28.05.2010 - Avrupa basınından özetler

Meksika Körfezi'ndeki felaket Alman gazetelerinin başlıca konularından biri. ABD Başkanı Barack Obama'nın Körfez bölgesinde petrol arama yasağı getirmesine dikkat çeken Almanya'dan Tageszeitung'da şu satırları okuyoruz:

“Derinlerdeki sondaj çalışmaları için altı aylık moratoryum doğru yönde atılmış bir adım. Aynı istek, ikim yasasının tartışılması ve hayata geçirilmesinin hızlandırılmasında da geçerli olmalı. Petrol felaketinden kısa bir süre önce ABD'nin önümüzdeki on yıllar için enerji ve iklim politikalarını saptayan yasal düzenleme rafa kaldırıldı. Bunun nedeni elbette ki seçim taktiği. Kasım ayında yapılacak seçimler öncesinde Demokratlar, çevre konusundan ziyade, göçmen politikalarında büyük bir siyasi başarı elde edebileceklerini düşünüyordu. Ancak felakete uğrayan bölgedeki manzara, yönetimin zirvesinde görüşün tamamen değişmesine yol açtı. Washington'da şu anda bazı şeyler değişiyor. Petrol ve atom lobileri elbette projelerini kurtarmak için ellerinden geleni yapacak.”

Fransız La Croix gazetesinde de petrol felaketine ilişkin ABD yönetiminin tutumuna dikkat çekiliyor. Yorumda şu satırlar yer alıyor:

“Barack Obama, yaşanan petrol felaketi karşısında doğru bir şey söyledi: ‘Ne önümüzdeki yıl ne de önümüzdeki on yıllar içinde ham petrol bağımlılığından kurtulacağız. Ama yine de bu şekilde devam edemeyiz, yeryüzü daha fazlasını kaldıramayacak.' Obama'nın bu sözleri, hiç olmazsa vicdanları sarsıp uyandırabilir. Ancak ABD gibi dev bir ekonomiye sahip olan bir ülke, ham petrole bağımlılığından kısa süre içinde kurtulamaz. “Deepwater Horizon” adlı petrol platformunun yol açtığı felaket de bu anlayışın değişmesi için tek başına yeterli değil.”

Avrupa'da yaşanan mali krizden iklimin korunması da etkileniyor. Fransız Le Monde gazetesi, bu konuda Almanya'nın tutumunu eleştiriyor.

“Avrupa Birliği, iklim değişimi ile mücadelede karbondioksit salınımını 2020'ye kadar yüzde 20 azaltarak uluslararası platformda öncü rol oynamak istedi. Ancak mali kriz rota değişikliğini zorunlu kıldı, çevre politikalarındaki iddianın işe yaramadığını, daha da kötüsü pahalıya mal olduğunu gösterdi. En azından Berlin ve Paris, şimdi iklim değişikliğiyle mücadele konusunda bir mola vermek gerektiğini düşünüyor. Bu dar görüşlülük üzüntü verici. Çünkü toplumlarımızın geleceği tehlikede. Şimdiye kadar AB'de sadece İtalya ve Polonya gibi orta ölçekte ülkeler rota değişikliği talebinde bulunuyordu. Ama bu talebe şimdi Avrupa'nın en büyük ekonomik gücü Almanya'nın da katılması durumu değiştiriyor.”

ABD Başkanı Barack Obama, Washington'ın yeni güvenlik stratejisini açıkladı. İtalyan Corriere della Sera gazetesi, Obama'nın aslında yeni bir şey söylemediğini savunuyor:

“Bir hayal var, bir de gerçek. ABD'nin yeni güvenlik doktrininin başlığı böyle olabilirdi. Başkan Barack Obama'nın ekibi, eski başkan George Bush'un dogmalarına mesafeli durma çabası içinde. Bu nedenle de özellikle ABD'nin İslam'ın düşmanı olmadığını ve çok taraflı bir yakınlaşmayı umduklarını vurguluyorlar. Obama ise bu vaatlere, aslında Bush döneminden pek farkı olmayan önlemlerle eşlik ediyor. Beyaz Saray, ‘teröre karşı savaş' kavramından pek hoşlanmasa da bu savaşı devam ettirdiği su götürmez bir gerçek…”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Beklan Kulaksızoğlu