamların arkasındaki gerçeklere ışık tutuyor:

"Daimler ve Deutsche Bank'ın açıkladığı olumlu rakamlar riskleri örtbas etmemeli. Banka milyarlarca euroyu, tartışmalı yatırım bankacılığından kazanıyor. Ancak bu alanda rüzgarın yönü birden bire değişebilir. Daimler'de ise kamyon satışları sürpriz biçimde arttı. Ancak bu artışın ağırlıklı olarak yurtdışındaki pazarlarda olduğu görülüyor. Bunun yanı sıra Daimler sadece iyi satış yaptığı için değil, radikal tasarruf programını uyguladığı için de kazanç sağlıyor. Bu nedenle Almanya'nın başarılı, örnek bu şirketinin açıkladığı rakamlar bir noktaya işaret ediyor: Ağır ekonomik kriz belki tahmin edildiğinden daha çabuk sona erecek, ama bundan daha fazla bir anlamı yok."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Murat Çelikkafa