Alman basınından özetler

Başbakan Erdoğan’ın Berlin ziyareti, ABD'deki “Sandy” kasırgasının siyasete olası yansımaları, Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin başbakan adayı ve kazandığı devasa yan gelirler ile son dönemlerde eleştiri oklarını üzerine çeken Peer Steinbrück’e ilişkin analizler bugünkü Alman basınından seçtiğimiz yorum konularını oluşturuyor.

Hannover’de yayımlanan Neue Presse adlı gazete, Başbakan Erdoğan’ın Berlin ziyaretinin ilk gününü yorum sütunlarına taşımış:

“10 yıldan bu yana Türkiye’nin Başbakanı olan ve bazılarının Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran efsanevi lider Mustafa Kemal Atatürk ile kıyasladığı Erdoğan, Almanya’da bu defa da çok özgüvenli bir biçimde hareket edecektir. Diğer taraftan komşu Suriye’deki gelişmelerin Türkiye’yi sıkıştırdığını ve ülkenin dışarıdan yardıma ihtiyacı olduğunu da itiraf etmek zorunda kalacak. Suriye’den gelen mülteci akını konusunda Almanya’nın yardımları gündeme geliyor. Öncelik, mültecilere bulundukları yerlerde yardım edilmesi, ancak Suriye’deki iç savaşın devam etmesi durumunda Almanya da Suriyeli mültecileri ülkesine kabul etmek zorunda kalacak. Sadece insanî nedenlerle değil, Türkiye ile dayanışma içinde olunduğunu da sergilemek için.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung, ABD’deki kurtarma ekiplerinin ‘Sandy’ kasırgasına hazır olduğu bilinmesine rağmen, doğal afetin yol açtığı hasarın ortadan kaldırılmasının yine de günler, hatta haftalar alacağını, öte yandan bir haftadan az bir süre içinde başkanlık seçimlerinin de başlayacağını anımsatıyor. Yorumun devamını okuyoruz:

“Bundan dolayıdır ki her iki başkan adayı farklı bir gelişme sonrasında sahneye çıkıyor: Başkan Obama krizi yöneten kişi olarak, ona meydan okuyan aday ise doğal afete karşı mücadele önerileriyle puan toplayan kişi olarak… . Başa baş gideceği tahmin edilen bu başkanlık seçiminde adaylar şimdi artık kullanacakları her kelimeyi, her yüz ifadesini tartmak zorunda kalacaklar. Her şeyden önce de şimdiki Başkan, sırf Başkan olması sıfatıyla, ister doğal afetten doğrudan etkilenmiş olsunlar, ister olmasınlar, seçmenlerin gözünde başarısız kalmamak durumunda. Çünkü devlet aygıtı işlemek zorunda.”

Esslinger Zeitung da aynı konudaki yorumunda, Almanya’nın doğusunda bundan 10 yıl kadar önce meydana gelen sel felaketinin o zamanki Başbakan Gerhard Schröder’e, kılpayı da olsa bir seçim zaferi bahşettiğini belirtiyor ve bunu ABD’deki ‘Sandy’ fırtınasının olası sonuçları ile kıyaslıyor:

“Barack Obama’nın bu günlerde Avrupa’nın bu ufak eyaletindeki olayları anımsamış olması pek olası değildir herhalde. Ancak içinde bulunulan şu günler, 6 Kasım’da başkanlık yarışına girecek olan Amerikan Başkanı’nın siyasi kariyerinde belki de dönüm noktası olabilir. ‘Sandy’ kasırgası ülkedeki seçim atmosferini bir kez daha altüst edebilecek potansiyele sahip.”

Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin başbakan adayı Peer Steinbrück, son dönemde bazı özel kuruluşlarda yaptığı konuşmalardan kazandığı devasa yan gelirler ile şimşekleri üzerine çekmişti. Steinbrück'ün bu gelirlerine ilişkin kamu önünde açıklama yapması talep edilmişti. Bunun üzerine Steinbrück, yan gelirlerinin bir dökümünü çıkarttı ve bazı yan gelirlerini Federal Meclis’e bildirmemesinin hata olduğunu, ancak prensipte yan kazançlarını savunmaya devam ettiğini söyledi. Bonn’da yayımlanan General-Anzeiger gazetesinin bu konudaki yorumu şöyle:

“Sosyal konulara, sosyal adalete önem vermesi gereken Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin başbakan adayı, birçok sosyal demokrattan daha fazla para kazanıyor; hem de yan gelir olarak. Bu durum, partide zaten gizliden gizliye mevcudiyetini koruyan, Steinbrück’ün doğru bir aday olup olmadığı sorusunu yeniden gündeme getiriyor. Anketler, Steinbrück’e başlarda verilen avansın yine eridiğini ortaya koyuyor. Sosyal Demokrat Parti Steinbrück’ün bu ‘hobi’sini biliyordu, ama onu buna rağmen aday gösterdi. Şimdilerde eskisinden daha fazla olarak onu sineye çekmek durumunda.”

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Başak Özay