1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB, din adamlarını Brüksel’de ağırladı

Grit Hofmann31 Mayıs 2006

AB Komisyonu, farklı dinlerden 16 üst düzey temsilciyi Brüksel’e davet ederek, dinler ve kültürlerarası diyalog çabalarının sürdürülmesi mesajını verdi. Politikacı ve din adamlarını buluşturan Brüksel’deki zirvede, karşılıklı hoşgörünün önemi vurgulandı. Brüksel’den Grit Hofmann’ın haberi...

https://p.dw.com/p/AZwq
AB'li politikacılar, 14 farklı dinin temsilcileriyle Brüksel'de bir araya geldi
AB'li politikacılar, 14 farklı dinin temsilcileriyle Brüksel'de bir araya geldiFotoğraf: AP

Dalai Lama’nın Budist din adamlarına özgü sarı - kırmızı renkteki uzun elbisesi, Ortodoks, Protestan ve Katolik din adamlarının kendilerine özgü kıyafetleri ve boyunlarında asılı iri haçlar, Yahudi temsilcilerin başlarındaki kipalar ve bazı Müslüman din adamlarının cübbe ve sarıkları… Bugüne kadar çok sayıda konuğu ağırlayan AB Komisyon binası, belki de ilk kez bu kadar renkli görüntülere sahne oldu.

Farklı dinlere mensup temsilcileri biraraya getiren AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, buluşmanın amacını şu sözlerle özetledi: “Amacımız, belirli bir çözümü hedeflemese de en azından beyin fırtınasına zemin hazırlamaktı. Özgürce fikir alışverişinde bulunmak istedik. Çünkü günümüzde gerek Avrupa’da gerekse dünyanın diğer bölgelerinde, birbirimiz hakkında ileri geri konuşmaktansa, birbirimizle konuşmanın daha önemli olduğuna inanıyoruz.“

Barroso, Brüksel’deki bu dinlerarası buluşmayı basit bir “fikir alışverişi“ olarak nitelendirse de zirveden önemli beklentiler içinde olanlar da vardı. Özellikle İslam dünyasıyla diyaloğun daha da yoğunlaştırılması yönündeki istekler buluşma öncesi yüksek sesle dile getirildi.

Avrupa’da İslam

Alman Protestan Kilisesi Konseyi Başkanı Wolfgang Huber, özellikle tartışmalı Hz. Muhammed karikatürlerinin önce Danimarka sonra da diğer Avrupa ülkelerindeki bazı gazetelerce yayımlanmasının ardından patlak veren krizin, böyle bir diyalog ortamının önemini daha da artırdığını söyledi. Huber, “Karikatür krizi münasebetiyle, karşılıklı hoşgörü ve başkasının inançlarına saygının ne kadar önemli olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Bu krizde, Müslümanlar dini değerlerine saldırıldığını düşünüyor“ diye konuştu.

AB Komisyonu Başkanı Barroso ise İslam dininin, Avrupa’nın bir parçası olarak algılanması gereğine vurgu yaptı. Barroso, “Sadece Avrupa’daki İslam’ı değil, Avrupa İslam sentezini de konuşmalıyız. Çünkü Avrupa’da yaşayan Müslümanlar, dini inançları ve Avrupai değerler arasında bir tercih yapmak zorunda bırakılmamalıdır“ dedi. Barroso’nun bu sözleri, toplantıya katılanlar tarafından uzun süre alkışlandı.

“Biz burada yaşıyoruz“

Zirveye İngiltere’deki Müslümanları temsilen katılan İmam Abdülcelil Said de İslam’ın Avrupa’daki varlığının görmezden gelinemeyeceğini kaydetti. Said sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz burada yaşıyoruz. İki, üç hatta dört kuşaktır buradayız ve bu nedenle kendimizi ’yabancı’ olarak tanımlayamayız. İnancımızın gereklerini yerine getirmek istiyoruz. Ancak bunu yaparken de yaşadığımız ülkenin kültürüne ve yasalarına da saygılı olmak zorundayız.“

İmam Said, AB Komisyonu’ndaki dinlerarası buluşmanın son derece yararlı geçtiğini de belirterek “Kimse birbiri hakkında olumsuz konuşmadı. Sadece Türkiye’den bir katılımcı, ülkedeki Hristiyan azınlığa kötü davranıldığını belirtip bunun gündeme alınmasını istediyse de konu görüşme gündemine alınmadı. Bence böyle konuları da hasıraltı etmemeliyiz. Ancak bu ilk buluşmaydı. Önem arzeden başlıca konular hakkında konuştuk. Diğer konuları ise müteakip toplantılarda ele alacağız“ dedi.