1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB güvenliği tartışıyor

Sabine Kinkartz/DW15 Ocak 2007

Dönem başkanı olan Almanya'da düzenlenen AB gayrı resmi içişleri ve adalet bakanları toplantısının öne çıkan konuları, güvenlik ve yargı arasındaki işbirliğinin geliştirilimesi, yasa dışı göçle mücadele ve yeni ülkeleri de kapsayacak şekilde AB'de hukuk standardının oluşturulması.

https://p.dw.com/p/AZXv
Dresden kentindeki toplantının ev sahipliğini Almanya İçişleri Bakanı Schaeuble yapıyor.
Dresden kentindeki toplantının ev sahipliğini Almanya İçişleri Bakanı Schaeuble yapıyor.Fotoğraf: AP

Yıl başından itibaren AB dönem başkanlığını devralan Almanya, geniş katılımlı bir toplantıya ev sahipliği yapıyor. 27 üye ülkeden 65 bakanının yanı sıra AB Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu’ndan temsilciler, Almanya’nın doğusundaki Dresden’de düzenlenen gayri resmi AB içişleri ve adalet bakanları toplantısında bir araya geliyor. Bağlayıcı bir kararın alınmayacağı toplantında özellikle güvenlik ve yargı konularında AB ülkeleri arasındaki işbirliğinin geliştirilmesine yönelik öneriler masaya yatırılıyor.

Alman Federal Adalet Bakanı Brigitte Zypries ile birlikte Dresden’deki toplantının ev sahipliğini üstlenen Federal Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, özellikle Avrupa’nın daha güvenli bir hale getirilmesi için daha fazla çaba harcanması gerektiğine vurgu yaptı. Schaeuble, “Ve bu nedenle de emniyet birimleri arasında tehlikelerin bertaraf edilmesine yönelik sınır ötesi işbirliğinin arıtırlması gereikyor. Bugün sınırların ve dolayısıyla da sınır kontrollerinin giderek ortadan kalktığı bir Avrupa’da ancak yoğun bir işbirliği ve bilgi alış verişi sayesinde daha güvenli bir ortam tesis edilebilir,“ diye konuştu.

Prüm Sözlemeşi yeniden düzenlenecek

Bu kapsamda Almanya’nın Rheinland-Pfalz eyaletindeki Prüm kasabasında 2005 yılında yedi ülke tarafından imzalanan ve otomobil ruhsat bilgileri, parmak izi ve DNA verileri gibi alanlarda ortak ağlar oluşturlmasını öngeren Prüm Sözleşmesi’nin tüm AB ülkelerini kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi, tartışılan önlemlerin başında geliyor. Ayırca merkezi Polonya’nın başkenti Varşova’da bulunan ve henüz emekleme safhasında olan Avrupa Birliği Sınır Koruma Dairesi FRONTEX ile Hollanda’nın Lahey kenti merkezli Avrupa Polis Teşkilatı EUROPOL’un daha da güçlendirilmesi yine güvenlik önlemleri çerçevesinde ele alınan bir diğer konular.

AB’nin öteden beri başını ağrıtan yasa dışı göçle mücadelenin etkin bir şekilde yürütülmesi de daha güvenli bir Avrupa için olmazsa olmazların başında geliyor. Dresden’deki toplantının katılımcılarından AB Komisyonu’nun adaletten sorumlu üyesi Franco Frattini, güney Avrupa ülkelerinin her an yeni bir mülteci akınıyla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısını yaparak, Akdeniz’in havadan ve denizden daha sıkı denetlenmesi için gerekli önemlerin en geç Nisan ayına kadar alınmasını istedi.

Hukuk standartları

Yeni yılla birlikte Bulgaristan ve Romanya’nın da katılımıyla 27 üyeye ulaşan AB’de ortak hukuk standartlarının oluşturulması da Dresden’deki gayri resmi içişleri ve adalet Bakanları buluşmasında ele alınan konulardan. Federal Alman Adalet Bakanı Brigitte Zypries, atılabilecek adımları şöyle özetledi: “Ceza muhakemesi sürecinde asgari standartlar belirlemek istiyoruz. Böylece her AB vatandaşı, bir başka ülkede kendisiyle ilgili devam eden yargı sürecini uzaktan takip edebileceği gibi arzu ettiği taktirde bir tercüman ya da avukat tahsisi mümkün olacak. Bununla birlikte medeni hukuk alanında da sürecin daha iyi işlemesi için önlemler geliştirmek istiyoruz.“

Avrupa’daki medeni hukuk kapsamındaki en büyük sorunlar aile ve miras hukuku alanlarında yaşanıyor. AB sınırları içinde yılda ortalama ikibuçuk milyon evlilik, bir milyon da boşanma vakası kaydediliyor. Bunların ortalama yüzde 20’si de çok uluslu evlilik ve boşanmalar olunca bazı hukuki sorunların yaşanması da kaçınılmaz hale geliyor.

AP'de sağın yükselişi

Avrupalı bakanların Dresden toplantısındaki bir başka önemli gündem maddesini de ırkçılık ve aşırı sağ akımlarla mücadele. Aşırı sağcıların Avrupa Parlamentosu’ndaki gruplarını resmen oluşturmaları toplartıyla aynı güne denk düştü.