1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

29.06.2011 - Avrupa basınından özetler

29 Haziran 2011

Çin Başbakanı Ven Ciabao’nun Almanya’da hükümetlerarası danışma toplantısı çerçevesinde euroya destek mesajı, Yunanistan’daki kriz ve Gazze’ye yardım filosu tartışmaları, bugünün Avrupa basınında öne çıkan konular.

https://p.dw.com/p/11lPa

Fransız Le Monde gazetesi, Çin Başbakanı'nın euro krizinin aşılmasında yardım teklifini konu alıyor:

“Bu, anlamlı bir olay. Çoktandır Amerikan devletini finanse eden Çin, şimdi Avrupa'nın bankerlerinden biri haline geliyor. Avrupa'nın borçlarını satın alıyor, bize kredi veriyor. Burada söz konusu olan sadece devlet tahvillerini satın alması değil. Çin aynı zamanda Avrupa'da önemli bir yatırımcı. Ama bizim de bazı çekincelerimiz var. Çinli yatırımcıların şeffaflıklarıyla ünlü oldukları pek söylenemez. Çin devletine çalışıp, bazı endüstriyel sırlara gözleri kayabilir. Onlara kamu ihalelerimizin kapılarını açıyoruz. Ama Çin'in kamu ihaleleri bizim için kapalı kalmaya devam ediyor.”

Polonya'nın başkenti Varşova'da yayımlanan Dziennik gazetesi ise Yunanistan krizinin, AB'deki yapısal sorunların bir ürünü olduğu değerlendirmesinde bulunuyor:

“Yunanistan bir kaza değil, ortak pazar fikrinin yozlaşmasının doğal bir sonucudur. Ortak pazar fikri, yerini bir mali piramit felsefesine bırakmış durumda. Buna göre sonsuz para akışı tüm katılımcıların ekonomik büyümesini güvence altına alacak, Avrupa'nın en zenginleri yeni pazarlara açılarak kârını artıracak ve kazandığı parayı Yunanistan, Portekiz, İspanya, Polonya ve Bulgaristan'a hediye edecek. Bu ülkeler sonuçta Alman ya da Fransız mallarını satın alabilsin diye. Her piramitte olduğu gibi bu sistem de çöktü.”

İtalyan La Stampa gazetesi ise ‘Avrupa Yunanistan'dan ibaret değil' diyor ve 1 Temmuz'da AB Dönem Başkanlığı'nı devralacak olan Polonya'ya işaret ediyor:

“Yunanistan'da yaşanan kaos ve tüm Euro Bölgesi'nin içinde bulunduğu kriz döneminde AB, dönem başkanlığını ilk kez Polonya'ya emanet etmeye hazırlanıyor. Doğu Avrupa'nın şu an en istikrarlı ve dinamik ülkesi olan Polonya, kendini en iyi yönleriyle göstermek istiyor. Bu hiç de banal değil. Özellikle de ülkenin trajik ve talihsiz geçmişi dikkate alındığında. 18'inci yüzyılda devletin yıkılmasıyla başlayıp 20'nci yüzyılda Hitler ve Stalin arasında zalimce paylaşılmasına kadar giden olaylarla Polonya, iki yüzyılı aşkın bir süre korkunç aykırılıklara sahne oldu. Bugün ise AB içinde, geçmişin karanlığından gençleşerek çıkmış, ekonomik büyümesiyle olumlu bir örnek. Avrupa'yı izlemek isteyen gözlerin sadece Yunanistan vakasını değil, Polonya'yı da algılaması iyi olur.”

Fransız Liberation gazetesi, Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde'ın Uluslararası Para Fonu Başkanlığı'na atanmasını konu alıyor:

“Tecavüze yeltenme suçlamaları nedeniyle istifa etmek zorunda kalan Dominique Strauss-Kahn skandalının ardından Fransa'nın bir vatandaşını dünyanın en güçlü kuruluşlarından birinin başına getirebileceğini kim düşünebilirdi ki? Bu zorlu diplomatik süreçte Fransız cephesinin becerisini övmek ve bundan ders çıkartmak gerek. AB tek sesle konuşmayı başardığında, çıkarlarını kabul ettirmek için her tür şansa sahip olur. En karmaşık uluslararası meydan muharebelerinde bile. Kalkınmakta olan ülkeler bu acı deneyimi yaşamak zorunda kaldı. Ortak bir adayda hızla uzlaşmayı başaramadılar ve mali krizin istikrara kavuşturulmasında oynadıkları önemli role rağmen önlerindeki fırsatı değerlendiremediler.”

Hollanda'dan de Volkskrant gazetesi ise Gazze'ye doğru yola çıkmaya hazırlanan ikinci yardım filosunu konu alıyor ve İsrail'in iyi niyet göstermesi gerektiğini belirtiyor:

“Benyamin Netanyahu hükümetinin, denizden askerî yöntemlerle durdurulması gereken bir tehlike varmış gibi yapmasının nedeni ne? Geçtiğimiz yıl ilk protesto filosuna yapılan, dokuz insanın öldüğü ve İsrail'in imajını ciddi bir şekilde zedeleyen baskının ardından şimdi taktik olarak daha zekice bir tepki gösterilmesi gerekir. Teknelerle silah kaçırıldığına dair işaretler olmadığı sürece İsrail denizde bir çatışmaya girmemelidir. İsrail, filoyu şiddet kullanmadan Gazze'ye yönlendirerek iyi niyet sergileyebilir.”


© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Murat Çelikkafa