1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

020911 EU-Außenminister Libyen

3 Eylül 2011

AB ülkelerinin dışişleri bakanları, haftasonu Polonya’nın Sopot kentinde düzenlenen iki günlük gayri resmi toplantıda bir araya geldi. Bakanlar Filistin'in BM'ye tam üyelik başvuru planı konusunda bölündü.

https://p.dw.com/p/12Scr
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

AB dışişleri bakanları toplantısının en can alıcı konusu, Filistin Özerk Yönetim Konseyi'nin bu ayın sonunda Birleşmiş Milletler’e tam üyelik başvurusunda bulunması konusunda sergilenecek tutumdu. Filistin tarafı ya BM'ye tam üyelik başvurusunda bulunmayı ya da sahip olduğu gözlemci statüsünün güçlendirilmesini talep etmeyi planlıyor.

Kosova örneğini yaşamak istemiyorlar 

 AB dışişleri bakanları bu konuda ortak bir tutum belirlemeyi hedefliyordu. Toplantı öncesinde yapılan açıklamalar da bu yöndeydi. Dışişleri bakanları, daha önce Kosova örneğinde olduğu gibi, üye ülkeler arasında ciddi bir görüş ayrılığının su yüzüne çıkmasını istemiyordu. Ancak sonuç olarak bakanlar Filistin konusunda uzlaşma sağlayamadı. 

Filistin'in BM'ye tam üyeliğine karşı olanlar

EU-Regierungen suchen Einigung über Palästina
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Almanya, İtalya, Çek Cumhuriyeti ve Hollanda Filistin’in BM’ye tam üyeliğine karşı. Bu ülkeler, İsrail ile Filistin arasında yaklaşık bir yıldır askıya alınan doğrudan görüşmelerin yeniden başlamasında ısrar ediyor. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Filistin yönetiminin tek taraflı bir adım atmaması gerektiğini yineleyerek, "Biz Almanlar, şunun bilinmesini istiyoruz: İsrail ve Almanya arasında özel bir ortaklık ve tarihe dayalı bir ilişki var. Ve bu, bizim bakış açımızda çok önemli bir rol oynuyor'' dedi.

Fransa ve İngiltere ise Filistinlilerin başvurusunu destekleyebilecekleri mesajını verdi. Özellikle Fransa, eğer İsrail devleti doğrudan barış görüşmelerine devam etmeye hazır değil ise Filistinlilerin bu talebine destek vereceğini açıkça ortaya koydu. Daha önce Kosova’nın bağımsızlığını tanımayan 6 AB üye ülkesinden İspanya da Filistin devletinin tanınmasına sıcak bakıyor. 

Ashton'un açıklaması 

EU-Regierungen suchen Einigung über Palästina
Fotoğraf: dapd

AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ise, ‘’Bağımsızlık konusuna ilgili ülkeler kendileri karar verir" diyerek, bu konuda tarafsız bir tutum sergilemeyi tercih etti.  Ashton ayrıca, ortada henüz üzerinde görüş bildirecekleri bir metin ya da başvurunun bulunmadığının da altını çizdi.

Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn ise Filistinlerin New York'tan kesinlikle eli boş gönderilmemesi gerektiği görüşünde. Asselborn, "Bu işi artık bir sonuca bağlamayı denemek zorundayız. Bence gözlemci statüsünün yeniden değerlendirilmesi çok faydalı olacaktır. Hiçbir şekilde Filistinlilerin kesin bir '’Hayır' cevabıyla karşı karşıya kalmasını onaylayamam’ dedi. 

ABD veto edeceğini açıklamıştı 

Kesinlik kazanmayan bir diğer konu ise Filistin'in BM'ye tam üyeliğini onaylaması gereken Güvenlik Konseyi'nin devreye girip girmeyeceği. Zira İsrail’in en büyük müttefiki ve BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi ABD, Filistinlerin üyelik başvurusunu kesinlikle veto edeceğini açıkladı. Bu nedenle uzmanlar Filistinlilerin başvurusunun kabul edilmesine pek ihtimal vermiyor. 

Ancak uzmanlar gözlemci statüsünün bir basamak daha güçlendirilerek, Vatikan benzeri 'üye olmayan gözlemci devlet statüsü'ne dönüştürülmesinin, Filistinlilerin BM üyeliğini kabul etmeyecek Amanya gibi ülkelerle, kabul edecek Fransa gibi ülkeleri ortak bir paydada buluşturabileceğini dile getiriyor.Gözlemciler böyle bir statünün uluslararası hukukta pek bir anlam ifade etmese de, Filistinliler açısından büyük bir diplomatik başarı sayılacağını ve İsrail ile müzakerelerde Filistinlilerin elini güçlendireceğini savunuyor. Filisitin Özerk Yönetim Konseyi''nin bu nedenle bu alternatif planı New York’a götüreceğine kesin gözüyle bakılıyor.

 © Deutsche Welle Türkçe

 Christoph Hasselbach / Brüksel, Ajanslar / Çeviren: Başak Demir

Editör: Hülya Topcu