30.07.2009 - Alman basınından özetler

Basın özetlerimize Ankara'nın Kürt açılımı ile ilgili bir yorumla başlıyoruz. Neue Osnabrücker Zeitung, Kürt sorununda 25 yıllık kanlı çatışmalara ve büyük tahribata dikkat çekiyor ve ekliyor:

“Bunun çıkmaz yol olduğunu diğer Ankara hükümetleri de anlamış olsa gerek. Ancak kararlı adımlarla yeni bir yol denemek için, Kürtleri kendi başına bir grup olarak tanımak, onlara kültürel ve siyasi haklar vermek için gerekli güce sahip değillerdi. Şimdi AKP hükümeti uzun bir labirentin çıkışında dönüşümü sağlamaya çalışıyor. Parola bombalar değil, demokrasi ve özgürlükler. Bu, tek başına gerilimi yatıştırabilecek bir yol. Ancak aynı zamanda aşırı riskler de taşıyor. Çünkü ülkedeki güçlü kesimler tarafından Türklüğe ihanet olarak da damgalanabilir. Bu yolda başarıyla yürüyebilmek için hükümetin siyaset ve toplumda mümkün olduğunca geniş desteğe ihtiyacı var. Yurtdışından da geniş destek gerek. Türkiye Kürt sorununu çözmeyi başarırsa, Avrupa Birliği yolunda da büyük bir adım atmış olacak. Umut için neden var, ancak coşkuya kapılmanın anlamı da yok. Ankara gerçi iyi niyet gösterdi, ama geçerli olan uygulamalardır.”

Tatilini iki resmi görüşmeyle birleştirip İspanya’ya makam arabası ve şoförüyle gittiği, otomobilin çalınmasıyla ortaya çıkan Alman Sağlık Bakanı Ulla Schmidt nedeniyle, partisi Sosyaldemokratlar zor günler yaşamaya devam ediyor. Schmidt’in genel seçimler öncesinde partinin Başbakan adayı Frank-Walter Steinmeier’in kampanya listesinden çıkarılması bugünün Alman basınında geniş yer alıyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung’un yorumu şöyle:

“Başbakan adayı Steinmeier, sağlık politikalarını temsil eden bakanı olmadan bir kampanya ekibi oluşturabilir mi? Bayan Schmidt’in konseptleri konusunda şüphesiz farklı görüşler olabilir. Ancak sağlık bakanlığı görevine şimdiye kadar gelen siyasiler arasında çok azı güçlü lobi kuruluşlarına bu denli karşı koyabilmiştir. Sosyaldemokrat Parti ise bu kadar fırtına karşısında ayakta kalabilmiş ve güçlü rakiplerine boyun eğmemiş bir bakanı İspanyol otomobil hırsızları karşısında yolda bırakıyor. Kötü bir şaka olsa gerek. Her halükarda güç belirtisi değil.”

Kölner Stadt Anzeiger gazetesi de Sayıştay’ın, Schmidt’in yönetmeliklere aykırı davranmadığını doğruladığına dikkat çekiyor ve “Ancak asıl skandal, Schmidt’in “Buna hakkım var” demesiydi. Schmidt bu şekilde halkın gözündeki itibarını yok etti” değerlendirmesinde bulunuyor. Süddeutsche Zeitung da aynı görüşten yola çıkıyor yorumunda:

“Ulla Schmidt’in şanssızlığı, makam otomobilinin İspanya’da çalınması oldu. Ancak hatası, İspanya'ya makam arabasıyla gitmesinde kendini haklı çıkaran tavrıydı. Kendini meşru müdafaa siyasetçisi konumuna sokan bir bakana, yeniden başlangıç, azim ve iyimserlik işareti vermek isteyen bir kampanya ekibinde yer yoktur.”

Yazılım devi Microsoft ve Yahoo'nun internette arama ortaklığı oluşturma anlaşması da bugünkü Alman basınında yer alan yorum konuları arasında. Financial Times Deutschland gazetesinin yorumu şöyle:

“İlk bakışta Microsoft ve Yahoo'nun işbirliği, iki cücenin kendilerinden çok daha üstün durumdaki Google devine kafa tutması gibi algılanabilir. Bu işbirliği, çalışma modelini yeniden yapılandırmak için zamana ihtiyacı olan Yahoo'nun imdadına yetişti. Uzun vadeli, stratejik anlaşmalar için yeterince nakit parası bulunan Microsoft ise, Yahoo'nun arama tekniği yardımıyla kendi arama motoru Bing'i iyileştirme ve gerçek bir alternatif olarak ortaya çıkarma iddiasında.”

Handelsblatt gazetesinin yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Microsoft, on yıllığına Yahoo arama teknolojisinin tüm haklarını kullanma olanağını güvenceye aldı. Microsoft'un patronu Steve Ballmer, zaten başarılı durumdaki kendi arama motoru Bing'i iyileştirecek ve daha da atak bir şekilde pazarlayacak. Böylece yarısı büyüklükte de olsa dev Google'a alternatif oluşacak. Microsoft'un parası, Yahoo'nun da reklam satış ve cazip internet hizmetleri var. Tek başına işe yaramazdı, ama birlikte başarılı olabilirler.”

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu



Editör: Ahmet Günaltay