1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Aşırı sağcılardan yeni yöntem

6 Ocak 2014

Almanya’da tek tip bir basın kartı uygulaması bulunmaması üzerine, son dönemde bazı aşırı sağcılar bu durumundan faydalanarak kendilerine gazeteci süsü vermeye başladı.

https://p.dw.com/p/1Am0v
Fotoğraf: Fotolia

Almanya’da aşırı sağcılar kendilerine yönelik polis barikatı ve güvenlik engellerini aşmak için yeni bir yöntem geliştirdi. Sahte basın kartları... Aşırı sağcıların bu yöntemle protestolar sırasında polis barikatını aştığı, karşı görüşteki protestocuları ve gazetecileri tehdit ettiği belirtiliyor.

Gazeteci Felix M. Steiner haber yapmak için aşırı sağcı protestolara giden gazetecilerin zor şartlarda çalışmaya alışık olduğunu kaydediyor. Steiner’e göre asıl sorun ise basın kartı suistimalleri nedeniyle gazetecilerin tamamıyla savunmasız kalması. Basın kartı, protestolar sırasında basın mensuplarının güvenliği için ayrılan özel bölüme giriş imkânı sağlıyor. Ancak bu güvenlik unsuru aşırı sağcıların elinde bir silaha dönüşebiliyor.

Felix M. Steiner basın için ayrılan bölüme giren aşırı sağcıların karşıt görüşlü protestocuların ve gazetecilerin yakından fotoğraflarını, videolarını çektiğini belirtiyor. Daha sonra bu kişilerin kim oldukları ve nerede yaşadıkları hakkında araştırma yürütülüyor. Hatta bu şekilde damgalanan bazı gazetecilerin isim ve adresleri aşırı sağcı bir internet sitesi üzerinden ifşa ediliyor.

Mahkemelere de giriyorlar

Ancak olay sadece bununla sınırlı değil. Steiner meslektaşlarından aşırı sağcıların basın kartıyla mahkemelere de girdiğini duyduğunu ifade ediyor. Burada ise kameraların lenslerini kirletmek gibi yöntemlerle gerçek gazetecilerin işini yapmasını engellemeye çalışıyorlar. Uzmanları asıl kaygılandıran ise aşırı sağcıların basın kartını kullanarak polis operasyonları gibi gizli bilgilere ulaşması tehlikesi.

Gazeteci Felix M. Steiner'e göre tüm bunlar aşırı sağcıların basını devre dışı bırakarak bir karşı kamuoyu oluşturma çabalarının bir parası. Bu çabayı hâlihazırda bloglar, sosyal ağlar ve ücretsiz yerel gazetelerde görmek mümkün. Aşırı sağcı Sosyal Demokrat Parti (NPD) bazı bölgelerde bu konuda oldukça aktif.

Nasıl basın kartı alıyorlar?

Aşırı sağcılar nasıl oluyor da kendilerine bir basın kartı çıkarttırıyor? Alman Gazeteciler Birliği (DJV) sözcüsü Hendrik Zörner bunu "Gerek basın kartı, gerekse gazeteci kavramı kanunen korunan kavramlar değil. Dileyen herkes internet veya gayri ciddi tedarikçiler üzerinden üstünde basın kartı yazan bir doküman elde edebilir" sözleriyle açıklıyor.

Almanya’da tek tip bir basın kartı uygulaması bulunmuyor. Ülkedeki farklı gazeteci birlik ve sendikalarının basın kartı vermesi nedeniyle birbirinden farklı birçok basın kartı kullanımda. Bu durum gerçek basın kartlarıyla, sahteleri arasındaki ayrımı güçleştiriyor.

Ellerinde kesin rakamlar olmamakla birlikte Zörner son dönemde aşırı sağcıların basın kartını suistimal vakalarının arttığını kaydediyor.

Almanya'da bu tip bir belge çıkartmak yasalara aykırı değil. Ancak polisin ve mahkeme çalışanlarının bu tip gayrı resmi dokümanlarla Alman Gazeteciler Birliği veya Ver.di sendikasının verdiği basın kartlarını ayırt edebilmeleri gerekli. Ama pratikte bu her zaman mümkün olmuyor. Buradaki en büyük sıkıntı ise basın kartı veren birçok faklı birim olması.

Tek bir basın kartı uygulaması

Hendrik Zörner bir aşırı sağcı Alman Gazeteciler Birliği’nin verdiği basın kartına kesinlikle sahip olamaz demenin iddialı olacağını söylese de, basın kartı verdikleri kişilerin gerçekten gazeteci olup olmadığını sıkı şekilde denetlediklerini belirtiyor.

Zörner "Basın kartı için başvuran herkesin eğer kadrolu çalışıyorsa iş sözleşmesi, serbest çalışıyorsa maaş bordroları yoluyla gazetecilik yaptıklarını belgelemesi gerekiyor. Bu belgelerin üzerinde işveren bilgisi de yer alıyor ve bunlardan aşırı sağcı olanlarını da birebir biliyoruz" diyor.

Alman Gazeteciler Birliği Almanya çapında tek bir basın kartı uygulamasına geçilmesinin, basın kartı suistimallerini azaltacağını savunuyor. Hendrik Zörner bu kartın da sadece esas mesleği gazetecilik olan kişilere verilmesinden yana. Zörner bu yolla suistimallerin önüne daha kolay geçilebileceği görüşünde.

©Deutsche Welle Türkçe

Jennifer Fraczek / Banu Wöltje

Editör: Başak Özay