1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB güvenlik stratejisini belirledi

Duygu Leloğlu10 Aralık 2003

AB dışişleri bakanları, cuma günü başlayacak devlet ve hükümet başkanları zirvesine hazırlıklarını tamamladılar. Zirve öncesi anayasa taslağı üzerinde uzlaşma sağlanması çabaları sonuçsuz kalırken, Avrupa Güvenlik Stratejisi belgesi de onaylanmasına karar verildi...

https://p.dw.com/p/AbTm
AB'nin kriz bölgelerinde daha etkin rol üstlenmesi öngörülüyor
AB'nin kriz bölgelerinde daha etkin rol üstlenmesi öngörülüyorFotoğraf: Audiovisual Library European Commission

Aylardır gündemden düşmeyen Avrupa Anayasası taslağının Cuma günü başlayacak ve iki gün sürmesi beklenen devlet ve hükümet başkanları zirvesinde, ateşli tartışmalara neden olması bekleniyor. Dışişleri bakanları, zirve öncesinde biraraya gelmelerine rağmen, bu konuda bir anlaşmaya varamadılar ve bütün kilit konuları zirveye havale ettiler. Özellikle birliğin 'karar mekanizmasının' nasıl sağlanacağı ve bu karar mekanizmasında ülkelere verilecek oy ağırlıkları tartışmanın ana noktasını oluşturacak.

Dışişleri bakanlarının dünkü toplantısında, Avrupa Güvenlik Stratejisi adı verilen, Güvenlik ve Savunma Politikası Yüksek Temsilcisi Javier Solana tarafından kaleme alınan belge oldukça önemli bir yer buldu. Geçen Haziran ayında yapılan Selanik Zirvesi'nden bu yana tartışılan bu belge, Avrupa'yı çevreleyen tehditler ve buna nasıl etkili bir cevap verileceği üzerinde duruyor.

Dışişleri bakanlarının kabul ettiği 16 sayfadan oluşan belgede tehditler, Avrupa'nın birçok şehrini içine çeken 'global terörizm', Ortadoğu, Keşmir gibi bölgelerdeki bölgesel tehditler Afganistan, Liberya gibi örneklerin verildiği, kötü yönetimden kaynaklanan krizler ve organize suçlar olarak sayılıyor.

AB’ye daha etkin rol

Solana'nın bu tehditlere etkili cevap verilmesi için Avrupa'dan beklentisi, Avrupa Birliği'nin dünyada daha etkili bir rol üstlenmesi. Buna göre, aktif bir politika gereğine dikkat çekiliyor, 1 Mayıs 2004 tarihinden itibaren üye sayısı 25'a ulaşacak birliğin ortak savunmasına en az yılda 160 milyar Euro harcamasının önemine değiniliyor. Ayrıca BM’ye uluslararası barışı ve güvenliği sağlaması konusunda destek sağlanması isteniyor, çevre ülkelerinin tehdit oluşturmadan önce Avrupa'nın bunu önleyici hareket kabiliyetini sağlaması gereğinin altı çiziliyor.

Ayrıca, Birliğin bundan sonra daha güçlü bir diplomatik kapasite göstermesi, ABD ile birarada hareket etmesi gerektiğine de dikkat çekiliyor. Uluslararası ve özellikle de komşu ülkelerle işbirliğinin de arttırılması talepler arasında. Solana'nın belgesi, zirve sırasında AB liderleri tarafından kabul edilecek.

İran konusu

Öte yandan, dışişleri bakanları İran ile ilişkilerin önümüzdeki dönemde ‘olumlu yönde’ gelişebileceğinin de işaretlerini verdiler. 15'ler tarafından kabul edilen ortak bildiride, İran'ın kitle imha silahlarına karşı üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini açıklaması memnunlukla karşılandı.

AB'nin ülke ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini arttırmaya hazır olduğuna vurgu yapıldı. Fakat bunun için öncelikle İran'ın nükleer silahlardan arındırılması, insan hakları, terörizmle mücadele ve Ortadoğu politikası konularında gelişme göstermesi, yani uluslararası güveni yeniden kazanması isteniyor.