1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

8 Eylül: Dünya Okuma-Yazma Günü

8 Eylül 2009

Dünya çapında okuma yazma bilmeyen yaklaşık 860 milyon yetişkin bulunuyor. Her yıl 8 Eylül'de, okuma yazma bilmenin hayatı ne denli kolaylaştırdığını ve ne kadar fazla insanın bu imkândan uzak olduğu hatırlatılıyor.

https://p.dw.com/p/JWMD
Fotoğraf: Literacy Movement Organisation of Iran

Sonja'yla Köln'deki Chorweiler Halk Eğitim Merkezi'nin bürolarından birinde buluşuyoruz. Burada buluşma fikri ona ait. Kendisini burada evinde hissettiğini söylüyor. Kırklarının başında, uzun boylu, zayıf ve cana yakın bir kadın Sonja... Okuma yazma bilmiyor olabileceği ilk bakışta kimsenin aklına gelmiyor. Okuma yazma bilmemesinin en büyük nedenlerinden birinin kökeninde yattığını belirtiyor: "Ben Sintiyim. Çingene'yim yani. Eskiden karavanla ülkeleri gezerdik. Annem de okuma yazma bilmiyor. Aynı iki kardeşim gibi, ben de düzenli bir şekilde okula gidemediğim için, hiçbirimiz okuma yazma öğrenemedik."

Ancak Sonja isteseydi şimdiye kadar çoktan okuma yazma öğrenebileceğini de kabul ediyor: "Hiç ilgilenmedim. Çünkü şöyle bir görüşüm vardı: 18 veya 20 gibi evlenirim ve çocuklarım olur. Okuma yazma öğrenmeme gerek yok. Kocam okuyabilse yeter. Eskiden böyle düşünüyordum. Şimdi kesinlikle daha farklı düşünüyorum." açıklamasını yapıyor.

Alphabetisierungstag
Fotoğraf: dpa

Utanıyor ve gizliyorlar

Bu konuda bir söyleşi yapmaya karar verdiğimizde, okuma yazma bilmeyen birini bulmak hiç de kolay olmadı. Ancak bu, sayıca çok az olmalarından değil, utandıkları için bu konu hakkında konuşmak istememelerinden kaynaklanıyor. Sonja da uzun yıllar bu gerçeği saklamayı tercih etmiş. Eskiden resmî yazışmalar ve önemli mektuplar söz konusu olduğunda yakın bir arkadaşı ona yardım ediyormuş. Ama çocukları okula başladığında, artık gizlenmemeye karar vermiş. Okula gidip, kızına ve oğluna derslerinde yardım edemeyeceğini, çünkü okuma yazma bilmediğini belirtmiş. Okulun başvurusu üzerine Köln Gençlik Hizmetleri Dairesi'nin gönderdiği görevlilerin de yardımıyla şu anda Sonja'nın kızı ve oğlu kendi ayakları üzerinde duruyor. Kızı kuaförlük eğitimi alıyor, oğluysa mekatronik mühendisi. Sonja çocuklarıyla gurur duyuyor.

Bunca yıl sonra okuma yazma öğrenmeye nasıl karar verdiğini soruyoruz. Yakında büyükanne olacağını söylüyor ve ekliyor: "Torunum doğduktan sonrasıyla ilgili bazı endişelerim vardı. Yedi sekiz yaşlarına geldiğinde, "Büyükanne sen niye okuma yazma bilmiyorsun?" diye soracaktı. Düşündüm ki: 'Bunu kendime daha fazla yapmamalıyım. Okuma yazma öğrenmek istiyorum.' "

Okuma yazma öğreniyor

Sonja, "Pages" adlı bir yetişkinlere okuma yazma öğretme programı kapsamında bir buçuk yıldan bu yana okuma yazma öğreniyor. İleri yaşlarda öğrenmenin daha zor olduğunu, ancak bunun kendisini yıldırmadığını belirtiyor: "Şimdiden bir sürü şey öğrendim bile. Bir iki yıla kalmaz bilgisayarın başına oturup ‘chat' yapabileceğim."

Sonja, okuma yazmanın hayatı ne denli kolaylaştırdığının farkında. Şimdiye kadar okuma yazma bilmediği için hep ya temizlik işlerinde ya da pazarda çalıştığını söylüyor. Şu anda devletin verdiği işsizlik parasıyla geçinen Sonja'nın en büyük hayaliyse tezgâhtarlık yapmak. Bu hayali gerçekleştirmek için en zor adım geride kalmış durumda. Haftada iki kez Halk Eğitim Merkezi'ndeki kursa devam ediyor. Her geçen gün hayaline biraz daha yaklaşan Sonja'nın özgüveni da fazlasıyla artmış durumda: "Artık utanmıyorum. Sorun değil, Dünya'daki herkes duyabilir. Okuryazar olmayan yetişkinler için de bir okul var. İnsan böyle bir durumdan sadece ders alabilir."

Tobias Oelmaier / Çeviren: Banu Ertek

Editör: Murat Çelikkafa