1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

Hülya Topcu30 Temmuz 2013

Avrupa basını Filistin ve İsrail arasında üç yılın ardından müzakerelerin yeniden başlaması, Irak'taki şiddet ve Papa Françesko'nun son açıklamalarıyla ilgili yorumlara ağırlık veriyor.

https://p.dw.com/p/19H7f
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Fransız La Voix du Nord gazetesi, Filistin ve İsrailli temsilcilerin üç yıl aradan sonra Washington'da yeniden biraraya gelmesini analiz ediyor:

"ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Filistin Özerk Yönetim Konseyi Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'yu müzakereleri yürütecek temsilcilerini Washington'a gönderme konusunda ikna etti. Kerry görüşmelerin başarılı olacağına kesin bir biçimde inandığının da teminatını verdi. İyi, ona inanmayı deneyelim. Ancak iki taraf arasında ilerleme sağlanan konularda bir düzenleme yapılmış değil. İsrail, Filistin Devleti'nin varolmasını tanımayı reddediyor ve Filistin bölgelerinde yeni yerleşim birimleri inşasına devam ediyor. Filistin Özerk Yönetimi, Gazze Şeridi'nden İsrail'in güneyine füze saldırısı düzenlenmesini kontrol altına alabilecek durumda görünmüyor. Bunlar taraflar arasındaki mutlak ön koşullar. Bunlar olmaksızın uzlaşma sağlanamaz."

Avusturya'dan Der Standard aynı konuyla ilgili yorumunda, şu görüşleri savunuyor:

"Oslo barış sürecinin başlamasının üzerinden 20 yıl, İsrail'in, Ürdün'ün ardından Batı Şeria'yı işgal etmesinin üzerinden 46 yıl geçtikten sonra İsrail ve Filistinliler, Filistin Devleti için yeni müzakerelere başlıyor. Bu ifadeye, taraflar yeni taleplerle ya da eski talepleri yeniden tanımlayarak geleceği için, pazartesi akşamı Washington'da başlayan ön görüşmelere ihtiyatlı yaklaşılmalı, çünkü her an suya düşebilir. Kaybedilmiş üç yılın ardından müzakereler için hareket edilen zemin, çok ince bir buz tabakası."

İspanya'dan sol liberal El Pais gazetesi, şiddetin giderek tırmandığı, bombalı saldırılarla sarsılan Irak'taki son gelişmeleri yorum sütunlarına taşıyor:

"Nuri El Maliki'nin fanatik ve otokratik hükümeti terörizmin önünü alabilecek durumda değil. Dün Bağdat'ın Şii mahalleleri ile diğer Irak kentlerinde düzenlenen bombalı otomobil saldırılarında sadece bir gün içinde 50'den fazla insan hayatını kaybetti. Birçok kişi Temmuz'un son yılların en kanlı ayı olduğununu söylüyor. Bağdat yönetimi hâlâ muhaliflerle sağlanacak uzlaşma ve azınlıkların yönetime adapte edilmelerinin demokrasinin ve birlikte yaşamanın en önemli öğeleri olduğunu anlamak istemiyor. Tıpkı ayaklanma ve kargaşanın hâkim olduğu diğer Arap ülkelerindeki politikacılara benziyorlar. Omurgasız ve savunmasız Irak, bu modelin telafi edilemeyen sonuçlarıyla nefes kesen bir hızda giderek uzaklaşıyor."

Çek Cumhuriyeti'nden liberal Hospodarske Noviny gazetesi bugünkü sayısında, Papa Françesko'nun homoseksüellerle ilgili yaptığı açıklamaları değerlendiriyor:

"Papa Françesko, homoseksüellerle ilgili açıklamasıyla Katolik Kilisesi tarihinde atılabilecek en ileri adımı atmış oldu. Papa'nın 'Ben kimim ki homoseksüelleri yargılayayım' sözleri, inananlar arasındaki homofobiklerde alarm çanlarını çaldırmış olabilir. Burada kilise için en önemli nokta, Papa Françesko'nun selefi 16. Benedikt'ten farklı olarak homoseksüel papazlara karşı olmaması. Oysa Katolik Kilisesi homoseksüel ilişkileri eskiden olduğu gibi günümüzde de günah olarak kabul ediyor. Yani Papa İncil'i farklı bir biçimde yeniden yorumlamıyor."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Başak Sezen