1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

Ahmet Günaltay30 Temmuz 2012

Suriye krizi, ABD'nin Cumhuriyetçi Partisi’nin başkan adayı Romney’in İsrail ziyareti ve Euro krizi bugünkü Alman gazetelerinin öne çıkan yorum konuları.

https://p.dw.com/p/15gLP
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Frankfurter Allgemeine Zeitung Halep'in Suriye hükümet kuvvetlerince bombalanması ve Rusya'nın krizdeki rolünü konu alan yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“Halep için verilen mücadelede Suriye birlikleri, Birleşmiş Milletler'in barış planına göre büyük yerleşim merkezlerinden çekilmesi gereken ağır silahları kullanıyor. Bu silahlara başvurulması, rejimin halk arasındaki can kaybına önem vermediği anlamına gelir. Halep'te taş taş üstünde bırakılmıyor. Batı'nın ‘büyük bir suç' olarak tanımladığı bu gaddarlığa Moskova'nın haklı çıkartıcı açıklamalar yapması bir skandaldır. Ama kimse buna şaşırmasın. Kendi topraklarındaki Çeçenistan savaşında hiçbir ölçüyü dikkate almayan bir yönetimden başka yerlerdeki diktatörleri dizginlemesi beklenemez. Rusya, yapabildiği kadar Şam'ı himaye etmeyi sürdürecektir.”

Neue Osnabrücker Zeitung, dünya devletlerinin Suriye'deki kıyıma seyirci kalmasını eleştiriyor:

“Suriye'den gelen felaket haberleri, durumun bundan da kötü olamayacağı izlenimini uyandırıyor. Kesilmek bilmeyen çatışmalar, yüzlerce ölü, katliamlar, intikam eylemleri, ne yapacağını bilemeyen bir muhalefet ve en küçük tavize bile yanaşmayan bir muktedir. Durum bundan daha karmaşık olamazdı. Tüyler ürpertici haberlerin artması, henüz dehşetin sonuna gelinmediğini gösteriyor. Birleşmiş Milletler, Suriye krizine seyirci kalıyor. Askerî güç kullanmayı reddettiği için bu rolü isteyerek üstlenmiş oldu. Rusya ve Çin de her türlü diplomatik müdahale imkânını vetosuyla bloke ediyor. Devletler topluluğu böylesine zayıf bir konuma düşmekle Suriye krizindeki inandırıcılığını kaybetmiş oldu. Annan ve onun barış planına artık kimse şans tanımıyor. Böyle olunca da, BM'nin nezaretinde oluk gibi kan akmaya devam ediyor.”

Düsseldorf'ta yayımlanan Rheinische Post gazetesi Beşar Esad'ın rejimi kurtarmak için her şeyi göze alabileceğini yazıyor:

“Suriye'de tayin edici iktidar mücadelesi başladı. Şimdiye kadar üstünlüğünü koruyan Beşar Esad da bunun bilincinde. Asilere boyun eğmemek ve iktidarda kalabilmek için her yolu deniyor. Halep için verilen savaşta Esad'ın ordusu bütün imkânlarını seferber etmiş bulunuyor. Çünkü devlet başkanı Halep'te alınacak yenilginin rejimin yıkılması anlamına geleceğini biliyor. Halep, Şam için verilecek savaşın provası yerine geçiyor. Suriye'deki krizin tırmanması aynı zamanda komşu ülkelerde de huzursuzluk tehlikesini artırıyor. Lübnan'da Esad taraftarlarıyla düşmanları arasında silahlı çatışmalar başladı bile.”

Kasım ayındaki Amerikan başkanlık seçiminde Barack Obama ile çekişecek olan Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Mitt Romney'in İsrail ziyaretini Süddeutsche Zeitung şöyle değerlendiriyor:

“Gezmek, bilgiyi arttırır. Obama'nın Cumhuriyetçi Partili rakibi Mitt Romney'in de, İsrail ziyareti sırasında bilgisini arttırması beklenirdi. Nafile! Aday'ın Kudüs'teki davranış ve sözleri, onun Ortadoğu'daki durumun ne kadar karmaşık olduğunu anlamak bile istemediğini gösteriyor. Aksine Romney bu kriz bölgesini akla karaya ayırıyor. Ona göre İsrail iyidir, diğerlerine ise, yani Filistinlilerle İran'daki mollalara boyun eğmek düşer. İsrail ziyareti kısa bir süre Romney'e yarar sağlayabilir. Uzun vadede ise Cumhuriyetçilere ağır zarar verir. Orta Doğu'nun arabulucu olarak ABD'ye ihtiyacı var. Ama başkanlık heveslisi bu şahıs arabulucu olamayacağını şimdiden kanıtlamıştır.”

Braunschweiger Zeitung İspanya'nın borç krizine ayırdığı yorumunda, muhafazakâr Madrid hükümetinin tasarruf önlemlerini halka benimsetebilmek için yaptıklarını ele alıyor:

“İspanya'nın dayanışmayı esirgediği gerekçesiyle Almanya'ya yönelttiği eleştiriler içi boş lâflardır. Almanya samimiyetle Euro'yu kurtarmaya çalışıyor ve bunun bedelini de ödüyor. Başbakan Mariano Rajoy'un Halk Partisi kemerleri iyice sıktığı için seçmenin gözünden düştü. Başbakanın Almanya'yı eleştirmesi, halkın dikkatini dağıtmak istemesinden. Ama bu tasarruf rotasının doğruluğunu ve hükümetlerin anket sonuçlarını değil sorumlulukları ölçü alması gerektiğini değiştirmez.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: A. Günaltay

Editör: Ercan Coşkun