31.10.2011 - Avrupa basınından özetler

Fransa'nın Strasbourg kentinde yayımlanan DNA gazetesi, yatırımlar yoluyla Euro Bölgesi'nin istikrarına katkı sağlaması için Çin'e yapılan çağrıyı ele alıyor.

“Çin Avrupa'nın yardımına koşacak mı? Pekin şimdilik saklambaç oynuyor. Ancak bu olasılığı düşünmek bile küreselleşmenin her şeyden önce güç merkezlerinin yeniden düzenlenmesi anlamına geldiğini gösteriyor. Dünya ekonomisinin derinliklerinde tektonik tabakalar hareketleniyor ve bir deprem tehlikesi baş gösteriyor. Çin tamamıyla ABD'ye bel bağlamak istemiyor ve Euro'ya olan güvenini Cumhurbaşkanı Hu Cintao'nun ağzından bir kez daha dile getirdi. Ama Pekin'in her müdahale öncesinde koşullar ortaya koyacağı da açık.”

Hollanda'dan ‘de Volkskrant' gazetesi ise AB'nin geleceği ile ilgili tartışmalara ithafen, Avrupa'nın daha fazla demokratik meşruiyete ihtiyacı olduğunu belirtiyor:

“Avrupalılar, ‘bankacıların krizi'nin bedelinin kendi ceplerinden karşılanacağı, büyük Avrupa projesi içinde kendi çıkarlarının korunmayacağı ve Euro krizinin ardından Almanya hegemonyasında bir hilkat garibesi ortaya çıkacağı hissini taşıyor. Siyaset, bu tür olumsuz hisleri beslememeli. Son Euro zirvesi krize nihaî yanıtı vermemiş de olsa, dıştan zorla rayına sokulan reform sürecinin tıkanması ölümcül sonuçlar doğurur. Avrupa'nın vatandaşlara başarılı, barışçıl ve ekonomik bir entegrasyon projesi olarak satıldığı dönemler geride kaldı. Hal böyleyken vatandaşa en azından demokratik meşruiyetin güçlendirileceği perspektifi sunulmalıdır.”

Danimarka'nın başkenti Kopenhag'dan Politiken gazetesi ise borç krizinde Almanya ve Başbakan Angela Merkel'in rolünü irdeliyor:

“Merkel Güney Avrupa'daki borç krizinde nihayet kazıkları çaktı ve bunu Yunanistan ve krizdeki diğer ülkelerle somut bir dayanışma içinde yaptı. Ama Alman Başbakan bunun karşılığında teşekkür almadı. Almanya sevilen bir şamar oğlanı. Atina sokaklarında, özellikle Adolf Hitler üzerine kurulu komplo teorileri siyasî bilim haline geldi… Merkel AB'nin, biraz Alman sistemini andıran federal yapısına saygı duyuyor. Avrupa biraz Almanlaştı. Ama sinsi bir şekilde kriz de Almanya'yı daha Avrupalılaştırdı.”

Fransa'dan La Republique des Pyrénées gazetesi ise Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Rus devlet televizyonunda yayınlanan mülakatta verdiği mesajları irdeliyor. Esad, Suriye'de Libya benzeri bir rejim değişikliğinin mümkün olmadığını belirterek, bu yöndeki her tür girişimin bunu hazırlayanlara pahalıya mal olacağını söylemişti.

“Beşar Esad, askerî bir müdahale konusunda Batı'yı felaketle tehdit ediyor ve bunu yaparken tabancayı Ortadoğu'nun şakağına dayıyor. Suriye hükümetinin halkına uyguladığı acımasız zulüm, uluslararası kamuoyunda hiç olmadığı kadar çok teşhir ediliyor. Şimdiye kadar hiçbir baskı yönteminin etkili olmadığını artık itiraf etmemiz gerek. BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye'ye karşı karar çıkmasını engelleyen Çin ve Rusya bile, Şam rejiminin her tür ılımlı çağrıya kulaklarını tıkamasından üzüntü duyduğunu artık gizlemiyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ercan Coşkun