1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

29.05.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Yeşim Kasap29 Mayıs 2006
https://p.dw.com/p/AbmJ

Alman basını bugün yorum sayfalarını daha çok iç meselelere ayırmış. Bir taraftan Federal İstihbarat Dairesi’nin gazetecileri takip ettirmesine ilişkin rapor değerlendiriliyor, bir taraftan da Berlin’de bir gencin, yaklaşık 35 kişiyi bıçaklaması üzerine, ülkedeki güvenlik tartışılıyor.

Tageszeitung’da, Almanya’da günlerdir gündemden düşmeyen istihbarat servisinin gazetecileri izlettirmesine ilişkin şu yorum yer alıyor:

“Alman dış istibarat servisi BND tarafından gazetecilerin takip edilmesiyle ilgili soruşturmayı yürüten eski federal yargıç Gerhard Schaefer, fazla hoşgörülü davranmış. Çünkü Schaefer’e göre, istihbarat servisi, bilgi sızdıran aradığında, pekala basın özgürlüğü rafa kaldırılabilir. Oysa bu, anayasaya aykırı bir durum teşkil ediyor! Hukuk devletlerinde, gazetecilerin haber alma hakkı ve özgürlüğü, istihbarat servislerinin çıkarlarının korunmasından önce gelir. İstihbarat servisinin gazabına uğramış olan gazeteciler, haklarını mahkemede aramalı!“

Aynı konu, Frankfurter Allgemeine Zeitung’da, “İstihbarat servisinde tansiyon yüksek“ başlıklı bir bir yazıda değerlendiriliyor:

“Rapor, Federal İstihbarat Dairesi bünyesinde neler olup bittiği hakkında da işe yarar bilgiler içeriyor. Rapora göre, servis içerisinde ciddi bir baskı var. En büyük tehdit ise bilgi sızdıran servis elemanları. Eski yargıç Schaefer, rapor için bilgi toplarken garip olaylarla karşılaşmış. Raporda sözü edilenleri üç gruba ayırmak mümkün: İstihbarat dairesi tarafından izlenen gazeteciler, istihbarat servisi için kendi meslekdaşları arasında casusluk yapan gazeteciler ve de gizli servis tarafından takip ettirilen, casus gazeteciler… İlginç olan bir başka nokta da, raporda bazı gazetecilerin isimleri açıkça belirtilirken, bazılarının adları açıklanmıyor. Ayrıca son anda, bazı bölümler metinden çıkarıldı. Anlayacağınız, istihbarat servisinde işler sanılandan çok daha karışık.“

Berlin Merkez Tren Garı’nın açılışında cinnet geçiren bir genç en az 35 kişi bıçakla yaraladı. Bu olay üzerine, yakında Dünya Kupası’nda ev sahipliği yapacak olan Almanya’da güvenlik sorunu daha da yoğun olarak tartışılmaya başlandı. Süddeutsche Zeitung gazetesi, “Bu olaydan sonra kim kalabalığa karışmayı göze alabilir ki?” diye soruyor:

“Dünya Kupası’nda güvenliğin nasıl sağlanacağı aylardır tartışılıyor. Bu son olay, tartışmaları iyice alevlendirdi. Siyasetçiler, bu olayın Dünya Kupası’yla hiçbir ilgisi olmadığını vurgulamakta gecikmedi, sıkı güvenlik önlemlerinin alındığını belirtti. Ama aslında, güvenlik önlemleri ne kadar sıkı olursa olsun, bu tarz olayları önlemek mümkün değil. Bu yüzden de herkes bireysel olarak karar vermeli: Kalabalıkların arasına karışma riskini göze alabilir miyim?”