1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

5 soruda Fırat Kalkanı Operasyonu

1 Aralık 2016

Fırat Kalkanı Operasyonu 100'üncü güne ulaştı. ÖSO ile Türk Ordusu Suriye’nin kuzeyinde yaklaşık 1.820 km²''lik alanı kontrol altına aldı. Operasyon El Bab civarında yoğunlaşırken, El Bab’tan sonrası hala tartışılıyor.

https://p.dw.com/p/2TX9j
Syrien Krieg - Türkei Offensive gegen IS in Dscharabulus
Fotoğraf: Getty Images/AFP/B. Kilic

1) Türkiye'nin amacı nedir?

Operasyonun başladığı ilk günden beri açıklanan iki temel amacı bulunuyor: Türkiye’ye yönelik terör tehdidini azaltmak için IŞİD ve PKK gibi terör örgütlerini sınırdan temizlemek ve Suriye'nin kuzeyinde YPG kontrolündeki bir bölge oluşmasını engellemek. Bu iki temel amacın yanında bölgenin yeniden yerleşime açılması ve böylece Türkiye’ye gelen Suriyeliler için güvenli bir alan inşa etmekten de bahsedilebilir. Ancak bunu operasyonun temel amacı olmaktan ziyade, operasyondaki gelişmelerle ortaya çıkan yeni bir durumun sonucu olarak değerlendirmek daha doğru görünmektedir.

Nahost-Experte Serhat Erkmen
Serhat Erkmen Fotoğraf: privat

2) Operasyonda şu an hangi aşamada?

Şu anda çatışmalar El Bab kasabasının etrafında yoğunlaşmış durumda. 13 Kasım’da ÖSO El Bab’a yaklaştıktan sonra kasabanın çevresinde sert bir çatışma süreci başladı. Ancak çatışmaların sadece ÖSO ve IŞİD arasında gerçekleştiğini düşünmek doğru değil. Bab’ın ÖSO’nun eline geçmesi halinde Suriye’de ilan ettiği kantonları birleştirmesinin mümkün olmayacağını bilen YPG batıda Afrin üzerinden doğuda ise Menbiç üzerinde Bab’a doğru ilerlemeye başladı. Bu nedenle her iki cephede de IŞİD-ÖSO-YPG birbirine karşı savaşıyor. Bazı köyler bir grubun elindeki kısa bir süre kaldıktan sonra el değiştirebiliyor. Başlangıçta çatışma bölgeleri Suriye Ordusu’nun bulunduğu bölgelere uzaktı. Son günlerde ise çok yaklaştı. Bunun sonucunda Suriye Ordusu da en azından bazı bölgelerde çatışmaya doğrudan dahil oldu. Bu nedenle çatışma her geçen gün daha sertleşiyor ve yeni boyutlar kazanıyor. Operasyonun başlangıcına göre daha çetrefilli ve daha kanlı bir çatışma sürecinin yaşandığı söylenebilir. 

3) Bölgedeki diğer uluslararası aktörler Türkiye’nin operasyonuna nasıl yaklaşıyor?

Türkiye’nin Operasyonu’nu doğrudan ve açıkça destekleyen bir ülke yok. ABD, başlangıçta söylemsel destek veriyordu. Bugün de IŞİD’le mücadele kapsamında kaldığı sürece destek veriyor görüntüsü çiziyor. Fakat ABD'li komutanlar açıkça operasyona hava desteği vermediklerini açıkladılar. TSK’nın YPG’yi bombalamasından rahatsız olduklarını açıkça gösteriyorlar. Üstelik, Türkiye’nin Menbiç’e ilerlemesini büyük bir risk olarak görüyorlar. Rusya, sessiz bir destek sağlıyor. Türk Hava Kuvvetleri’nin Suriye üzerinde uçuş yapmasını engellemeye yönelik tehdidinden vazgeçti. Hatırlanabileceği gibi 24 Kasım 2015’ten sonra Rusya bu konuda Türkiye’yi açıkça caydırıyordu. Bu anlamda Rusya’nın Türk uçaklarının operasyona hava desteği vermesine karşı çıkmaması dolaylı olarak da olsa bir destek olarak algılanabilir. Ancak 24 Kasım 2016’da Suriye uçaklarının Operasyon’a katılan bir Türk askeri birliğine yaptığı saldırı dengelerin değişebileceğini gösteriyor. Rusya’nın Suriye Yönetimi üzerindeki siyasi ve Türk birliğini vuran uçağın kalktığı hava üssündeki askeri etkisi düşünüldüğünde Rusya’nın bilgisi ve etkisi olmaksızın bu tür bir olayın gerçekleşmesi çok güç görünüyor. Bu nedenle bu saldırıyı Türkiye’de Rusya’nın göndermek istediği dolaylı bir mesaj olarak algılayanlar bile oldu. İki temel aktörün yaklaşımları operasyonun dış desteğinin ince bir çizgi üstünde olduğunu gösteriyor.

4) Erdoğan’ın 'TSK’nın Esad’ın yönetimine son vermek için Suriye’ye girdiği' açıklaması ne anlama geliyor?

Bu açıklama son dönemin en önemli açıklaması. Ancak aynı zamanda çok riskli bir açıklama. Uluslararası arenada terörle mücadele çerçevesinde yürütülen operasyona meşruiyet sağlayabilmek mümkün. Aynı zamanda iç politikada operasyonun terörle mücadeleyi içermesi nedeniyle %70ler seviyesinde bir desteği var. Fakat, operasyonun hedef ve kapsamı değişirse yani, Türkiye, operasyonu Suriye’de rejim değişikliğine giden bir yöne çevirirse aynı desteği hem içeride hem de dışarıda bulması pek de mümkün olmaz. Bu nedenle son açıklamanın son dönemde Suriye’nin Türk askerlerini hedef almasına yönelik bir tepki olduğu, operasyonun stratejik hedeflerini değiştirmek anlamına gelmediği söylenebilir.

5) Operasyonda bir sonraki hedef neresi olabilir?

El Bab kontrol altına alındıktan sonra Operasyonun yönü Menbiç’e doğru dönecektir. Buna şüphe yok. Bu süreç zaman alabilir, güç olabilir, fakat nihayetinde oraya dönmesi ihtimali yüksek. Eğer Bab’ın kontrol altına alınması Suriye Ordusu ile ÖSO hatta TSK arasında doğrudan bir çatışmaya neden olmazsa yeni hedef ilk etapta Minbiç olacaktır. Ancak orta ve uzun vadede Afrin’i kapsayan bir boyut da alabilir. Elbette, bu süreç uzun ve zahmetli olacak. Fakat, nihai hedefe ulaşılabilmesi için Türkiye açısından gerekli görünüyor. Fırat Kalkanı Operasyonu hedefleri itibarıyla uzun sürecek bir operasyon. Eğer dengelerin değişmesi sonucu başka bir yöne doğru evrilmezse en az birkaç ay daha sürebilecektir.

© Deutsche Welle Türkçe

Serhat Erkmen

Doç. Dr. Serhat Erkmen Ahi Evran Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezi Başkanı.