Avrupa basınından özetler
28 Ağustos 2012
Avusturya'nın başkenti Viyana'da yayımlanan Die Presse gazetesi, Suriye’deki çatışmalar ışığında Arap dünyasındaki güç dağılımını yorum sütunlarına taşıyor:
“Tahran, Irak'tan Suriye'ye oradan da Lübnan'a kadar uzanan nüfuz alanını korumaya çalışıyor. Irak halkının çoğunluğu tıpkı İran’da olduğu gibi Şiilerden oluşuyor. Bağdat’ta Şii bir parti gündemi belirliyor. Tahran, Lübnan’daki Suriye rejiminin de müttefiki olan güçlü Şii Hizbullah milislerini destekliyor. İran’ın rakibi Sünni Suudi Arabistan Krallığı ise bu Şii eksenini yok etmek istiyor. Bu nedenle özellikle azınlık durumundaki Aleviler arasında olan 'dinsiz' iktidar sahibi Esad’a karşı savaşan Suriyeli muhalifler arasındaki radikal Sünni grupları destekliyor. Bu nedenle Suriye’deki savaş, bir nevi bölgedeki güçler arasında bir temsil savaşı.“
Barcelona'da çıkan İspanyol La Vanguardia gazetesi de Suriye’deki çatışmalara ilişkin bir yoruma yer veriyor:
“Suriye, Ortadoğu’da bir barut fıçısının ortasında yer alıyor. ABD Başkanı Barack Obama, askerî bir müdahaleden bahsetmek istemiyor. Avrupa Birliği ve Arap Birliği ise Devlet Başkanı Esad’ın çekilmesi için müzakere yolunu açma umuduyla BM tarafından başlatılacak bir savaşın bölgede yayılmasından endişe ediyor. Rusya ve Çin, BM’nin planlarını şüpheyle izliyor ve Güvenlik Konseyi’nin askerî müdahaleye yönelik her türlü girişimini bloke ediyor. Suriyeliler ise her iç savaşta normal olduğu gibi, kendilerini mahvetmeye hazır gibiler. Bunun yanı sıra, iki taraf da bir medya savaşı yürütüyor ve birbirlerini daha gaddar göstermeye çalışıyor.“
Euro Bölgesi’nin en güçlü üyelerinden Almanya’da Yunanistan’ın Euro Bölgesinden çıkartılması gerektiği yönündeki söylemler artıyor. Amsterdam’da yayınlanan NRC Handelsblad adlı Hollanda gazetesi, Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nde kalma şansını değerlendiriyor:
“Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkışının sonuçlarını hesap edip şok dalgalarını hafifletecek bir senaryo üzerinde de çalışılıyor. Bir para birliğinin üye bir ülkeyi kapı dışarı etmesi -yani düşünülmez olan- mümkün kılınıyor. Yine de kazanç ve kayıp hesapları, tahminî kalıyor. İşte Yunanistan’ın çıkışı konusundaki bu belirsizlik, Başbakan Antonis Samaras’a gelecek aylarda ne Paris’te ne de Berlin’de alamadığı soluğu alabilmesini sağlıyor. Arkamızdan gelecek selin boyutlarını kimse tahmin edemediği sürece, Atina Euro’ya sarılabilir.“
Son olarak Montpellier merkezli Fransız Midi Libre gazetesinden bir alıntı yapıyoruz. Gazete, enerji ihtiyacının yüzde 75'ini nükleer enerji kaynaklarından karşılayan Fransa’da nükleer enerjinin geleceğine ilişkin bir değerlendirme yapıyor:
“Cumhurbaşkanı François Hollande seçim kampanyasında, görev sürecinde nükleer enerjiyi tümüyle rafa kaldıracağına dair bir söz vermedi. Bu oldukça sorumsuz bir tutum olarak görülebilir. Hollande, şimdi adım adım bir çekilmeyle nükleer enerjinin payını 2025 yılına kadar yüzde 75’ten yüzde 50’ye düşürmek ve yenilenebilir enerjilerin tüketim ve gelişimini desteklemek istiyor. Ne söylendiği önemsiz, enerji ihtiyacımızın bir bölümünü daha uzun bir süre garanti altında tutacak bir branşın geleceğine gerçekten inanılması gerekiyor.“
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Başak Sezen
Editör: Murat Çelikkafa