1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

31 Ekim 2013

Alman basını NSA dinleme skandalı, Telekom'un sınırsız internete hız sınırlandırması getirme çabalarının mahkeme engeline takılması ve stresle ilgili yapılan bir araştırmanın sonuçları öne çıkan konular.

https://p.dw.com/p/1A9SC
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu'nun (NSA) dinleme skandalının boyutları giderek büyüyor. Die Zeit gazetesi, tepkilerin ardından Amerikan Senatosu'nun gizli servisin faaliyetlerini inceleme kararını şöyle yorumluyor:

"Skandal arkasında pek de hoş olmayan şu izlenimi bıraktı: ABD ne isterse yapıyor. Ancak son gelişmelerin yol açtığı olumlu sonuçlar da var. Bu da; o çok güçlü Amerikan gizli servisinin dokunulmaz olmadığının ortaya çıkması. Gizli servis yetkilileri, Demokrat kamuoyunun baskısıyla sis perdesini en azından biraz olsun araladı. Şaşkına dönmüş olan halk, gizli servis şeflerinin kamuoyu karşısında icraatları konusunda hesap vermek zorunda kalmasına tanıklık ediyor. Snowden ve medyadaki yardımcılarının sayesinde en azından bazılarının gizli servisler için çok uzun süredir talep ettiği şeffaflık oluşuyor."

Alman iletişim devi Telekom'un müşterilerine sabit hatlar üzerinden sunduğu sınırsız internet hizmetinin hızını sınırlandırma çabaları mahkeme kararına takıldı. Köln Eyalet Mahkemesi, Telekom'un sabit hatlar için imzalanan sözleşmelere hız sınırı getirme çabasının yasalara aykırı olduğuna hükmetti. Telekom yönetimi, kararı temyiz edeceğini açıkladı. Münih merkezli Süddeutsche Zeitung kararı şöyle yorumluyor:

"Mahkemenin kararı aciziyet hissi uyandırıyor. Köln Eyalet Mahkemesi'nin, Telekom'un sınırsız internet sözleşmelerine hız kısıtlaması getirme yönünde koydurmak istediği özel hükmün yasak olduğuna karar vermesini bazıları, çok önemli bir kanıt olarak görebilir. Ancak sonuçta bir sonraki temyiz mercii kararı geçersiz kılabilir. Müşteriler açısından da hiçbir şey değişmemiş olur. Buna rağmen karar, tüketicilerin hakları için mücadele etmelerine değdiğinin bir kanıtı. Telekom, yoğun protestoların ardından planlarını zaten gevşetme kararı almıştı. Bu, kullanıcılar için ilk zaferdi. Şimdi bunu ikinci bir zafer takip edebilir: Mahkemeler temel olarak sözleşmelerde nelerin yeralabileceğine ve nelerin yer almayacağı konusuna açıklık getirirse, herkes ilk bakışta ne olduğu anlaşılmayan tarifelerle başa çıkabilir ve yanlış sözlerin tuzağına da düşmez."

Neue Presse ise Telekom'un internet hızının sınırlandırılması çabalarını çok da yanlış bulmuyor:

"Karar hız sınırlandırmasının son bulacağı anlamına gelmiyor. Ayrıca bu hız sınırlamasının kötü olduğu anlamına da gelmiyor: Çünkü esas itibariyle interneti fazla kullananın, daha fazla ödeme yapması prensibi geçerli olmak zorunda. İnternet hızının kısıtlandığı bir tarife birçok internet kullanıcısı için tam bir avantaj olabilir: İnterneti az kullanan, buna uygun olarak az öder."

Bugünkü gazeteler Techniker Krankenkasse adlı sağlık sigortasının yaptığı stres araştırmasının sonuçlarına da geniş yer ayırıyor. Araştırmaya göre her iki Alman'dan biri stresten muzdarip. Die Welt gazetesi araştırma sonucunu şöyle yorumluyor:

"Herkes streste. Techniker Krankenkasse'nin araştırmasının sonuçları okunduğunda bu izlenim daha da pekişiyor. Araştırmaya katılanların yüzde 57'si stresin gündelik hayatlarının bir parçası olduğunu söylüyor. Katılanların üçte ikisi için stresin derecesi giderek artmış. Araştırmanın bilinçaltında benimsenen bu tutumun (stresin) insanda nasıl ağır bir yüke yol açtığı konusunda verdiği bilgi, sonucun ilk bakışta göründüğünden daha kaygı verici olduğunu gösteriyor. Strese yol açan dış faktörler biraz istekle ortadan kaldırılabilir. Ancak insanın kendisini bazı konularda sorumlu hissetmesinin doğrudan ortadan kaldırılması mümkün değil."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Hülya Schenk