1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

31.05.2011 Alman Basınından Özetler

31 Mayıs 2011

Almanya hükümetinin nükleer enerji üretimine 2022 yılında tamamen son verilmesi kararı, ölümcül EHEC bakterisinin yol açtığı salgın ve Dünya Futbol Federasyonları Birliği FIFA'daki yolsuzluk skandalı bugünkü konularımız.

https://p.dw.com/p/11R2z

Frankfurter Allgemeine Zeitung Almanya’nın enerji ikmaliyle ilgili değişiklik kararını şöyle yorumluyor:

“Bunun maliyeti ve enerjiden tasarruf etme mecburiyeti, araç sürücüsünü, ev sahibini, kiracıyı, çevre koruyucusunu ve işletmeciyi, velhasıl herkesi etkileyecek. Bütün ülkenin çehresini değiştirecek olan bu proje tamamlandığında, kaça mal olduğunu ve hangi arzu edilmeyen sonuçlara yol açtığını öğrenebileceğiz. Almanya, daha fazla güvenlik istediği için önemli fırsatlar kadar tehlike ve risk de barındıran uzun bir yolculuğa çıkıyor. Bilinmeyene doğru atılan adımların Almanya’nın şartlarına göre büyük bir cesaret örneği olduğu söylenebilir. Aynı zamanda, doğruyu, güzeli ve iyiyi keşfettikten sonra Almanya’yı kimsenin tutamayacağı şeklindeki anlayışın enerji revizyonunda kendini gösterdiği de.”

Süddeutsche Zeitung koalisyon partilerinin nükleer enerjiye on yıl ömür biçen kararını onaylıyor:

“Nükleer enerji çağını kapatma kararı; kayıp, sanayi sektörünün zehirlenmesi ya da, nükleer reaktörler sayesinde dönen dünya ekonomisinin ortasında tek başına kalmak değil de, büyük bir fırsat olarak algılanmalı. Nükleerden çıkışın önemli bir geçiş, hatta ekonomik bakımdan da kazançlı olan güneş enerjisi çağına giriş şeklinde idrak edilmesi büyük fırsatlar yaratır. Doğru uygulanırsa, Almanya, rezervleri sınırlı olan dünyamızdaki bütün ülkelerin er veya geç yapmak zorunda kalacağı değişikliğin öncülcüğünü üstlenmiş olacaktır. Bu önemli reform sadece Alman nükleer reaktörlerinin kapatılmasıyla kalmayacak ama aynı zamanda hammadde tüketen enerji üretimine de son vermiş olacak.”

Berlin'in Tagesspiegel gazetesi,enerji devriminde de şeytanın ayrıntıda gizli olduğunu hatırlatıyor:

“Fransız nükleer endüstrisinin önde gelen temsilcileri, Almanya’nın enerji politikasındaki yol ayrımını dünyada benzeri olmayan bir adım olarak niteliyorlar. Bu doğrudur. Almanya, büyük sanayi ülkeleri arasında istisna teşkil ediyor. Olumsuz intiba uyandıran, ‘Almanya’nın başına buyruk tutumu’, şeklindeki kavramın, Alman enerji politikası açısından isabetli olduğunu teslim etmek gerekir. Bu özgün politikayı onaylayanlar, siyasi aktörlerin iyi ya da kötü niyetlerinden bağımsız olarak, şeytanın ayrıntıda gizli olduğunu da görmek zorundadırlar. Örneğin, nükleer atıkların nihai depolanması, enerji maliyeti, iklim, rekabet kabiliyeti, ikmal güvenliği. Almanya’nın ikinci kez aldığı nükleer enerjiden çıkış kararı, ilk kararı eleştiren siyasi sorumluları, seçilen özel yolu bir öncülük hamlesi kılmaya adeta mahkum ediyor.”

Çiğ sebzeden insana bulaşan ve bağırsak enfeksiyonu, alyuvarların tahribi ve böbrek yetmezliği gibi ölümcül hastalıklara yol açabilen EHEC bakterisi Almanya’da can almaya devam ediyor. Maerkische Oderzeitung’da şu satırları okuyoruz:

“Genel sağlık önlemleri panik yaratma sınırını ne zaman aşar? Bu soru, Almanya’dan sonra EHEC salgınıyla tanışan komşu ülkeler için de geçerli. Domuz gribi de Azrail’e benzetilmiş ama öksürük gibi zararsız çıkmış ve ilaç endüstrisine yüz milyonlarca euro kazandırmakla kalmıştı. Ondan önce de birada ölümcül kimyevi maddeler bulunmamış mıydı? Her yıl binlerce kişinin kanser, grip ya da sigaradan öldüğü Almanya’da münferit vakaları milli problem haline getirmek adet oldu.”

Westfalen-Blatt gazetesinin başkanlık seçimi arifesinde yolsuzluk skandallarıyla çalkalanan FIFA’nın durumunu konu alan yorumuyla basın özetlerine son veriyoruz:

“Dünyanın en büyük spor federasyonunun zirvesindekiler centilmenlik nedir bilmezler. Zürih’teki başkanlık mücadelesi, yolsuzluk, rüşvet ve kayırmacılık bataklığında geçiyor. Muhammed bin Hamam ve Jack Warner skandalın ilk kurbanları, ya da ilk failleri oldu. Joseph Blatter çek defteriyle yapılan mücadeleyi kazanmışa benziyor. Muhtemelen, FIFA adlı para makinesinin başında kalacak. Ama FIFA içte ve dışta büyük itibar kaybına uğradı. Etik komisyonu tarafından aklandıysa da, Blatter döneminde yolsuzluk problemi onu bile yutacak kadar büyüdü. Dolaylı da olsa bu skandaldan da yine kendisi kazançlı çıktı.”


© Deutsche Welle Türkçe

Ajanslar/A. Günaltay

Editör: Ayhan Şimşek