1 Ocak tarihinden itibaren serbest dolaşım engelleri tamamen kalkacak olan Romanya ve Bulgaristan vatandaşları, AB'nin her ülkesinde çalışma hakkına kavuşacak. Ancak bu durum yoksul ülkelerden göç alma tehlikesiyle karşı karşıya olan müreffeh AB ülkelerini düşündürüyor. Konuyla ilgili Süddeutsche Zeitung'un yorumu şöyle:
“Kimi şüpheli yargı kararları serbest dolaşımın temellerine zarar verdi. AB göçmenleri örneğin günde sadece bir saat çalışmaları halinde bile, sosyal yardıma başvurma hakkına sahip çalışanlar olarak değerlendiriyor. Bu türden yasal düzenlemeler, yoksulluk problemini çözmek yerine öteliyor. Bu noktada Alman hükümeti ve Avrupa Birliği'nin devreye girmesine ihtiyaç var. Serbest dolaşımın kurallarını yeniden keşfetmelerine gerek yok, fakat temellere ilişkin düzenlemelerin elden geçirilmesi şart. Bu temeller, Romanya ve Bulgaristan'ın tartışmalı AB üyeliğinin göze alınmasının da koşuluydu. Açık kurallar getirilmesi ve göçmenlere fırsat eşitliği sağlanması, serbest dolaşım konusundaki siyasi patırtının kısa süre içerisinde kaybolmasını sağlayacaktır.”
Mindener Tageblatt gazetesinde ise Avrupa'nın geleceğine ilişkin bir yorum göze çarpıyor:
"Büyük umutlar bağlanan küreselleşme, artık sadece ekonomik bir soru olmaktan öte, gezegende büyük bir hızla yayılan insan türünün kaçınılmaz geleceği ile ilgili. Nüfus istatistiklerine bakmak bile, milyarlarla ölçülen bir nüfusa sahip olan Çin ve Hindistan'ın dışında kalan ülkelerin ulusal düşünmesinin ve bu yönde hareket etmesinin ne kadar anlamsız olduğunu ortaya koyuyor. Avrupa'nın bu gidişata tek bir şekilde karşı koyma şansı var, müşterek hareket ederek… Gelecek yıllar bu nedenle ya Avrupa entegrasyonunun yılları olacak, ya da onun tarihten silinmeye başladığı yıllar. 2014'te Avrupa Parlamentosu seçimleri yapılacak. Bu seçimleri ciddiye almanın vakti geldi de geçiyor.”
Rusya'nın Volgograd kentinde arka arkaya meydana gelen bombalı saldırılar, şubat ayında başlayacak olan Soçi Kış Olimpiyatları'nın güvenliği konusunda akıllarda soru işaretleri oluşmasına neden oldu. Putin güvenlik sözü verirken, çeşitli Alman gazeteleri bunun siyasi yansımalarını ele alıyor. Münchener Merkur gazetesinin yorumu şöyle:
“Bunlar Putin'in oyunları, Çarlık oyunları… Putin, ‘en güvenli dönemden' geçildiğini vurguladı. Hem de Volgograd'daki terör saldırısından önce. Putin, bu saldırıları baskıyı daha da artırmak için araç olarak kullanacaktır: Daha fazla polis, gizli servis ajanı, daha fazla silah ve şüphesiz, gizli de kalsa, daha fazla şiddet… Putin, kendi oyunlarının ışıltılar içerisinde sergilenmesi için elinden geleni yapacak. Devasa bir güvenlik mekanizmasına sahip olan Rusya lideri, bu hedefine de ulaşacaktır. Fakat Olimpiyat Oyunları, rahatsız edici, özgür olmayan bir ortamda düzenlenme tehdidi ile karşı karşıya. Olimpiyat fikri ise kimsenin umurunda değil.”
Bonn kentinde yayımlanan General Anzeiger'de ise Rusya'daki durumun bir kısır döngüye dönüştüğü yorumu yapılıyor:
“Putin, durumun vahametini kavradı ve Noel öncesindeki af hamlesi ile gerginliği yatıştırmaya çalıştı. Ancak bu sempatik tutumla, teröristleri yumuşatmayı başaramadı. Putin'in dünyanın en güvenli Olimpiyatları olduğunu iddia ettiği Soçi Olimpiyatlarını, terör dolu günlere dönüştürmek onların elinde. Putin, buna daha fazla gözetleme ve izleme faaliyeti ile karşılık verecektir. Tam bir kısır döngü…”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Başak Özay
Editör: Banu Wöltje