1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

30.11.2004 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Hülya Topcu30 Kasım 2004

Avrupa basınında bugün Türkiye’nin AB üyeliği, Ukrayna’da devlet başkanlığı seçim sonuçları yüzünden yaşanan gerginlik ve Alman ordusunda eğitim sırasında erlere işkence yapıldığı iddiaları konusunda haber ve yorumlar dikkat çekiyor...

https://p.dw.com/p/AbsU

Lüneburg’da yayımlanan Landeszeitung, 17 Aralık’taki AB liderler zirvesinin gündem taslağında, AB’nin tam üyelik müzakerelerine başlanması konusunda Türkiye’ye belirgin koşullar getirmesini yorum sütunlarına taşımış:

"Türkiye, AB üyeliği yolunda birçok reforma imza attı. Ancak AB liderlerinin Aralık’ta sunacağı taslağa göre, Avrupa ile İslam dünyası arasında köprü kurulabilmesi daha on yıla ihtiyaç var. Taslakta, Türkiye’nin üyeliğinin 2014 yılından önce gerçekleşmeyeceği belirtiliyor. Oysa, Türk hükümeti üyeliğin en kısa süre içinde olmasını umut ediyordu. Ülkedeki reform yanlısı güçler, on yıl süresince önemli bir testten geçecek. Avrupa böyle bir süre belirleyerek, İslam dünyası ise daha güvenli bir köprü inşa edilmesine yardım edecek şansı tehlikeye atmış oldu.”

Bir başka Alman gazetesi Südkurier’de ise aynı konuya ilgili farklı bir yorum göze çarpıyor:

"Verheugen ve AB’ndeki diğer diplomatlar, Türkiye’nin üyeliğinin gerçekleşeceği izlenimini yarattı. Ancak Türkiye, AB üyeliği için gereken bazı kriterleri yerine getirmiş değil. Türkiye’de hala birçok insan işkenceye maruz kalıyor ve Müslümanlar dışındaki diğer azınlıklar ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor. Bu noktada Avrupa’nın değil, Türkiye’nin yerine getirmesi gereken ödevler var.”

Süddeutsche Zeitung

gazetesinde ”AB, Türkiye’ye üyeliği zorlaştırıyor” başlıklı, Christian Wernicke imzasıyla yayımlanan haberde ise AB’deki diplomatların, Türkiye’deki reform sürecinin başarısız olması halinde imdat frenini çekeceği belirtiliyor. Haberde, 25 AB üyesi ülkenin devlet ve hükümet başkanının, Dönem Başkanı Hollanda’nın hazırladığı Türkiye ile ilgili taslağı görüşmek üzere yarın biraraya geleceği de kaydediliyor.

Potsdam’da yayımlanan Maerkische Allgemeine Zeitung’da Türkiye konusunda yer alan yorum da şöyle:

”Devlet ve hükümet başkanları bir taraftan Ankara’ya sert davranıp, Avrupa perspektifi düşüncesini elinden almak istemiyor. Diğer taraftan ise Türkiye’ye tam üyelik kapısını kapatıyor. O zaman geriye ne kalıyor? İmtiyazlı ortaklık. Adı imtiyazlı ortaklık olsun ya da olmasın Türkiye’nin durumu sonunda böle görünecek.”

Avrupa basınında öne çıkan konulardan biri de Ukrayna. Süddeutsche Zeitung gazetesinde Frank Nienhuysen imzasıyla yayımlanan yorumda şu satırları okuyoruz:

”Yanukoviç, ülkenin bölünmesine neden oldu. Oysa Ukrayna’nın ülkeyi birleştirecek bir lidere ihtiyacı var. Ülke yeterince bölündü, şimdi yeni ve güzel bir başlangıç yapılmalı. Ukrayna’da barışın hakim olduğu bir gelecek için devlet başkanlığı seçimlerinin yenilenmesi gerekiyor.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung’da yer alan aynı konuyla ilgili yorumda ise Rusya yanlısı Yanukoviç’in ayrılıkçı gruplar vasıtasıyla Devlet Başkanı Leonid Kuçma’ya baskı yapmaya çalıştığı dile getiriliyor ve Devlet Başkanı’nın olaylardaki tavrı eleştiriliyor. Berlin’de yayımlanan Tagesspiegel gazetesi ise Almanya Başbakanı Schröder’in Ukrayna konusunda tavrına dikkat çekiyor:

”Ukrayna’da muhalefet diğer ülkelerin kendisini cesaretlendirmesine ihtiyaç duyuyor. Hangi partiden olursa olsun, her gün bir milletvekilinin Kiev’de konuşma yapması iyi olur. Eğer Başbakan Schröder, Ukrayna konusunda Putin’e saygı göstermek gerektiğine inanıyorsa, o zaman en azından bakanlarının bu konuda açıklama yapmasına müsaade etmeli. Özellikle de Dışişleri Bakanı’na bu şansı tanımalı.”

Rus Komsomolskaja Prawda gazetesi ise Ukrayna’daki protestolardan Batı’yı sorumlu tutuyor:

”Kiev’de, halkın örgütlenerek sergilediği bir muhalefeti görmüyoruz. Tam tersine Batı’nın uzun süredir üzerinde çalıştığı, Washington’un Sırbistan, Gürcistan ve Acaristan’da uyguladığı senaryoyu görüyoruz. Amerikalılar bu senaryoyu ilk kez 1981 yılında Sovyetler Birliği döneminde Polonya’da denedi ama başarısız oldu. Aynı senaryoyu 1989’da Çekoslavakya’da uyguladı ve senaryo yüzünden doğu Avrupa’daki birçok ülke Sovyetler’den koptu.”

Almanya gündeminin ilk sıralarına yerleşen konulardan biri de Alman Ordusu’ndaki erlere eğitim sırasında işkence yapıldığı iddiası. Bonn’da yayımlanan General Anzeiger’inin konuyla ilgili yorumu:

”Alman Ordusu’nda üste itaat edilmesi prensibi var. Ancak bu prensip, astlara kötü muamele edilmesini de yasaklıyor. Savunma Bakanı Struck, bu prensibi kabul ettiremezse, o zaman bakanın otorotisi tartışmalı hale gelir.”