1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB enerji politikalarında Türkiye'nin rolü

18 Mart 2010

Avrupa Birliği ortak enerji politikasını hayata geçirmeye çalışıyor. Ortak politikada enerji güvenliği önem taşıyor. Bu politikada Türkiye'ye nasıl bir rol düşüyor?

https://p.dw.com/p/MWD7
Fotoğraf: AP

Avrupa Birliği, Lizbon Antlaşması’nın öngördüğü hedefler doğrultusunda ortak bir enerji politikası oluşturmaya çalışıyor. Ortak enerji politikasının ana hatlarını enerji güvenliğinin sağlanması, rekabetin artırılması ve küresel ısınma ile mücadele oluşturuyor.

Russland Gazprom Hauptsitz in Moskau Flaggen
Avrupa enerji konusunda büyük ölçüde Rusya'ya bağımlı.Fotoğraf: RIA Novosti

Avrupa Birliği, bu ortak politikada enerji güvenliğine büyük önem veriyor. Zira Avrupa Birliği, enerji ihtiyacının yarısını dış ülkelerden karşılıyor. Rusya bu ülkeler arasında ilk sırada yer alıyor. Özellikle Rusya’ya olan bağımlılığın azaltılması için yeni kaynaklar ve yollar aranıyor. Bu çerçevede Orta Asya petrol ve doğalgazının Avrupa’ya ulaşması için çeşitli projeler üzerinde çalışılıyor. Türkiye ise önemli transit ülkeler arasında yer alıyor.

Türkiye'nin bölgedeki rolü

Berlin Hür Üniversite’de enerji konusunda doktora çalışmasını yürüten Arzu Yorkan, enerji güvenliğinin jeopolitik bir konu olduğunu söylüyor. Enerji uzmanı Yorkan, Türkiye’nin coğrafi konumunun yanı sıra bölgedeki rolüne de dikkat çekiyor: “Türkiye transit geçiş noktası veya enerji köprüsü rolüyle sınırlı kalmamalı. Türkiye’nin tarihsel, ekonomik, politik bağlantılarını, güçlü bağlarını düşündüğünüz zaman bu bölgelerle; Türkiye zaten bölgesel güç olma yolunda ilerliyor, gerek dış politikasıyla, gerek ekonomisiyle, gerek enerji piyasasıyla. Bu şekilde de Türkiye’nin enerji güvenliği bağlamında Avrupa Birliği’ne katkıları vardır.”

Symbolbild EU Türkei Fagge in Istanbul
Fotoğraf: AP

Teknik kapasite

Berlin Hür Üniversite Hazar Bölgesi Çalışmaları Merkezi Koordinatörü Dr. Lutz Mez ise transit ülke olarak Türkiye’nin öncelikle doğalgaz taşıma ve depolama kapasitesini artırması gerektiğini vurguluyor. Enerji uzmanı Mez, bunun Türkiye’nin de yararına olacağını belirtiyor: "Ayrıca transit ülke olma işlevi, bu enerji kaynağı sayesinde Türkiye’ye kendi politikasını iyileştirme olanağı tanıyacak. Çünkü daha çok doğalgaz geçişi sağlandığı zaman, doğalgaz daha çok kullanılabilir. Bu şekilde o ülkedeki sistem de modernleştirilebilir, esnekleştirilebilir.”

Gelecek yenilenebilir enerjide

Mez, Türkiye’nin transit ülke olarak daha güçlü hale gelebilmesi için enerji alanında tasarruf yapması ve enerji verimliliğini artırması gerektiğini belirtiyor. Enerji uzmanı Mez’e göre, bu çerçevede Avrupa’da olduğu gibi Türkiye'de de yenilenebilir enerjiye yatırım yapılması şart. "Biyokütle de dahil olmak üzere bunların masrafı yok, sadece bunu kullanmak için gereken tekniğin maliyeti bulunuyor. Bu geleceği oluşturuyor, bir sonraki sanayi devrimi yenilenebilir enerjilerle olacak. Nükleer enerji, elektrik veya petrol değil, bunlar artık geçmişte kaldı."

Avrupa Birliği, 2020 yılına kadar enerji ihtiyacının yüzde 20’sini yenilenebilir enerjilerden sağlamayı hedefliyor. Brüksel merkezli Avrupa Yenilenebilir Enerjiler Federasyonu Müdürü Dörte Fouquet, Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelini etkin bir şekilde kullanması gerektiğini belirtiyor: ”Potansiyeliniz çok büyük, hidrolik gücünüz var, biyokütleniz var, sınırsız güneşiniz var. Sizin için mesele elbette kaynak değil, mesele dünyanın bir çok yerinde olduğu gibi bunu kullanacak tekniğin olmaması.”

Enerji uzmanları Mez ve Fouquet, Türkiye’de nükleer enerji santrallerinin kurulmasının gündeme gelmesini ise kaygıyla karşılıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Jülide Danışman

Editör: Ahmet Günaltay