29.09.2006 - Alman basınından özetler...

Alman Federal Meclisi'nin Alman ordusunun Afganistan’daki görev süresinin uzatılmasını onaylaması bugün Alman basını büyük ölçüde meşgul ediyor. Tagesspiegel gazetesi, Amerika Birleşik Devletleri’nin savaş modelinin Afganistan’da da artık yetersiz kaldığını belirterek, buna karşılık Alman modelini savunuyor. “Büyük bir kısmı sivil yeniden inşadan oluşan ‘Alman’ modeli daha doğru bir yöne götürüyor” diyen Tagesspiegel, bunun Alman ordusunun Afganistan’ın Güney bölgelerine de gitmesi anlamına gelmediğini de hemen ardından ekliyor ve şöyle devam ediyor: “Bundan daha iyisi, daha önemlisi, sivil yeniden inşa ve kalkınma yatırımlarımızı tüm ülke çapında arttırmamızdır. Bunlar az, tökezlercesine küçük adımlar gibi gelebilir kulağa. Ama seçeneğimiz nedir ki?”

Tageszeitung gazetesi ise, Afganistan’daki operasyonun Alman ordusunu adım adım savaşa götürdüğünü öne sürüyor.“Önce Alman ordusu Amerikan hükümetinin baskısını azaltmak için ve Alman askerleri Irak’ın işgaline katılmaması gerektiği için Afganistan’a gidiyor. Daha sonra kendi kendimizi, ülkenin güneyinde sert çatışmalar olurken kuzeyde silahlı kalkınma yardımıyla yetinilebileceğine ikna etmeye çalışıyoruz. Sonra Alman birlikleri, savaşan birliklerle aynı komuta zincirine dahil oluyor. Yakında da kapana düşülecek ve NATO ve onunla birlikte Alman ordusu, bugün ABD’nin Irak’taki durumuna çok benzer bir duruma düşecek.”

Die Welt gazetesiyse, aynı gün içinde bir yandan Afganistan operasyonu oylanırken, Başbakan Merkel’in Lübnan Başbakanı Siyora ile görüştüğünü, oradan birkaç kilometre ötede de AB ve İran temsilcilerinin İran’ın nükleer programı hakkında pazarlık ettiklerini yazıyor. Gazete, “Almanya’nın dünyadaki önemini hiçbir gün bundan daha iyi gösteremezdi” dedikten sonra, Alman politikacılarının bu sorunlar karşısında yetersiz kaldığını anlatıyor: “Dört kriz, Afganistan, Lübnan, Irak ve İran. tek bir muazzam çatışmaya dönüşmeye gebe. Ama Alman politikasında burada gereken geniş bilinç mevcut değil.”

Frankfurter Rundschau gazetesi de İran sorununa değiniyor bugünkü yorumunda: “İran’a en az güvenen Amerikan hükümeti. Onlar BM yaptırımlarını tercih ediyor, ama çoğunluğu ikna edemedikleri için dişlerini gıcırdatarak görüşmelere razı oluyor. Bu görüşmeler boşa çıkabilir. Ama eer İran, Avrupa Birliği’nin iyi önerilerle donanmış samimi bir uzlaşma istediğine güvenebilir ve dolaylı olarak Washington’un isteklerine uygun davranmazsa boşa çıkması şart da değil.

Almanya’da işsiz sayısındaki düşüşü ele alan ekonomi gazetesi Handelsblatt, bu gelişmenin daha çok her sonbahar gerçekleşen ekonomik canlanmayla ve ancak çok az güncel konjonkürle ilgili olduğu uyarısını yapıyor. Berlin’deki hükümet içinde, bu gelişmeyi koalisyonun somut bir başarısı olarak gösterme eğilimlerinin arttığına dikkat çeken gazete, “oysa şu ana kadar en fazla, bu koalisyonun istihdam piyasasına fazla büyük bir zarar vermediğini söylemek olanaklı” diyor.